Sakat olduğu için zorunlu olmadıkça oynatılması düşünülmeyen Emir’in yerine Göksenin tercihi hücumda organize olmamızı zorlaştırdı ve Portekiz 9 sayılık farkı yakalayarak maça girdi. Boyalı alandaki üstünlüğümüzü kullanmayı engellemek için Portekiz de alan savunması yaptı ve istediğini de aldı. İlk periyotta millilerimiz pota altı avantajını kullanmak yerine sık sık dış atışlara kaçtı.
Doğuş’un girişi ve Sinan ile yan yana oynaması hem savunmadaki baskıyı artırdı, hem de genç oyuncunun penetreleri ile millilerimiz müthiş bir ivme yakaladı. Furkan ve İlkan ile savunmada da sertliğin yakalanması skoru lehimize çevirmeyi bildi, Portekiz top kaybımız nedeniyle bulduğu boş turnike dışında 6 dakika potayı göremedi. Bu bölümde Doğuş’un üst üste 9 sayı bulmasıyla başlayan seri 13-0’a çıkınca, millilerimiz de üstünlüğü ele aldı, rahatladı.
Ancak 18. dakikada Doğuş kenara gelince her şey eskiye döndü. Penetreler bitti, hücum yeniden durağan hale geldi. Bu seviyede bir takım için alan savunmasına karşı bu denli zorlanmak, entresan değil mi?
İlk yarıda krizi bitirmemizi sağlayan savunmalar ön alanda Doğuş-Sinan, boyalı alanda da İlkan-Furkan birlikteliğiydi. Ama bu ikilililer üçüncü çeyrekte sahada hiç bir arada değildi. Alan savunmasına hücum krizimiz yeniden hortlayınca, bu savunmaya karşı ilaç olabilecek ismimiz Semih Erden de hastalığı nedeniyle 6. dakikadan sonra oyuna alınmayınca işler yeniden kötü gitmeye başladı, ev sahibi son çeyreğe 5 sayı önde girerken, kazanmaya kendisini de inandırdı.
Neyse ki, bizim oyuncularımızın kaybetme korkusu, Tanjevic’in yeniden Sinan ve Doğuş’u bir arada kullanması ile başlayan baskı rakibi art arda top kayıplarına zorladı ve kaybetmemiz durumunda tabiri caizse ‘dünyanın sonu olabilecek’ bir maç, Ender’in son dakikalardaki ustalığı ile kazanıldı. Yani Doğuş ile Sinan’ın savunması, Ender’in son anlardaki hücumları, İlkan’ın da bitiriciliği bize maçı kazandırdı.
Bu da bir takımın oyun kurucu ile oynamasının artılarıydı! Portekiz gibi bir takım karşısında yaşanan kabus, elemelerin büyük bölümünde olduğu gibi bize yakışmadı. Ancak artık sadece Slovenya’ya gidebilmeyi düşünüyoruz, bunun için de önümüzde sadece bir maç kaldı.
