Fenerbahçe Ülker’in maça girişini anlatan en iyi tanım, bence ‘Kusursuz fırtına’… 2’de 2 üç sayı, 7’de 7 iki sayı isabetiyle oyuna başlayan, müthiş bir istekle savunma yapıp, rakibine 4 dakika boyunca sayı attırmayan bir takıma ne denir ki başka!
Efes’in sakatlık furyasında sıranın Thornton’a gelmesi ve lacivert-beyazlılar’ın Kerem, Sinan, Shumpert, Kaya ve Kasun gibi normalden daha da uzun bir 5’le maça girmesi de aslında fırtınayı yaratan etkenlerdendi. Thornton’un yokluğunun Efes’e en önemli etkisi ise ön alan savunmasındaki yumuşamaydı. Zaten o alanın isimleri Kinsey ile Ömer de farkı 18 sayıya kadar çıkardı. Efes için bir handikap da Kasun’un da sakat olmasıydı.
Dışarıda Thornton’u kaybettiği için sıkıntıda olan Efes, içeride de güçsüz kaldı. Boyalı alanda ilk iki maç adeta tek başına savaşan Kaya’nın bitkin hali ve Vidmar ile Oğuz’un 3 saniye içindeki hakimiyeti ilk yarıda her şeyin sarı-lacivertliler lehine gelişmesinin diğer nedenleriydi. Koskoca 20 dakikada Efes’in sadece 10 kez iki sayılık atış denemesi ve 2’sinde isabet bulabilmesi de, Fenerbahçe’nin boyalı alan hakimiyetinin göstergesiydi!
İkinci yarıda ise basketbolun doğasına aykırı bir olay gerçekleşecekti! İçeriden hiçbir şey üretemeyen Efes, sadece 3. periyotta 7’de 5 üç sayı isabetiyle oynayınca, 10 dakikada 3 kez iki sayılık şut kullanmasına rağmen öne geçti. Son çeyrekte Fenerbahçe, ‘nasıl olsa rakip sadece üçlük atıyor’ diyerek savunmasını dışarıya çekince, Ergin Ataman’ın hamlesi geldi. Deneyimli çalıştırıcı, Ermal ve Kasun’u oyuna alarak, rakibin tekrar içeriye gömülmesini sağladı, dışarıyı rahatlattı, Smith yine üçlüklerle son 2 dakikaya kafa kafaya girilmesini sağladı.
Ancak Efes’in 17’de 5 iki sayı isabetiyle maçı kazanması normal değildi! Zaten 3 periyot boyunca 2 sayı atan Ukic, son çeyrekte sahneye çıkıp, buna izin vermedi. Skor 70-70’ken ve bitime 33 saniye varken Rakocevic’in yaptığı akılalmaz top kaybı ve kader dakikalarını çok kısa bir beşle oynayan Fenerbahçe’nin tek uzunu Mirsad’ın, son saniyede Ender’e yaptığı blok da sanırım ilahi güçlerin dünkü maçı daha çok hakeden tarafa hediyesiydi!