23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaMİLLİ TAKIMLARErkek Milli Takımlarİkinci yarıya EVET / GÖKHAN TÜRE

İkinci yarıya EVET / GÖKHAN TÜRE

Milli Takımımız’da, oyunun ilk yarısında Sırbistan’ın motivasyon ve konsantrasyonunun yarısı mevcut değildi. Böylesine ciddi bir rakibe karşı böylesine önemli bir maçta bu durumu anlamlandırmak açıkçası mümkün değil…

Daha önceki maçlarda uzun savunmasında yaşadığımız sıkıntı ortada iken, Sırbistan’ın da Jokic gibi (tıpkı iki gün önce Letonya’da Porzingis) “her şeyi yapan” bir uzunu varken, maç önü planında onu savunmak adına coach Ergin Ataman’ın savunma sistemine küçük dokunuşlar yapmasının faydalı olabileceğine dikkat çekmiştik. O’nun gibi bir yıldızı özel tedbir almadan durdurmak kolay değildi; öyle de oldu. Jokic ilk yarıda kimi sırtına aldıysa basketi buldu. Bazen Sertaç, bazen de Alperen’le dev yıldızın arkasında kaldık ama savunamadık.

Bu kez sadece savunmada da yoktu sıkıntı… Hücum da hiç işlemiyordu. Daha ilk çeyrek sonunda 15 sayı (11-26) geriye düştük. Başta dediğimiz gibi Sırbistan daha motive şekilde, “daha kaliteli” olmasına karşın sahaya daha çok “fedakarlık” koyarak, savunmada müthiş yardımlaşarak, hücumda da Jokic’le üreterek devre sonunda 19 sayılık (28-47) farka ulaşmıştı bile…

YUMURTA KAPIYA DAYANINCA!

Bu, Milli Takım’a özel bir sorun değil, Türk insanının genel sorunu!.. Problem tavan yapmadan çözüme dair eylem konusunda “genetik” bir sıkıntımız var. Bunun spora, milli takımlarımıza yansımaları da bugünün sorunu değil. Daha önceden da yaşıyorduk, hala yaşıyoruz. Demek ki bazı şeyleri nesiller geçse de hala aşamıyoruz!..

İKİ UZUNLU OYUN VE ERCAN KRİZE NOKTAYI KOYDU

Oyun planı olarak “doğaçlama” çözümle de olsa, ikinci yarıda gelen “2 uzun hamlesi” Jokic’in verimini aşağıya çekmeye, hatta durma noktasına getirmeye yetti. Bu noktada Alperen&Sertaç ikilisine Ercan Osmani’nin de verdiği katkıyı göz ardı etmeyelim. O da Jokic’in hızını kesmeye, onu bozmaya azami fayda sağladı. Demek ki oluyormuş, Jokic de durdurulabiliyormuş demeye başladığımız anda maça ortak olduk. İlk yarı sonunda atı alan Üsküdar’ı geçmişken, atı Üsküdar’dan geri döndürdük resmen!.. 21 sayıdan geri geldik. Bu savunma bazlı geri dönüşte Melih’in ve ardından Cedi’nin ve yine Furkan’ın hücumda devreye girmesiyle fark sürekli eridi. Yaklaştıkça yaklaştık. Ve 36.35’te Cedi ile skoru dengeye (71-71) getirdik.

BASİT HATALAR OLMASAYDI

Bu kadar büyük bir çaba ile didinip, mücadele edip, giden maçı kazanma noktasına getirdiğimiz anda gelen “basit hatalar” belki de uzun zaman konuşulabilecek bir galibiyetin önüne geçti. Larkin’in öne geçebileceğimiz hücumda rakibe elden verdiği top ve ardından Cedi’nin, hem de en kritik anlarda üst üste gelen 2 hücum faulü, savunmada sarf edilen onca enerji ve o müthiş geri dönüşü boşa çıkardı.  Faul gösterme konusunda son derece akıllı ve tecrübeli Guduric ve Kalinic’e karşı Cedi’nin daha dikkatli olması gerekirdi.

BU DOĞRU MU ACABA?

Shane Larkin, dünkü maçın ardından “Milli Takım ve Efes’teki rolüm farklı. İnsanlar aynı adamı istiyor ama farklı bir ekipteyiz. Takım arkadaşlarımın daha iyi olmalarına yardımcı olmak için sahadayım. Bu, benimle ilgili değil, bizimle ilgili” açıklamasını yaptı. Ben hala farklı düşünüyorum. Larkin’in sadece oyun kurucu meziyetlerinden faydalanmak, sadece takım arkadaşlarına servis yapmak için Milli Takım’a dahil edilmediğini tahmin ediyorum. O’nun yaratıcılığını, bitiriciliğini, 3 sayı çizgisinin gerisinden oyuna hükmedişini, kısacası “kader değiştiren adam” olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Yanlış anlaşılmasın, “çıkıp tek başına maç almasını” bekleyen yok… Ama sahip olduğu yetenekleri görmeyi istemek de hakkımız… Milli Takım’a dahil edilme sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor muyum?

Sonuçta işi baştan sıkı tutmamız gereken bir karşılaşmaydı Sırbistan… Öyle 21 sayı geriye düştükten sonra değil!.. Letonya maçından sonra Sırbistan karşısında da bir “ders” daha eklendi envantere!.. Eurobasket 2022’ye sayılı günler kala bu kısa boşlukta gerek oyuncu, gerekse teknik ekip olarak Milli Takımımız’ın, hazırlık ve Dünya Kupası Elemeleri’ndeki performans üzerine gerekli özeleştiriyi yaparak, özellikle de savunma direnci konusuna ağırlık vereceğinden şüphemiz yok. Dünkü ikinci yarıda Sırbistan’a karşı 21 sayı geriden gelmek, yeniden umutlanmak için yeterli bir sebep… 

 

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler