Bugünkü rakibimiz Almanya'nın oyuncuları ve coachuyla defalarca karşı karşıya geldiniz. Ve gelmektesiniz. Onların şifresini kırar mısınız?
Almanya, takım sporları, hayatın her bölümü, nereden yaklaşırsan yaklaş, bir düzen ve disiplin ülkesi. Basketbol Milli Takımı'nı da bu çerçevede görmek lazım. Müthiş biroyun disiplini, ortalama bireysel beceriler (elbette Nowitzki hariç) ve bir hayli tecrübeli oyuncular.
Bugün onların disiplini bizi oyunun hangi bölümünde zorlar?
Disiplin desek de, bu şampiyonadaki Almanya, özellikle savunmada birkaç pas sonra kırılganlık gösteriyor. Bu, penetreye dayalı oyunumuzu zenginleştirdikçe bizim için büyük avantaj olacak. Hücumda ise süreklilikleri, disiplinleri % 100 ve de çok basit: “Ne yap yap, Nowitzki'yi bul!”
İspanya maçının bitimine doğru Nowitzki'yi takımdan kopuk gördük. Sebebi nedir?
Onlar aslında çok değişik iki yapının birleşimi oldular. Nowitzki ve Kaman gelene kadar oynadıkları maçları yetenekleri çok sınırlı, arzusu çok yüksek ve herkesin eline topun değdiği bir takım şeklinde geçerken, iki yıldızın gelişiyle diğerleri sadece savunma yapmak zorunda olan yardımcı aktjör rolüne büründüler. Tabii ki; bu kolay bir şey değil. Eğer söylediğin gibi, Dirk de (Ona hiç uymamakla beraber) öyle bir görüntü sergilediyse mutlaka budur sebebi.
Hepimiz kazanmaya kilitleneceğiz. Aksi bir sonuçta ne olur?
Can-ı gönülden kazanacağımıza inanıyorum; hatta eminim. Kazanmamız halinde son gün Sırbistan maçında belli bir sayıya kadar kaybetmeye bile tahammül edebilecek durum oluşabilir (Bugünkü İspanya-Sırbistan maçına göre).Düşünmek bile istememekle beraber aksi takdirde, geçen seneki Sırbistan yarı finalini kopyala ve ikinci tura al yapıştır.
ADRENALİNE ALIŞIKLAR
Nowitzki ve Kaman gelmeden önce Almanya bizi İzmir'de yendi. Geldikten sonra da yendiler. Bu, onlara artı bir moral getirmeyecek mi?
Her ne kadar yetenekleri sınırlı oyuncular olsalar da, hepsi Alman Ligi'nde her hafta sonu 5-10 bin seyirciye oynayıp, artı adrenalinle yaşamaya alışmış sporcular. Almanya'daki maçı biz aslında kazanmıştık. Coach Bauermann, lehimize 10 sayıları aşan maçta son çare olarak zone savunmayı denedi. Tıklım tıklım dolu salonun da baskısıyla biz de iyi atışlar seçemeyince yenildik. Bu iki galibiyet onlara moral aşılasa da, hava atışından sonra hiçbir reel değeri kalacağını sanmıyorum.
Nowitzki, günümüzün en önemli basketbolcularından. NBA patentli Ersan İlyasova, Nowitzki'nin kelepçesi olabilir mi?
O işin polisi de, kelepçesi de tek bir kişi olamaz. Orada Türk Basketbol Emniyeti'nin ciddi bir ekip kurması lazım; Nowitzki'nin izini sürmek için. Hamann gibi hiç atmayan bir pointguard'ın 25-30 dakika sahada kalması Nowitzki'nin şanssızlığı, ama bizim şansımız olabilir.
SCHAFFARTZİK DE SIKINTILI
Ama eski Telekomlu Schaffartzik de var?
O da, atıcıdan da öte bir atıcı… Eminim evde her odasında küçük bir pota vardır. Ama onunla oynadıkları anlarda dabaskıya karşı yaşadığı problem ve oyun kurma özelliğinin çok yüksek olmaması yine kullanabileceğimiz artılar.
KISALARA FREN YOK!
Almanya önünde oyuncularımız nelere dikkat etmeli?
Pick&roll'lerde çember altına inen toplarımızda Tibor Pleiss, Tim Ohlbrecht ve Jan Jagla gibi 2.10'luk duvarlar maçın başında Ömer'e, Enes'e sıkıntı yaratabilir. Ama hiçbiri, bütün bir maçı aynı süreklilikte oynayamıyor. Zaten büyük süreleri Dirk ve Kaman paylaştığı için, özellikle onların oynadığı süreçlerde Ömer Aşık'ın hiçbir faul problemine girmemesi lazım diyeyim ben, sen de altını çiz 10 defa..
Bizden onlara ters gelebilecek oyuncular kimler?
Bence oyuncu-oyuncu düşünmekten ziyade… İçeri yapılan penetrelerde takım oyununda yaşayacakları zorluğu zaten söyledik; bir de 2 ve 3 numaraları (Kısa ve uzun forvetleri) çabuk ayaklı olmadıkları için açık sahada tam bir Ömer Onan'lık, Sinan Güler'lik bir maç…