Chatman'ı kadro dışı bırakan, Cüneyt ve Likholitov'un sakatlıklarından mustarip olan Kartal, daracık benciyle 'F.Bahçe Fatihi G.Saray' karşısında daha maça başlarken 'Kanadı fena halde kırıktı!' Ancak 6 top kaybı, 3/10'luk şut isabeti ile bu performanslarda kötü gözükse de 5 ribaunt, 4 asist ve 2 top çalmalık diğer performansı ve kazanma arzusu ile Iverson, Ogilvy son 2 dakikadaki olağanüstü hücumları ile Ignerski ve çok çabalayan Mustafa, Kartal'ı neredeyse galibiyete götürüyordu.
Geçen hafta F.Bahçe'yi yenerek liderliği ele geçiren G.Saray ise çok kötü göründü. İçeriyi mükemmel kullanan Ermal olmasa kaybetmeleri işten değildi. Iverson dün Chatman oldu. Playmaker rolünü elinden geldiği kadar yapmaya çalıştı. Özellikle Rochestter'ın adam adama savunmasında top kayıpları yaptı.
Iverson'ın en iyi yaptığı ise hücumda fake'leriyle üzerindeki savunma baskısından arınıp, arkadaşlarına sürekli 'Asist tadında' mükemmel paslar göndermesiydi. O attığı muhteşem pasları arkadaşları baskete çevirse asist sayısı 10'un üzerine çıkardı.
ARKADAŞLARINI ATEŞLEDİ
Devreyi tek basket farkla geride kapatan Beşiktaş, 3. periyotta rakibi karşısında, boyalı alan savunmasında çok aksadı. G.Saray savunmasını güçlü tutup, hücumda da Ermal'i pota altından sızdırarak çok sayı üretince, 3. periyotun 45-55 ile hakimi oldu.
Ancak Iverson'ın 34.32'de yaptığı dalışla tüm savunmayı delerek pota altından mükemmel bir basket atması, takım arkadaşlarını da ateşledi. Peş peşe sayılar geldi. Bitime 4.28 kala 59-60 ile fark teke düştü. 7.4 saniye kala Tutku'nun kendisine yapılan faulden 2 sayı kaydetmesi bile çok şey kaybettirmedi. Karşı hücumda bitime sadece 2 salise kala Iverson'ın savunmayı dağıtarak çember altına sürdüğü Ignerski tam smaçlıyordu ki, Haluk koluna vurdu.
Haluk'un bu faul vuruşu, Aslan'a can veren 'Altın Vuruş!'tu. Maçın yıldızı Ignerski, ilk basketi kaçırdı, ikinciyi ise çembere vurdurup, ribaunt almayı denedi. Olmadı. Kısacası, Haluk 'Yıldırım!' gibi çarptı.