Euroleague’de ilk 4 içinde
2 tane Türk takımı var. Belki gruptan 3 takım çıkabilseydi, Kaski de aralarına katılacaktı ama artık bayrak Fenerbahçe
ile Galatasaray Odeabank’ta.
Sekizli finallere kadar hiç
yenilmeyen Fenerbahçe, geleneğini burada da devam ettirdi, dün de Spartak karşısında çok zorlansa da sonuca gitti. Bir gün önce Galatasaray derbisinde büyük bir efor sarf eden, doğru dürüst dinlenemeden 16.30 maçına çıkan sarı-lacivertliler oyun içinde düzeni bir türlü oturtamadı.
Boyalı alan gücünden söz ettik sürekli ama dün de bu,
kağıt üzerinde kaldı. Spartak uzunları bizimkilere çok zor anlar yaşattı. Hücumdaki tek opsiyon da McCoughtry ile Pondexter’ın birebirleri gibi bir izlenim vardı. Sadece ikinci yarının başında biraz pas yapıldı, top dağıtıldı, Birsel kıpırdandı, temsilcimiz o anlarda rahatladı. İlk yarının sonundaki savuma ile ikinci yarının başındaki hücumun aynı anda yapılamaması, maçın hep ortada kalmasını sağladı.
Rakip bu denli genç ve dar bir kadroya sahipken, temsilcimizin yapacağı baskı çok şeyi değiştirebilirdi ancak o baskı hep düşük dozda kaldı. Spartak boyalı alanı sürekli işlerken, kısaları da çok rahat şekilde potaya giderken denenecek bir alan savunması da fark yaratabilirdi. Neyse, eğrisi doğrusuna denk geldi diyelim, sonuçta temsilcimiz yarı finale yükseldi. Galatasaray ise Kayseri Kaski ile kader maçını oynadı. 8 farklı bir yenilgi Kaski’yi çeyrek finale yollayacaktı. Aslında Kayseri ekibi oyun içinde 10 farkı da yakaladı. Ancak kenardan gelen Esra ile Bahar’ın savunma katkısı, hücumda da Bone ile boyalı alanda üstünlük kurulması, daha tecrübeli olana kazandırdı.
Fenerbahçe-Bourges, Ekaterinburg-Galatasaray yarı finallerini ilgiyle izleyeceğiz. Bu noktaya kadar gelmek çok güzel ama daha fazlası için temsilcilerimizden bugüne kadar oynadıklarının daha iyisini
bekleyeceğiz.