Bir yenilgi sezonun en iyi maçı olamaz belki ama kesinlikle en doğru, en kahramanca mücadelesiydi. 3/11 isabetle sadece 9 sayıda kaldığı bir günde Arroyo sezonun en iyi maçını oynamadı belki ama en doğru, en kahramanca performanslarından birini sergiledi.
28 serbest atışın 11’ini kaçıramasa G.Saray veya son topta Macvan pota altına devrilirken eline gelen harika topu düşürmese Moskova’dan galibiyetle gelecekti sarı-kırmızılılar. Maç öncesi yapılan o averaj hesaplarına hiç gerek kalmayacaktı belki. Bu olağanüstü oyun taçlandırılacaktı. Ama ödülü galibiyet olmasa da G.Saray orada maçı olmasa bile belki de çeyrek finali kazandı.
Daha 4. dakikada skor 9-2 olduğunda Arroyo-Erceg önderliğinde başladı G.Saray’ın direnişi. Orada CSKA’ya istediği havayı vermenin sonu felaket olacaktı. Real Madrid’le grup birinciliği için averaj yarışında bulunan CSKA için istediği atmosferi orada vermedi G.Saray. Kuban’la kendi arasındaki averaj yarışı nedeniyle çok zor bir atmosferde paniğe kapılmadı ve oyunu dengeledi. Rus takımının devlerine karşı ribauntta başladı savaş. Bonsu’nun yokluğuna karşın Macvan ve Furkan geri adım atmadı. Bu sayede hiç ritim vermedi G.Saray rakibine.
MACVAN ATABİLSE…
Oyun ilerledikçe CSKA bocalarken G.Saray, Erceg’in yanına koyacak bir skorer daha aradı. Erceg eski takımına karşı efsane bir oyun oynadı ama istikrarlı bir şekilde ikinci bir skor üreten el çıkmayınca G.Saray da skoru ve kontrolü eline alamadı bir türlü.
Bu defa süre ilerledikçe daha geniş kadroyla oynamanın avantajıyla daha diri kalan CSKA üstünlüğü aldı ama Arroyo’nun isabet bulamasa da doğru oyunu, Erceg’in kariyer gecesi ve genel savunma direnci ile son topa getirdi oyunu G.Saray. Macvan o topu atabilse…
Uzatma ise bambaşka bir hikaye. 40 dakikayı sayısız bitiren Weems çok daha diri olan CSKA’yı 12 sayıyla sürükledi. Ev sahibi 7 sayı öne fırladı. Ama yine geldi G.Saray. Beraberliği buldu. Ama bitiremedi. Maçı bitiremedi belki ama çeyrek final yolunda son düzlüğün büyük bölümünü bitirdi. Bir yenilgi, aslında bir zafer olur mu? Dün oldu.
