16 Temmuz 2025, Çarşamba
spot_img
Ana SayfaLİGLERBasketbol Süper LigGalatasaray'da sekiz yıl sonra veda

Galatasaray’da sekiz yıl sonra veda

Galatsaray, kaptanı Göksenin Köksal’la yolları ayırdığını açıkladı.

Açıklama şöyle:

Henüz 15 yaşındayken katıldığı Galatasaray altyapısında sırtına geçirdiği parçalı formasını, 2009 yılında A takımda giymeye başladı…

Son 8 sezonunda da kaptan olarak giydiği şanlı Galatasaray forması ile toplam 15 sezonda 379 kez Basketbol Süper Ligi, 195 kez Avrupa kupaları, 27 kez Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı kupalarında olmak üzere 601 kez parkeye ayak bastı.

Büyük bir aidiyet ve mücadele bilinciyle terlettiği sarı kırmızılı forması ile camiamızda unutulmaz hatıralar bırakarak ismini Galatasaray tarihine işledi.

Altyapıdan, A takım kaptanlığına uzanan bu hikâyede, vermiş olduğu emekler, göstermiş olduğu mücadele ve Galatasaray Erkek Basketbol takımlarına kattıkları için Galatasaray Spor Kulübü olarak Göksenin Köksal’a teşekkürlerimizi sunarız.

Teşekkürler Kaptan. Yolun açık olsun.

BENZER HABERLER

6 YORUMLAR

  1. Biz senden razıyız kaptan… İş ahlakın, pes etmeyen karakterin ve iyi bir Galatasaraylılığınla her zaman hatırlanacaksın. En kötü sezonlarda da vardın , Avrupa kupası kazanılan kadroda da vardın. İyiyi de kötüyü de , mutluluğu da hüznü de yaşadın ; bu her sporcuya nasip olmaz… Şimdi gelelim ahmakça yorumlara , yine kendi günahlarını başarısızlıklarını örtmek için troller seni değersizlestirmeye çalıştılar amma velakin o kadar basketbol cahili ki bunlar; Cem Akdağ/Oktay Mahmudi/Erman Kunter/Ataman/Ertuğrul Erdoğan /Pistiolis/Mitroviç ve Y.Sekizkök gibi üst düzey koçların sanırım basketbolu bilmediklerini sanıyorlar!!! 😎 Hepsi ana iskelette sana her zaman en fazla süre alan oyuncu olarak yer verdi, sende elinden geleni yaptın.Hala Türkiye ‘de senin “size” yapına sahip olup çok rahat 4 numara tutan yok hatta 5 numaralar ile dişe diş mücadele ettiğini de unutmadık!!! Yine en çok Melih Mahmutoğlu ile seni karşılaştırma cüretini gösterenler şunu bilmezler ; 2016/17 sezonunda Euroleague de; Melih 11dk da 4.5 sayı , yarım ribaund yarım asist ile oynarken bir şutör olarak , Goksenin; 14.5 dakika da, 3.5 sayı, 1 ribaund ve 1 asist ile oynuyordu yüzde 41 üçlük yüzdesi yazmıyorum bile…Haaa burda Melih’i eleştirmiyoruz , sahada ikisinin görev tanımı tamamen farklı olsa da takıma katkısının oranı görülsün…Bu yüzden Göksenin bu takımın her zaman en önemli parçası olmuştur, istediği kadar yabancı (hem nicelik hem nitelik olarak) olsun kadroda her zaman süre almış, yetenekleri kısıtlı olsa da sayesinde çok maç kazandık, eski yorumlar silinmeseydi de bakabilseydiniz… Mesela düşme tehlikesi yaşadığımız (20/21) sezon Karşıyaka deplasman performansı destansıdır… Bunun gibi pek çok maç var bunları bilen bilir ama Gerçek Galatasaraylı çok iyi bilir… Emeklerin için, mücadelen için teşekkürler BÜYÜK KAPTAN….

  2. Ahde vefa budur iste… ayinesi istir kisinin lafa bakilmaz. Bu kisi ne oyunculugu ne de yansittigi spor disi ve cogunlukla nezaket disi davranislariyla hic bir basketbolcuya ornek gosterilmeyecek, sadece ve ozellikle de Fenerbahce dusmanligi ile ileride bir amigo olarak hatirlanacaktir. Ancak hayatta spor adina ne olursa olsun makbuldur zihniyetine sahip bu insanlar kendisini diledikleri gibi yuceltir. Bu tip insanlara olduklarindan cok daha fazla deger bicilirse her iki rakibinde formasini giyen mesela efendiler efendisi Sinan Guler’e hakaret ederiz ve onun tum kesimlerce sevilmesini de bosa cikaririz. Bu herkesin tercihidir, onu sempatik bulan herkesin karsisinda ondan nefret eden biri de olacaktir. Onun adina yakilacak ne agit ne de gozyasi bunu degistirmez. Gider trabzon’una bir yilda oynayacagi iki Fener macinda kavga dogus provakasyon yapar o kadar. Bunu sahteden de olsa kahraman yaparsak spora ihanet ederiz. Bu mesela benim futbolcum Mert, eski gs’li melo dahildir. Spor efendiligin, nezaketin, Can Bartu Metin Oktay’in alemidir, ne bu kisi ne yunan takiminin antrenoru bu saydigim pirlantalarin ayaklarini bile yikayamaz. Gercekleri bukerek, bildigimiz, ailemizden abilerimiz ve ablalarimizdan ogrendiklerimizi bos sayarak bunlara yeni tarifler getirme gayretleri sute aslinda gridir demekle esdeger bos ve kof cabalardir. Herkez sunu bilecek, isterseniz buna lirik soneler yazin gercek degismeyecek, kimse de onu bir sportmen olarak hatirlamayacak. Hatirlanacak mi onu bilmem, baksaniza kendi kulubu bile ona 34 yasindayken jubile yaptirmamis… Hayatta herkes kendi kaderini kendi cizer, ruzgar eken firtina bicer.

  3. Göksenin iyi bir Galatasaray’lı doğru tesbit ama ne kadar iyi sporcu tartışılır.GS gibi Türkiye de bile orta sıralara oynayan bir takımda aldığı süreler hiç önemli değil.Hele Melih ile mukayese edilmesi basketboldan anlamayan futbol fanatiklerinin aklına gelir.Melih son 15 yılda en fazla f4 a kalan,Türkiye liginde hep başa oynayan takımın oyuncularından biri.Göksenin kendi çapında forması için çabalamış bir basketbolcu o kadar.Yalnız GS kaptanına bu şekilde veda etmemeliydi.Bu davranışa vefasızlık denir.Gelecek yerli veya yabancı oyuncuları gördüğümüzde taraftar gelen gideni arattı diyecek

  4. Çok ayıp,çook. Bu adama jübile bile yaptırılmamış kapıya konmuş.GS açısından utanç verici bir davranış. Çok mu iyiydi, hayır ama GS’lı olduğunu ve onun için savaştığını (!!!) bildiğin bir adama bunu yapmak… Ahlakım almıyor doğrusu.

  5. Gönderiliş biçimi eleştirilebilir lakin Göksenin Galatasaray Efsanesi olduğu gerçeğini değiştirmez iyisi kötüsü adanmış bir hayat daha iyi onurlu bir vedayı hak ediyordu karakteri eleştirilebilir mademki bir veda sözkonusu Muslera ile birlikte yapılsaydı daha şık olmazmıydı Yolu açık olsun eğer Göksenin ile başlayan bir süreç varsa sil baştan genel menajer coach basket yönetiminde top yekün değişim olmalı ülkemizde vefa bir semt adıdır yabancıya gösterdiğimiz hoşgörü ve müsamahayı kendi içimizde gösteremiyoruz içimizde olan düşmanlar varken dışarıdan düşman aramanıza gerek yok ülke insanı olarak yurt içi yurt dışı yaşayanı farketmez ciddi psikolojik desteklere ihtiyacımız olduğu açık..!

  6. Valla oyununa hiç bakamadım bu adamın. Gelişmemiş kişiliği(daha doğrusu çok ham oluşu, avamlığı) daha çok öne çıktı maçlarda. Özellikle de FB’ye karşı oynadıkları maçlarda.
    Bana hep bir “futbol sahalarından kopmuş gelmiş gibi bir hava verdi. Hani BJK’nın bir futbolcusu vardı, Pascal Nouma adlı. Onun basketbol şubesi gibi.. Her an bir el hareketi yapacakmış gibi rakip seyircilere”
    Bazılarına göre belki başarılı sayılıyor olabilir. Maçlarda rakip oyuncuları bezdirdiği olmuştur elbette. Tek artısı buydu galiba.
    Bundan 4-5 yıl önce Barcelona’da oynamak istediğini söylemişti… Şimdi Trabzon’a gidiyor herhalde. En azından forma renkleri aynı. :))

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler