Fenerbahçe BEKO, futbol takımının Rangers karşısındaki ‘kalp kıran’ yenilgisinin ardından Sarı-Milano’da ‘mükemmel’ bir teselli sundu Sarı-Lacivertli taraftarlara…
Öyle ya, Türk sporunun lokomotifi olmayı sürdürüyor Fenerbahçe… Birçok branşta, kadınlarda erkeklerde, bireysel ve takım sporlarında Türk sporunun ‘yüz akı’ olarak hep yukarıyı hedefleyen ve hep oralarda olan bir kulüp olmak farklı kılıyor Fenerbahçe’yi de zaten…
Sözü fazla uzatmadan basketbol erkeklere dönecek olursak, dün ‘kadro derinliği ile takım kimyasının mükemmel harmanlandığı’ bir Fenerbahçe BEKO vardı sahada… Gerçekten de başka bir seviye bu… Bu kadar fazla oyuncunun işin içinde olduğu denklemde aksayan şeyler olabilir… Az süre alanlarla süresi azalanlar arasında iletişim kopuklukları olabilir. İşin içine ‘bireysellik’ girip, kimya sekteye uğrayabilir. Bu da çok doğal karşılanabilir… Fakat Sarı-Lacivertli takımı izlerken öyle sanırsınız ki sanki herkes birbirini ön plana çıkarmanın derdinde!.. Zaten bu müthiş ahenk Fenerbahçe’yi ligin üzerinde tutuyor… Bunun da mimarı elbette coach Saras Jasikevicius… Ara sıra kendisini takımın motivasyonu ile ilgili eleştirsek de ‘hedef maçlardaki’ konsantrasyon açısından takımını mükemmel hazırladığını görüyoruz. Kafalarda soru işareti yaratan en can alıcı nokta, Baldwin geri döndükten sonra McCollum’la topu ve süreyi nasıl paylaşacakları konusuydu. Öyle görülüyor ki bu ihtimal ortadan kalkmış… Dün bunun en güzel örneklerinden birini gördük… Paris maçını statü gereği pas geçen ‘37’lik delikanlı’ McCollum Milano karşısında ‘ihtiyaç duyulan noktada’ yine devredeydi. Milano’nun kırılma yaşadığı ilk çeyrek sonu ile ikinci periyot başında rakibin başına balyozu O indirdi. Oynadığı 22,5 dakikanın her saniyesinin hakkını verdi McCollum… Hatta ihtiyaç duyulan şey noktasında ‘çığır açıp’ ötesine geçerek Shields ve Flaccadori’yi bloklayarak 18 sayı, 3 ribaund, 2 asist ve 2 de blokla 20 verimlilik puanına ulaştı. Baldwin de 15 sayı, 1 ribaund 3 asistle ona eşlik etti.
Daha da önemlisi, 100 sayının 60’ını ‘kenardan gelen oyuncular üretti’ Fenerbahçe’nin… Bu detay, aslında nasıl bir uyum, nasıl bir paylaşım ve takım kimliğine sahip olduğunun da ‘belgesi’ Fenerbahçe BEKO’nun…
Milano’da zor görünen maçı kolaya dönüştüren, İstanbul’da kaybettiği İtalyan ekibine karşı çok ağır basan Kanarya’da dünün bir başka kazanımı ise Bango oldu. O da 10 dakikaya 8 sayı, 5 ribaund sığdırıp, takıma uyum konusunda kaydettiği gelişimi gözler önüne serdi. Herhalde takımın ‘kolu kanadı’ Nigel Hayes’in, üst üste iki kritik deplasmanı ‘yıpranmadan’ rölantide geçeceğini herhalde kimse düşünmezdi (coach Saras hariç!)… Fenerbahçe artık böyle bir lükse bile sahip…
Sarı-Lacivertliler, kalan 6 haftanın 4’ünü evinde oynayacak. Bu 4 maçı kazanmak büyük ihtimal sezonu ‘en azından’ ikinci tamamlamasına yetecek… Arada Monaco ve son hafta Bayern Münih deplasmanları var… Bu oyun kalitesini ‘motivasyon kaybı’ yaşamadan devam ettirerek 6’da 6 da olursa şaşırmam… Ancak tüm bunlardan önemlisi, sakatlık, sağlık sorunu olmasın, yeter…
