Sezonun izlemesi en keyifli maçıydı belki de. İki benchte uzun yıllar Amerika'da çalışan Messina ve Kokoskov olunca fazlasıyla NBA esintileri de vardı maçta. Özellikle Fenerbahçe Beko'nun gözü kapalı oynanmaya başlayan bazı hücum setleri, harika olmaya başladı. Çoğu da Vesely'nin smacı ile tamamlanıyor.
Milano gibi bir takıma karşı deplasmanda 100 sayı atılarak kazanılan galibiyet, sezonun geri kalanını da düşündüğümüzda çok fazla önem taşıyor. Zorlu fikstürde, artı bir galibiyeti hanesine yazdırdı Sarı-Lacivertliler.
Bir de faul hakkı olmasına rağmen o son basket yenmese, Fenerbahçe ikili averaj üstünlüğünü de ele geçirecekti…
Kabus gibi oynanan ilk yarının son, ikinci yarının ilk dakikası sonrası beklenmedik şekilde geri düşen Fenerbahçe önce Guduriç'le arka arkaya 3, ardından da Brown'la arka arkaya 3 üçlük daha bulunca ritmi yakaladı, bir daha da maçı bırakmadı.
Devrenin sonunda Guduriç'in, ardından Brown'un, son olarak da Barthel'in direkt rakibin eline verip doğrudan basket yediğimiz pozisyonlar olmasa, bu kadar sıkıntı da çekilmeyecekti belki.
35'e 20'lik ribaunt üstünlüğü, maçı ne kadar istediklerinin ve mücadele ettiklerinin de bir göstergesiydi.
Tabii ki Jan Vesely…
13 sayı, 10 ribaunt ve 8 asistle 'triple-double'ın kıyısından döndü. 2 de top çalıp 35 verimlilik puanı ile yine muazzam bir iş yaptı Çek yıldız.
Euroleague'de sezon sonu çarşı karışacak.
Lider Barcelona ile 8. Fenerbahçe arasında sadece 3 galibiyet fark var. 9, 10 ve 11. takımlar da Fenerbahçe'den sadece 2 az galibiyet almış.
Artık her maç final, her hücum son topmuş gibi oynanacak.
Fenerbahçe Beko, Cuma günü de Fransa'da Asvel'e karşı bir hata yapmazsa, kalan haftalara fazlasıyla iddialı girecek.
Kaynak: fanatik
