19 Eylül 2024, Perşembe
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEFener kenardan geldi / GÖKHAN TÜRE

Fener kenardan geldi / GÖKHAN TÜRE

Fenerbahçe BEKO, Maccabi Playtika deplasmanında bir galibiyetten çok fazlasını kazandı.

Üst üste gelen üç yenilginin ardından daha büyük bir önem kazanan mücadeleye daha ilk saniyelerde De Colo’nun top kaybıyla girip, beş dakika 4 sayıda tıkanınca doğal olarak akıllarda ‘eyvah, yine mi?’ sorusu dolaşmaya başlamıştı. Kokoskov’un Ali Muhammed (Bobby Dixon) hamlesi oyundaki tüm dengeleri değiştiren faktör oldu. Sarı-Lacivertli takım adına oyuna girer girmez üst üste iki üçlükle kıvılcımı yakan Bobby, savunmaya da enerji getirip, Kanarya’nın ritm bulmasını sağladı. O’nun bu kadar motive olmasında, Maccabi’nin yıldızı Wilbekin ile yaşadığı ve geçmişe dayanan husumetin de payı büyüktü elbet… Ama sebebi ne olursa olsun, 37 yaşında bir oyuncu için sahaya böylesine yüksek enerji koymak ve ‘maç kazandıran büyük oyuncu’ kimliğini, ruhunu hala koruyor olmak gerçekten takdir edilecek cinsten…

Bobby’nin takım üzerinde yarattığı sinerji, özellikle kenardan gelen üzerinde etkisini gösterip, Eddie, Melih, Pierre ve hatta tam olmasa da Hamilton da 1.78’lik guardın ‘başkaldırısına’ eşlik edince, 3. Çeyrekten itibaren maçın dizginleri Fenerbahçe BEKO’nun eline geçti.

Son periyodun başında Bobby ve Melih’le gelen iki üçlükle 8 sayıya çıkan farkı da oyunun kalanında savunmada müthiş iş çıkararak korumayı başardı Sarı-Lacivertliler… Rakibin özellikle ilk yarıda perdeleme üzerinden bulduğu sayıların bu kez önüne geçseler de, ters eşleşmeden ötürü verilen hücum ribaundları (17) belki Kanarya’nın maçı daha önüce koparmasının da önüne geçen en önemli detaydı. Barthel’in yokluğunda, zaten sıkıntılı olan 4 numara katkısı, bu pozisyonda etkili isimlere sahip Maccabi karşısında ne düzeyde olacak derken, Pierre’in özellikle son çeyrekte kendisi üzerinden oynanan ikili oyunlarda ters eşleşmeye cezayı kesmesi ‘ilaç gibi’ geldi. Vesely dün yine çok fazla göze batmadan ama savunmanın temel direği olduğu gerçeğini de hatırlatarak çok iyi iş çıkardı. Eddie de özellikle De Colo’nun oyunda olmadığı, topun çabuk el değiştirdiği süreçte ekstra paslarda cezayı kesince, savunmanın yanı sıra kenardan skora gelen katkı da (43 sayı) % 57,3’ü buldu. Ve Fenerbahçe BEKO, Tel Aviv deplasmanında, bir hafta önce tam takım Khimki’yi deplasmanda yenen çok zorlu bir rakibi evinde yenmeyi başardı.

Bu galibiyet hem moral motivasyonu ve özgüveni yukarı çekmek hem de takımda süre paylaşımı ve rollerin biraz daha belirginleşmesine ışık tutmak adına önemli bir kazanım… Belki Brown ve De Colo’dan katkının sınırlı kaldığı böyle gecelerde Westermann’a da şans vermek, yeni bir alternatif yaratmaya yardımcı olabilir.

Dünkü kritik galibiyet, sorunların devam ettiği gerçeğini örtülemiyor. Geçen hafta Khimki deplasmanında 8/13 3 sayı isabetiyle 26 sayıya imza atan Taylor Dorsey’nin F.Bahçe’ye karşı bu kez 0/7 isabetle 1 sayıda kalmasında, yine aynı maçta 15 sayı, 10 ribaundla double double yapan Angelo Caloiaro’nun da 2 sayı, 2 ribaundla maçı tamamlamasında, F.Bahçe’nin iyi savunması kadar iki yıldızın da kötü gününde olmasının payı büyüktü. Maccabi’nin dün çizgi gerisinden 26’da 5 (% 19,2) isabet bulduğunu da unutmayalım.

 Coach Igor Kokoskov, Euroleague’deki ilk sezonunda sadece Fenerbahçe BEKO’daki oyuncularını değil, rakiplerini de yeni yeni tanıyor. Euroleague’deki hemen tüm antrenörler, rakip takımlardaki oyuncuların ne zaman ne yapacağını, potansiyelini, mental özelliklerini, yediği yemeğine kadar ‘ezbere’ bilirken, Kokoskov bunları yaşayarak öğrenmek zorunda… Bu O’nun suçu değil ama işin gerçeği de bu… Önünde böyle bir handikap var Sırp antrenörün… Yanında Erdem Can gibi bu konuda son derece donanımlı bir ismin olması en büyük avantajı… NBA’de geçirdiği 15 yılın kattığı şeyler ise O’nun da diğer antrenörlere karşı (Messine hariç) elinde önemli bir koz olacaktır elbette…

Kokoskov, dün oyunun son bölümünde, oyuna doğrudan etki yapan ve F.Bahçe adına kaderi değiştiren isim olan Bobby’ni kenara alıp, De Colo’yu sahaya sürünce endişelenmedim değil. Fransız guardın, iki sezondur ya basit top kayıpları ya da akıl almaz şut seçimlerinin verdiği hasarı göz önüne alınca çok da haksız sayılmam. Nitekim ilk iki hücumda topa hiçbir takım arkadaşının eli dahi değmeden, eveleyip geveleyip el üstünden iki top kullandı. Her ikisinde de Maccabi cezayı kesti. Ama savunma direnci ve Vesely, yeni bir facianın önüne geçti. Kokoskov, Bobby&De Colo değişikliğini yaparken, maça hiç giremeyen ve oyundan düşen Fransız şutörü kazanmayı düşündüyse ok; ucu maçı kaybetmeye gidecek kadar büyük risk olsa da bunu anlarım. Ama maçı kazanmayı düşündüyse hamle bu olmamalıydı. İyi takım bozulmaz, iyi oynayan sahada kalır, ödülünü sahada kalarak alır.

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler