Fenerbahçe BEKO, kötü başlayıp sonradan uyandığı maçta Armani Milano’ya kıl payı kaybetti, ikinciliği elde edebileceği mücadeleyi tek sayıyla kaybederken büyük bir fırsatı tepmiş oldu.
Sarı-Lacivertliler, durgun başladığı oyunda hücumda son maçlardaki performansına “güvenip” Armani’yi de bu şekilde yenebileceği hissiyle savunmada “gevşek” bir görüntüdeydi. Kısacası Sarı-Lacivertliler “rakibi hafife almanın” bedelini maçı kaybederek ödedi. Hem de öyle bir rakip ki, daha iki gün önce, son dönemin en formda takımlarından birini, Monaco’yu evinde 18 sayıyla yenmiş bir Armani Milano’yu…
İşin gerçeği Sarı-Lacivertliler, 13.47’te 17 sayı (39-22) geriye düştüğü oyunda nihayet uyanıp, savunmanın böyle bir maçı kazanmak için “gerekli” olduğunun bilincine varıp gidişati değiştirmeye çalıştı. Çeyreğin kalanında rakibine 6 dakikadan fazla bir süre 4 sayı izni verip, farkı 7 sayıya eritti devre sonunda…
Üçüncü periyotta 24.44’te Nigel Hayes Davis’le farkı 3 sayıya da çekti. Ancak sonrasında iyi savunmanın sonrasında yapılan basit hatalar, hücum fauller, Milano’nun ekmeğine yağ sürdü. Yine de son periyoda, onca hataya karşın 8 sayı (59-51) geride girdi Sarı-Lacivertliler…
İki savunmaya son periyotta da devam eden Kanarya, Motley’nin pota dibindeki bitiriciliği, Nigel Hayes ve Wilbekin’in kritik üçlükleriyle yine maçın içindeydi. 36.21’de Wilbekin’in üçlüğüyle de maçın başından beri ilk kez öne geçmeyi başardı (68-69). 38.20’de Tarık’ın hücum ribaundu sonrası bitirdiği basketle skoru 70-73’e getirdi Kanarya… Ancak ardından Mirotic’in süre biterken uzak mesafeli şans üçlüğü, ardından F.Bahçe’nin top kaybı sonrası Shields’ın kritik basketiyle yeniden öndeydi Milano… 38.47’de Mirotic’in serbest atış çizgisinden 2/2 isabeti sonrası Tarık bitime 8 saniye kala köşeden üçlüğü buldu, farkı tek sayıya (77-76) çekti. Ancak son hücumda kenardan oyuna sokarken top kaybı yapan Milano’nun şans yine yanındaydı. Önce kaybettikleri ortadaki topu tekrar kapıp süreyi bitirdiler ve kazandılar. Bu arada, son pozisyonda Shields’ın ayağı çizginin üzerindeydi, daha öncesinde Wilbekin’e Napier’ın yaptığı hücum faulü de es geçti hakemler… Ama ne olursa olsun, bu maçı Kanarya’nın son topa getirmemesi gerekiyordu…
Bu ligde 17 sayı geriye düşüp de maç kazanmak hiç de kolay değil… Bu yüzden işi “maceraya” bırakmadan baştan sıkı tutmak gerekiyor… Fenerbahçe BEKO için bu yenilgi ders niteliğinde… Demek ki, sezon içinde de birkaç kez yaşanan ve can yakan bu gibi maçlarda, yenebileceğiniz rakibe karşı işi baştan sıkı tutup, maçı bu noktaya getirmemek elzem…
Artık tek bir ribaund, tek bir top kaybı, kısacası tek bir hata bile puan cetvelinde 3-4 basamak oynatabilecek nitelikte… Mesela bu maçı Kanarya kazansa şu anda ikinci sırada olacaktı. Ancak şimdi 6. basamakta… Kalan 3 maçta bunun bilincinde olmak gerekiyor… Artık her maç final!..
