Fenerbahçe BEKO’nun, Abdi İpekçi’ye taşınan final serisinin ilk maçında aldığı ağır yenilginin ardından reaksiyon vereceğini ve motivasyon ve kararlılık anlamında ‘fabrika ayarlarına’ döneceğini tahmin ediyorduk.
Beşiktaş Fibabanka’nın da bunu ön görerek sahaya ‘tedbirli’ çıkmasıyla sahada kıran kırana, kora kor mükemmel bir 40 dakika yaşandı. Öncelikle seride geride kalan 4 maçta da basketbol kalitesi açısından olmasa da mücadele düzeyiyle çıtayı olabildiğince yukarı koyan iki takımı da tebrik etmek gerek…
Sezonun büyük bölümünü, özellikle de şampiyonlukla taçlanan Euroleague safhasını aşırı yıpranarak geçen Fenerbahçe cephesinde fiziksel olmasa da mental yorgunluğun seri boyunca iz düşümlerini görmek mümkündü. Öyle ki, normalde ligin en iyi serbest atış yüzdelerinden birine sahip olan Sarı-Lacivertliler, seri boyunca düşük kaldığı bu detayda yine 9 atıştan sayı çıkaramadı. Ancak mücadele etmeye, çabalamaya, paylaşmaya ve özellikle de ribauntlara bu kez azami özen göstererek kazandılar.
Wade Baldwin, 16’sı son çeyrekte olmak üzere toplamda 24 sayıyla bu kez takımının kazanmasına direk etki etti. ABD’li şutör potaya gitmeye karar verdiğinde gerçekten de durdurulması zor bir isim… Nigel Hayes Davis de dün gerçek bir lider gibi oynadı. Bu kez, ritmini bulmak için oyunu gereksiz forse etmeyi bir kenara bırakıp, gerektiği anlarda sorumluluk alıp, çoğunlukla da takım arkadaşlarına servis yapmayı tercih etti. 15 sayı, 7 ribaund, 5 asist, 1 top çalma ve 21 verimlilik puanıyla yine takımının en faydalı ismi olmayı başardı.
Küçük detayları bir önceki detaylarda ‘pas geçmiş’ ve bu yüzden kaybetmişlerdi. Bu kez o detaylara daha hakim olan taraftı Sarı Kanarya… Kenardan gelenlerden daha fazla skor katkısı alan, ribaundlara hükmeden taraf Fenerbahçe’ydi. Oyunun birkaç dakikası hariç Beşiktaş’a tempo yapma, coşma fırsatı tanımadılar. Ve bu kritik galibiyetle şampiyonluğa bir adım daha yaklaştılar.
Beşiktaş, kazandığı maçta müthiş bir savunma direnci ortaya koymuş ve bu ana unsurun etrafını ribaund, kenardan katkı, süreklilik gibi detaylarla bezeyerek farklı kazanmayı başarmıştı. Fakat bu kez sertlikte aynı seviyeyi yakalayamadılar. Karşılarında da oyunun iki yönünde de agresif, kararlı bir Fenerbahçe bulunca ritm yakalayamadılar. Küçük parlamalarla maç içinde kalmayı başardılar. Ama 3. maçtaki gibi o parlamaları ateşe dönüştüremeyince Fenerbahçe’nin sahip olduğu artıları sahaya yansıtmasına karşı koyamadılar.
Şimdi seri tekrar Ülker Arena’ya dönüyor… Fenerbahçe BEKO, 3-1 önde olduğu seride kazandığı taktirde şampiyonluk ipini göğüsleyecek… Türkiye Kupası, Euroleague şampiyonluğu derken ligi de kazanmanın eşiğine gelmek bu tarihi sezonda Sarı-Lacivertliler adına çok şey ifade ediyor…