Eyvah, finale yürüyorlar!.. / ERCAN GÜVEN

Eyvah. Yine kazandılar!.. Dev Adamlar, Slovenya’ya fark atıp yarı finale çıktılar. Hem de basketbol tarihimizde ilk defa.
Bir de finale kalırlarsa…
İster misiniz şampiyon olsunlar?
Eyvah!…
Sloven veya Sırp falan değilim. Türkiye sevinirken endişelenmemin nedenini bayram öncesi belirttim:
“Dev adamlar güzel de, dev gibi nesil ne olacak” dedim.
Elinde basket topu ile hoca, saha, imkan isteyecek milyonlarca çocuk için “Hazırlıklı mıyız” diye sordum?…
“Yoksa… Televizyondan gaza gelen ilkokul neslimiz, filizlenen basketbol iştahlarını sokak aralarındaki çember potalarda köreltip -arabalarından alıp bankalarında döviz hesabı açtıramayacaklarına göre- şampiyona sponsorlarının gofret ve çikolatalarını kemirerek mi avunacaklar yine?”
İlginçtir; ne bu ülkenin spor teşkilatı, ne milyonların kalbindeki kulüpler, ne de Anayasa’nın vatandaşlara spor yaptırmayı emrettiği seçilmişler, hiçbiri tınmadı… Okur mailleri dışında sadece Efes Pilsen’den yanıt geldi.
Üzerine düşen görevi yapmış, yapmakta ve yapacak olduğundan belli ki:
“Ercan Bey merhaba,
… Efes Pilsen, ‘Efes İle İlk Adım Basketbol Okulları Projesi’ kapsamında 6 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında çocuklara ücretsiz basketbol eğitimi veriyor. 6 yılda yaklaşık 15 bin çocuk bu eğitimlerden faydalandı. Sadece çocuklara değil, aynı zamanda görevli teknik kadroya da eğitim programları düzenliyor…”
Başka “tık” yok… Herkes kulağının üzerine yatmış.
“Bir çıkar yoksa, çocukları kimse düşünmüyor”. 
Evet, “çıkar”!.. “Yatırım yapacakları” çocuklar, ya madalya kazandırıp onur getirmeli, ya da babalarının paralarını. Bireysel gelişim, sosyal entegrasyon, sağlıklı büyüme hakkı, fakir veya sıradan yetenekli olanlara haram.
Bakınız, ülkeyi yönetenleri ve onların kadrolarını anlıyorum!.. “Görevi ihmal ettiklerini” veya hazırlıksız olduklarını söyleyecek değiller ya.
Peki, bu ülkeyi yönetmeye talip olanlar?
Hadi, sayın Kılıçdaroğlu, sayın Bahçeli çok meşguller… Spora ilgisini, sevgisini hepimizin bildiği sayın Oktay Vural, sayın Gürsel Tekin “Biz gelirsek bu işi çözeriz” diyemezler mi?
Milyonlarca çocuğun basketbola sevdalanması, oynamak istemesi “Toplumsal talep” değil midir sayın siyasetçiler?
Hem de geleceği kuracak 21. yüzyılı tamamlayacak vatandaşların toplumsal talebi.
Bugün hepsi televizyon seyrediyorlar ve sesleri çıkmıyor diye yarına kadar kulağının üzerine yatmak ve yumurta kapıya gelince çözüm aramak mıdır siyasetin işi?
Nerede kaldı vizyon?
Bu ülkede 2 milyon çocuk basketbol oynamak istese, ne yer, ne top, ne hoca, ne altyapı var işte.
İki değil en az dört milyon çocuğu heveslendireceksiniz ve küstüreceksiniz.
Hazırlık yapmayanlar kabahatli… Peki siz?