Fenerbahçe, yoğun kupa, lig ve Avrupa trafiğine denk gelen süreçte ağırladığı ezeli rakibi Galatasaray Odeabank karşısında, devrenin sonu ve 3. çeyreğin başına denk gelen 9 dakikalık süreçteki rüzgarla kazandı.
Sarı-Lacivertli takım, “doğasına aykırı” bir başlangıç beşiyle girdiği oyunun ilerleyen bölümünde kendi özüne döndükten sonra ivme yakaladı. Galatasaray’ın 4 uzunla girdiği oyunda Udoh ve Bogdanovic’i kenarda tutup, Hickman ve Kalinicli 4 kısa ile rakibin çabukluğuna tedbir alan Obradovic’in bu planı ilk çeyrekte tutmadı. Galatasaray, çeyreğin sonunda üst üste 3 üçlükle Fenerbahçe’nin bu savunma bazlı beşine karşı bu sayede psikolojik üstünlüğü de eline geçirdi.
Ancak 2. çeyreğin başında önce Göksenin’in, ardından da Obradovic’in maça damga vuran iki hamlesi arka arkaya geldi. Göksenin, Fenerbahçe potasına yolladığı üçlüğün ardından sevincin dozunu kaçırıp, eliyle tribünlere hareket yapınca uyuyan devi uyandırdı adeta… İşte bu dakikadan itibaren işin mental kısmında da tribünleri arkasına alan Fenerbahçe, kontrolü de ele geçirdi. Ardından Obradovic, Datome, Udoh ve Vesely ile 3 uzunlu beşi sahaya sürüp, bu rüzgarı teknik anlamda da lehine çevirecek hamleyi yaptı; özüne döndü…
Sonrasında Udoh- Vesely’ye odaklanıp, içeriye kümelenen Galatasaray savunmasına cezayı Datome, Melih ve Dixon üçlüklerle kesince, devrenin sonu ile ikinci yarının başındaki 9 dakikalık süreçte skoru 34-36’dan 60-45’e taşıyan 26-9’luk seri geldi. Zaten maç da farkın 15 sayıya çıktığı 27. dakikada bitti. Kolay değil; bu sezon üç cephede birden savaşıyor Fenerbahçe… İlkinde hedefi vurdu, kupayı müzesine götürdü. Dün de STBL’de stratejik bir zafer kazandı ezeli rakibine karşı; elini güçlü tuttu. Ülker Arena’da Galatasaray’a karşı yenilmezliğini de korudu. Ancak dün bir kez daha görüldü ki hem fiziksel hem de mental yorgunluk, sezon sonu yaklaştıkça vurmaya başladı…
KENARDAN KATKI YOK
G.Saray, Lasme-Sinan’ın ikili oyunlardaki becerisini azami düzeyde kullanırken, ilk çeyrekte 9 sayı bulduktan sonra duran Schilb dışında ne McCollum’dan ne Davis’ten ne de Jerrells’tan katkı alamadı. Fenerbahçe’yi evinde yenebilmek için 3-4 ismin yanında kenardan da önemli katkı gerekiyor. Bu da ne yazık ki Sarı-Kırmızılılar’da yok…
OLMADI GÖKSENİN
G.Saray’ın momentumu elinde tuttuğu 2. çeyreğin başında Aslan darbeyi kendi içinden yedi. Göksenin, attığı üçlük sonrası tribünlere yaptığı hareketle takımı adına bir çuval inciri berbat etti. Hem rakibi hem de tribünleri uyandırdı. Faul problemine de girip benchin yolunu tuttu.
Kaynak: Habertürk