Euroleague Basketball CEO’su Paulis Motiejunas basın toplantısı gerçekleştirdi.
Moteijunas’ın basın toplantısında aktardıkları şu şekilde oldu,
ASVEL’in Finansal Durumu ve Turkish Airlines Sponsorluğu
Tony Parker ve Gaetan Muller ile temas halindeyiz. Medyada çıkan söylentileri biz de okuyoruz ama onların söylediklerine güveniyoruz. Çok çalıştıklarını biliyoruz ve başarılı olacaklarına dair hiçbir şüphemiz yok. Gelecek sezon için endişelenmemizi gerektirecek bir sinyal almadık.
Turkish Airlines ile isim sponsorluğu hakkında görüşmelerimiz devam ediyor. Yeni stratejiler üzerinde de çalışıyoruz. Yakında haberler gelecek.
Berlin Pazarı Kaybı ve Yeni Takımlar (Valencia, Dubai, İsrail)
Almanya pazarını göz ardı etmiyoruz. Bayern Münih bu pazarda önemli bir lokomotif. EuroCup’ta üç Alman takımı var. ALBA Berlin’in kararına saygı duyuyoruz ama elbette üzgünüz. Almanya ve Fransa, son dört yılda %46 büyüme gösterdi. Almanya’da TV anlaşmamızı da yeniledik. Valencia’nın geri dönüşüyle ve Dubai ile yeni pazarlar açıldı.
İsrail’de Güvenlik Durumu (Maccabi & Hapoel)
Keşke net bir cevap verebilsem. Sezonun başlamasına zaman var ve iyimseriz. Her şeyden önce güvenlik bizim için en öncelikli konu. Şu an için kulüplerle konuşarak maçların tarafsız sahalarda oynanması planlanıyor. Eğer durum düzelmezse, takımlar, oyuncular, taraftarlar için gerekli önlemleri alacağız. Umuyoruz ki barış sağlanır ve maçlar güvenli şekilde oynanabilir.
Partizan ve Kızılyıldız’ın Uzun Vadeli Katılımı
Bu sadece ilk adım. 20 takıma çıkıyoruz ama daha fazla genişleme de mümkün. Hem Partizan hem de Kızılyıldız yıllardır bizimle. Onlarla uzun vadeli planlar yapmayı istiyoruz. Aynı zamanda Valencia, Virtus, Monaco gibi diğer takımlar da kalıcı olmak istiyor. Paris kulübüyle de kalıcı üyelik için görüşüyoruz.
Hapoel, Monaco ve Paris’e Verilen 1 Yıllık Lisanslar
Monaco hala EuroCup şampiyonu olarak katılıyor. Bu nedenle mevcut kural gereği bir yıl daha oynayacak. Bu durumu değiştirmek istemedik. Ama gelecekte EuroLeague’de kalacaklarına inanıyoruz. Kulüple görüşmeler sürüyor.
FIBA pencereleri hakkında, özellikle Amerikalı oyuncular açısından:
Paulius Motiejūnas: İkinci kısımdan başlayayım. Bence şu çok net: Bu konudaki görüşmeler sadece Avrupa organizasyonlarıyla yapılıyor. FIBA ve NBA ile yapılan tüm toplantılarda, NBA oyuncularının durup pencere maçlarında oynaması gibi bir konu hiçbir zaman gündeme gelmedi.
Pencerelerin kendisiyle ilgili sorduğunuzda ise, bunun sadece EuroLeague’e özgü bir mesele olmadığını düşünüyorum. Bu konu, basketbol camiasının genel bir sorunu. Tüm kulüp organizasyonlarını ilgilendiriyor — yani yerel ligleri — ve tabii ki EuroLeague’i de kapsıyor.
Son birkaç yılda — ben göreve geldiğimden beri hatırlarsanız — Şubat penceresini açmıştık. İki yıl boyunca da açık tuttuk. Ama bu yıl, genişleme nedeniyle ve hafta sonlarının yerel ligler tarafından alınmış olması sebebiyle, ayrıca EuroBasket’in çok geç bitmesi yüzünden sezonu daha erken başlatamıyoruz.
Ne yapabileceğimizi anlamaya çalıştık ve bu konuda FIBA ve Andreas [Zagklis] ile birçok görüşme yaptık. Takvimde görmüşsünüzdür; Kasım ayındaki maçlarımızı Salı-Çarşamba günlerine kaydıracağız, böylece Kasım penceresini açık tutmuş olacağız.
Şubat ayını da açma fikrini analiz ettik ama şunu anlamak gerek: Yerel liglerin kupa haftaları var. Kupalardan sonra bazı ülkelerde takımlar dört günde üç maç yapıyor – ve bu maçlar Pazar günü bitiyor. Eğer biz maçları Salı-Çarşamba’ya alırsak, oyuncular altı günde dört ya da beş maç oynamak zorunda kalabilir ve buna seyahat de eklenecek. Bu nedenle fiziksel olarak bu imkânsızdı.
Daha fazla kulübün hissedar olma imkanının açılması, FIBA ve NBA ile yapılan görüşmeler hakkında:
Paulius Motiejūnas: İlk soruya cevap vermek gerekirse, şu anda farklı alternatifleri inceliyor ve değerlendiriyoruz. Şunu söyleyebilirim ki bazı değişiklikler olacak. Değişikliklerin gerçekleşmesini istiyoruz, ancak şu an bu konuda fazla detay vermek için erken. Katılımcı kulüp sayısını artırarak istikrar getirmeye çalıştığımızı görüyorsunuz ve bu yönde çalışmaya devam edeceğiz. Bu nedenle “evet” diyebilirim ama daha fazla ayrıntıya giremiyorum. Kulüplerle, finans ekibiyle, IMG ile ve diğer tüm paydaşlarla birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu konu hâlâ gündemde ve netleşmiş değil.
NBA ile ilgili olarak, oldukça yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik. Ayrıca Adam Silver’ın basın toplantısını da takip ettik. Orada NBA’in planladığı projenin birkaç yıl ertelenebileceğinden ve muhtemelen 2028 yılında başlayabileceğinden bahsetti. Bu da bence somut bir ilerleme. Biz de onların kafasındaki planı, hangi fırsatları araştırdıklarını anlamaya ve görmeye çalışıyoruz.
Ve daha önce de söylediğim gibi, bölünme istemiyoruz. En önemli konu bu. Çünkü seyirciyi, ürünü (ligi) düşünmemiz gerekiyor. Sürekli tekrar ettiğimiz bir diğer mesaj da şu: İş birliğine açığız. Tekrar ediyorum, yeni bir lig yaratılmasına gerek yok. Zaten burada EuroLeague var ve birlikte çalışmaya hazır. Bu yüzden gerçekten inanıyorum ki, ilerlemenin tek yolu, kulüplerin burada oluşturduğu yapıya odaklanmaktan geçiyor. Zaten NBA tarafında duyduğumuz vizyon da bizim şu anda yaptıklarımızla büyük ölçüde örtüşüyor: istikrarlı kulüpler, alt rekabetten (EuroCup gibi) gelen kulüplerin katılması, bazılarının düşmesi, kulüplerin lig yönetiminde bir ölçüde söz sahibi olması… Biz bunu 25 yıldır yapıyoruz.
O yüzden gelin birlikte oturup çalışalım. Yeni pazarları nasıl açabiliriz, nasıl birlikte karar alabiliriz, TV anlaşmalarını nasıl beraber yaparız, sponsorlukları nasıl birlikte yönetiriz ve FIBA pencereleri konusuna geri dönersek, takvimi nasıl birlikte çözeriz… Bunları konuşmalıyız. Gerçekten inanıyorum ve biliyorum ki biz Avrupa’da en iyi ürünü (ligi) oluşturduk. Ve biri neden sıfırdan bir şey yaratmak istesin ki? Birlikte hareket ederek fırsatları birlikte değerlendirebiliriz.
Yani iş birliğine açığız. Toplantı çok olumluydu. Bir sonraki adım olarak, umarım yaz aylarında tekrar bir araya geleceğiz. Henüz net bir tarih yok ama görüşmeler sürüyor. Muhtemelen bir dizi toplantı yapıp parçaları doğru yerlere yerleştirmeye başlayacağız. Ve tekrar söylüyorum: Ayrışmak yerine birlikte hareket edersek çok daha fazlasını başarabiliriz.
Masal anlatma, rus kulüpleri, sporcuları sporun içinde yoksa israil’inkiler de olmamalı !!!
rusyada savaş var onları kovalım israilin 2 takımla katılmasına göz yumalım. siz gerçekten büyük ikiyüzlüsünüz. a lisanslı takımlar bence buna tepki vermeli ama orda vercek klüp türk klüpleri olur belki de ispanya hükümetinin tavrı dolayısıyla ispanya klüpleri. gerisi sesini çıkartmaz