Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı için adaylığını açıklayan Erman Kunter, basın toplantısı düzenleyerek projelerini paylaştı.
Kunter, bir otelde listesinde yer alan Efe Aydan, Ömer Araz, Canan Erdoğan, Füsun Güler Uysal'la gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Değişim diye yola çıktık. Kiminle konuştuysak sorunların günden güne büyüdüğünü görüyoruz. Sıkıntıları konuşacak muhatap yok, kapanmaya yakın kulüpler var. Bu, değişimin artık gerekli olduğunu gösterdi. Basketbol dar bir alana sıkışmış durumda.” dedi.
'Oyunu Değiştir!' sloganıyla proje ve görüşlerini aktaran Türk basketbolunun tecrübeli ismi, değişim için yola çıktığını ve kiminle bir araya gelse basketbolda sorunların gün be gün arttığını dile getirdi. Kunter, “Sıkıntıları anlatacak muhatapları yok. Kapanan kulüpler veya kapanmaya yakın kulüpler var. Bu da bize değişimin artık gerekli olduğunu düşündürdü. Basketbol maalesef ki çok dar bir alana sıkışmış durumda. Anadolu'nun özellikle büyük bir eksikliği var. Bu, bizim değişim hareketimizin önemli noktalarından. Değişim adına dört tane temel unsurumuz var. Bunlar; şeffaflık, liyakat, verimlilik ve katılımcılık.” ifadelerini kullandı.
Basketbolun iyi yönetilmediğini ve kaynakların kötü kullanıldığını belirten Kunter, “Büyük savurganlık var. Özellikle basketbola çok emek veren, Anadolu'da karınca gibi çalışan insanlara kulak verdiğimizde değişim talebinin ne kadar büyük olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
İlkelerinin şeffaflık, liyakat, verimlilik ve katılımcılık olduğunu kaydeden Kunter, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün harcamaları herkesin görmesini sağlayacağız. Herkes federasyon kaynaklarının nereye gittiğini bilecek. Liyakat son dönemde eksikliğini çok çektiğimiz unsur. Basketbol ailemizin şahsi husumetler ve kutuplaşma hastalığına düştüğünü görüyoruz. Bütçe konusunda Türkiye, Avrupa'da ilk 3 ya da 4 içindedir. Buna karşılık verimlilik son derece düşük. Hele hele son dönemde iyice düştü. Bizden daha mütevazı bütçeli takımlar Avrupa şampiyonu oluyor, olimpiyatlara gidiyor, bizim daha üstümüzde yer alıyor. Bu kadar kaynak harcıyoruz verim alamıyoruz, savurganlıktan kaçmamız lazım. Basketbolun tüm paydaşlarına kulak vermemiz lazım, birinci önceliğimiz bu. Tepeden inmeci değil, tabandan katılımcı bir yönetim sözü veriyoruz.”
Kulüp gelirlerinin de artırılması gerektiğine dikkati çeken Kunter, “Kulüplerimize verebileceğimiz ve sonuna kadar arkasında duracağımız söz, katılım bedelini kaldırmak olacak. Federasyonun gelirleri konusunda savurganlıktan kesinlikle çıkacağız. Federasyonun yeterli kaynağı var.” değerlendirmesinde bulundu.
Görüştükleri ve anlaştıkları 4 sponsorun olduğunu anlatan Kunter, ihtiyaçları üstünde sponsorluk anlaşmaları yapmaları halinde bu gelirleri kulüplere aktaracaklarını dile getirdi.
Kunter, ligleri kulüp yöneticileriyle yönetmeyi planladıklarını ve federasyon olarak önerecekleri lig koordinatörünü kulüplerin seçeceği bir sistem oluşturacaklarını söyledi.
Basketbol lisesi de kurmayı istediklerini anlatan Kunter, “Voleybola karşı tatlı kıskançlığımız var. Onların yaptığı proje var. Biz bunun geniş kapsamlısını düşünüyoruz. Hakem de yetiştirmek zorundayız, yeterli hakemimiz yok. Bunun ikinci ayağı üniversite projesidir. Ayrıca düzenli olarak hakemlerin mal beyanında bulunmasını planlıyoruz.” diye konuştu.
Başkan adaylarından Hidayet Türkoğlu'nun sosyal medya hesabından demokratik bir seçim temennisinde bulunduğunun hatırlatılması üzerine Kunter, “Biz de bazı duyumlar alıyoruz, bazı şeyleri de görüyoruz. 180 delegenin oyuna talibiz. Tabii ki demokratik seçim olsun. Basketbol batmış, bitmiş değil. Duraklama devri yaşanıyor. İki aday daha önce başkanlık yaptı. Yaş olarak biz onlardan ilerideyiz ama biz yeniyiz. Yeni projelerle geliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Genel kurula 3 adayla girdiklerini hatırlatan Kunter, şunları söyledi:
“Çok enteresan bir yarış olacak. Hidayet Türkoğlu'nu ilk kez 1997 yılında ben A Milli Takım'a aldım. Sonrasında bir dünya yıldızı oldu. Bu benim için gurur vesilesi. Diğer aday Harun Erdenay, babasının benim üzerimde çok emeği var. O zaman sahanın kenarında oynayan küçük bir çocuktu. Sonrasında Avrupa'nın en önemli oyuncusu, Türkiye'nin en skorer ismi oldu. Bu isimle yarışa çıktık. Her iki adaya da başarılar diliyorum.”