A Milli Bayan Basketbol Takımımızın Olimpiyat yolculuğu öncesi gerçekleştirilen medya gününde, koç Ekrem Memnun ve oyuncular Birsel Vardarlı Demirmen, Işıl Alben ve Şebnem Kimyacıoğlu’yla keyifli röportajlar gerçekleştirdik.
İki buçuk aylık uzun bir dönemde Olimpiyat elemeleri hazırlık sürecini bitirip çok başarılı maçlar oynayarak, rahat galibiyetlerle Olimpiyat vizesi aldık. Ardından, Olimpiyat hazırlıkları tüm hızıyla devam etti. Artık ilk maç için geri sayım başladı. Bu süreci kısaca nasıl değerlendirirsiniz?
Türk Milli Takımı olarak ilk toplandığımızda tek bir amacımız vardı, Olimpiyatlara katılabilmek. Rio’da olmak bizim olmazsa olmazımızdı. Çok kararlı bir şekilde hazırlandık. Maçları da çok kararlı oynadık. Rakiplerimizin bizi yenebilecekleri düşüncesini bile akıllarına getirmemeleri amacındaydık ve bunu da başardık. Oyuncularımla çok gurur duydum.
Lakin Olimpiyat hakkını kazanmamızdaki en önemli süreç, geçen seneki Avrupa Şampiyonası’ydı. Herkesin takımımızın düşüşe geçeceğini düşündüğü zor bir dönemde müthiş bir karakter koyduk. Fransa, Çek Cumhuriyeti, Rusya maçları gibi çok büyük maçlar oynadık ve yarışın içinde kaldık. Eğer yanılmıyorsam Milli Takımımız tarihinde ilk defa resmi maçlarda Rusya’yı yendi ve bu maç Olimpiyat vizesi maçıydı. Gene eğer yanılmıyorsam Rusya’da tarihinde ilk defa Olimpiyatların dışında kaldı. Yani dışarıdan kolay gibi gözükse de zor bir yoldan geldik buraya.
Olimpiyata katılma hakkını elde ettikten sonra da kısa bir ara verip farklı bir hedef için tekrar çalışmalara başladık. Türk Milli Takımı 2012’den sonra ikinci defa Olimpiyatların içinde olacak. Olimpiyatlara giden tek takım sporuyuz. Çok ciddi yatırımların yapıldığı diğer branşlar bu hakkı elde edemedi. Bu bizim için gerçekten büyük bir sorumluluk ve büyük bir başarı. Buna rağmen bayan basketboluna gerekli saygının gösterilmediğini düşünüyorum. Daha fazla saygıyı hak etmek için ne yapmalıyız, onu da inanın bilmiyorum! Belki de yapılabilecek birşeyler daha vardır ve onu da yaparız. Sporda kazanmak için söz verilmez sadece mücadelenin sözü verilir. Bizde terimizin son damlasına kadar mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. Umarım bu mücadelemizin sonunda da güzel bir neticeyle ülkemize döneriz.
Takımda ki bazı kemik oyuncular, 2012 Olimpiyatlarında kadroda oldukları ve orda da başarılı bir performans gösterdikleri için belli bir tecrübeye sahipler. Bu tecrübenin parkeye nasıl yansıyacağını düşünüyorsunuz?
Kesinlikle olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Gerçekten çok tecrübeli, çok karakterli bir takımımız var. Bugüne kadar bunu defalarca gösterdiler. Bu tecrübeden ciddi ölçüde faydalanacağımız kanısındayım. Oyuncularıma çok inanıyorum ve güveniyorum.
Gruplara baktığımızda, ABD, İspanya ve son Avrupa Şampiyonu apoletiyle Sırbistan gibi kalburüstü takımlar diğer gruptalar. Bu durumu avantaj olarak görüyormusunuz?
Ben bu önden yapılan tahminlerin, öngörülerin hiç birine inanmam. Maçlar sahada oynanılır ve kazanılır. Gerçekten dersimizi çok iyi çalıştık, rakiplerimizi iyi scout ettik. ABD tabii ki diğer takımlara göre biraz farklı bir ekip. Fakat onun dışında diğer takımların birbirine çok yakın veya denk olduklarını düşünüyorum. Gruptan liderde çıkabiliriz, elenebiliriz de. Yeri gelecek bir sayının bile büyük önemi olacak. Dolayısıyla çok kararlı oynayıp yarışın içinde kalma amacında olacağız.
İlk maçımız belki de birçok kesim tarafından grubumuzun favorisi olarak gösterilen Fransa’yla. Nasıl bir maç bekliyorsunuz?
Ben sadece önümdeki maç olarak bakıyorum. Elbette çok güçlü bir ekip ama benim için Fransa maçıyla bir sonra oynayacağımız Avustralya maçının bir farkı yok. Her maça olduğu gibi Fransa maçına da kazanmak için çıkacağız ve bunun için elimizden geleni yapacağız. İnşallah başarırız.
Büyük resime gelecek olursak, Olimpiyat hedefimiz nedir? Hangi dereceyi alırsak, “biz bu işi başardık” diye düşünürsünüz?
Ana hedefimiz madalya almak ama başarılı olmanın tek kriteri madalya olmaz. Türk kadın basketbolunu nasıl temsil ettiğin çok önemlidir. Biz oraya çok başarılı olmak için gidiyoruz. Dünya kadın basketbolunda çok iddialı bir yerde olduğumuzu herkese göstermek için gidiyoruz. Bu takım bunu daha önce de defalarca gösterdi. Belki bazı insanların kafasına sokamadı ama bu sefer zorla sokmaya gidiyoruz. Onun için mücadele edeceğiz. Çok pozitifiz, umutluyuz, heyecanlıyız. Kolay mı? Elbette çok zor. Ama başarabilecek gücümüz, enerjimiz ve inancımız var.
Erkek basketbol takımımızda bir jenerasyon sıkıntısı var. Buradan bayan basketboluna geçecek olursak, son senelerdeki bütün başarılara damga vurmuş olan oyunculardan, Nevriye Yılmaz Olimpiyat sonrası basketbolu bırakma kararı aldı. Şaziye 34, Birsel 32, Işıl 30 yaşında. Birkaç sene sonra erkek basketbolunda yaşanan bu sıkıntının benzerini bayan basketbolunda da yaşar mıyız? Genç jenerasyonu nasıl görüyorsunuz?
Ben bu sıkıntıyı yaşamayacağımızı düşünüyorum. Ama insanların gerçekçi olması lazım. Yani işleri yapıyormuş gibi yapmak değil, gerçekten yapmak önemli. Sporcular, antrenörler, yöneticiler, aileler herkes bu zihniyette olursa, Türk kadın basketbolunun Dünya basketbolunun son 15 senesine damga vuracağına inanıyorum. Herkes dürüst bir şekilde, ahlaklıca, özveriyle, çalışarak emek vererek işini doğru yaparsa bana göre elimizde var olan çok ciddi potansiyelimizi çok başarılı bir şekilde kullanırız.
Sporcu saksıda yetişmiyor. Kolay da yetişmiyor, çok emek vermek lazım. Bu işi hayatın en önüne koymak lazım. Büyük sporcular öyle onu da yapayım, şunu da yapayım, bundan da geri kalmayım ama büyük sporcu olayım diye düşünürlerse bu çok zor olur. Büyük sporcular hayatlarının çok büyük kısımlarından fedakârlıklar yaparak belli noktalara geliyorlar. Bu bir gönül işi.
Biz alt yapılara çok hâkimiz. Yardımcım Aziz Akkaya çok başarılı ve tecrübeli bir antrenör, ayrıca alt yapı sorumlumuz. Gerçekten çok iyi bir jenerasyonumuz var. Esasında çok iyi birkaç jenerasyonumuz var. Sadece ciddiyet ve kararlılık lazım. Bocalama olur mu? Elbette hiç olmaz diyemem ama çabuk atlatırız diye düşünüyorum. Kısacası gelecekten yana gerçekten çok umutluyum.
Hocam samimiyetiniz için ve kırmadığınız için çok teşekkür ederiz. Buraya madalyayla dönerek ülkemizi bir kez daha gururlandırmanızı bekliyoruz.
İnşallah öyle olur. Ben de çok teşekkür ederim.
Kaynak: ajansspor