Anadolu Efes, Play-Off 4. maçında Panathinaikos’u kıran kırana bir 40 dakika sonunda yenerek seriyi 2-2’ye getirip Final-Four şansını 6 Mayıs’ta Atina’da oynanacak son maça taşıdı.
Efes için bu seriye tutunabilmek, sezon boyunca sıkıntı yaşadığı savunmada yapacağı aşama ile doğru orantılıydı. Panathinaikos gibi bu açıdan direnç seviyesi yukarıda olan, özellikle de maç sonlarını oynama konusunda Nunn ve Sloukas gibi iki hünerli ele sahip bir takıma karşı savunma serliğini yukarı çekerken, hücumu da aynı kalite kıvamında tutabilmek kolay olmayacaktı. Bunun için ‘ekstra katkı’ şarttı. Dün, o ekstra katkı, Erkan Yılmaz ile Doğuş Özdemiroğlu’ndan geldi. Doğuş, 3,5 dakika sahada kaldı belki ama Nunn’ın savunmasında rakibi sinirlendirip bozma işini layığıyla yerine getirdi. Dozier’ın kenarda olduğu bu evrede hem O’nun dinlenip kafasını toparlamasına hem de takımına ihtiyaç duyduğu dinamizmi getirmesine yardımcı oldu. Erkan ise maça boşuna ilk 5 başlamadığını fazlasıyla kanıtladı. 17,5 dakika sahada kalırken, 6 sayı, 4 ribaund, 3 asist, 3 top çalma ile 11 verimlilik puanı tutturup, sonuca direkt etki etti.
Poirier’nin yine verimsiz geçirdiği, Oturu’nun da savunmada aksadığı mücadelede Efes’i ayakta tutan 2 dört numara Ercan ve Smits’ti. Özellikle maçın sonunda, kırılma anlarında üst üste öyle kritik üçlük isabetleri buldular ki Panathinaikos’un dengesini alt üst ettiler. Bu ikilinin üzerine Bryant’ın da eklenmesi ve tabii yine baskı ile Panathinaikos’a yaptırılan top kayıpları, maçın kaderini belirledi.
Panathinaikos, son bölümde her şeye rağmen Nunn ve Hernangomez’in can yakan üçlükleri ve Sloukas’ın çizgiye gidişleriyle maça tutunmaya çalıştı. Ancak 39.44’te Smits’in kazandığı basket sonrası kaçırdığı serbest atışta Dozier’ın aldığı ribaund altın değerindeydi. Dozier, hemen ardından bir de takımına sportmenlik dışı faul kazandırınca, 2 atışı da sayıya çevirip ardından topu kenardan oyuna sokan Efes, Smits’in smacıyla galibiyeti garanti altına aldı.
Atina deplasmanında şartlar ne kadar zorlu olsa da orada maç kazanmış olmak, seriyi beşinci maça taşıyan Efes adına umutlanmak için yeterli bir sebep… Kötü geçen ve ‘havlu attı’ gözüyle bakılan sezonun sonunda yaptığı müthiş çıkışla Play-Off’u yakalayan, Play-Off’ta da son şampiyon Panathinaikos’a kafa tutan Efes’e şimdiden bol şanslar…
ATAMAN’I ÜZEN SÜRPRİZ TEPKİ
Maçın sonlarına doğru tribünlerden yükselen ‘mola alsana’ tezahüratı, Panathinaikos’un Türk coachu ve aynı zamanda A Milli Takım coachu da olan Ergin Ataman’ı bir hayli sinirlendirdi. Anadolu Efes’le üst üste iki kez Euroleague şampiyonluğu yaşayan ve bunu başaran ilk Türk antrenör olarak tarihe geçen Ataman, tribünlerin koro halinde yaptığı bu tezahürata sert tepki verdi. Bu tepkisinde de haksız sayılmazdı. Ne de olsa bu kulübe, baş antrenör olarak 2 kupa kazandırmış, tarihi başarılar yaşatmıştı. Ancak bu hiç beklenmedik tepkiye reaksiyonunu, kameralara da yansıyacak şekilde sinkaflı sözlerle sürdürüp, sonra da ‘küsüp’ maçın son 16 saniyesinde takımını yalnız bırakıp sahayı terk etmesi de şık olmadı. Halbuki sakin kalıp, maç sonunda yapacağı bir açıklama ile haklı tepkisini dile getirebilirdi.
Ne demek tepkisinde haksız sayılmazdı, şampiyon yaptı diye tepki gösterilmez diye bir kanun mu var? Şampiyon yaptı ama sezon ortasında bu sezon son dendi ve kovuldu. Kendi geçen maçta etik dışı iş yaparken, oyuncusu faul almak için takla atarken, akıl oyunları adı altında kaos yaratacak kurnazlıklar peşinde koşarken,oradaki maçta Efes taraftarları kadın,çocuk tartaklanırken ağzını açmazken iyiydi öyle değil mi? Gittiği her yerde bu şekilde tepki görüyor, mola alsana,doping yapsana deniyor, duymayacak işine devam edecekti yapmadı millete parmak sallayıp küfür etti zira aşırı narsist ve egolu…