Anadolu Efes için Antalya’daki Bayern Münih galibiyeti, sonrasında oynayacağı birbirinden zorlu 5, hatta 8 maç öncesi ‘hayat öpücüğü’ gibiydi. Kaybetseydi belki de bu sezona dair umutların iyiden iyiye körelmesine neden olabilecek bir kırılma yaşayabilirdi Efes…
Kadro bu sezon başında, geçmiş yıllara göre, maç trafiğinin yoğunluğu da göz önüne alınarak doğru bir biçimde ‘alabildiğine geniş’ tutulsa da, pozisyon itibarıyla kilit isimlerin (Poirier, Papagiannis, Beaubois, Dozier) sakatlıkları ile oyun formasyonu sekteye uğramıştı. Kendi içinde çözüm arayışları sürerken üst üste gelen 3 yenilgi, 10 maçta sadece 3 kez kazanabilmiş olmanın yarattığı gerginlik de bu maçın üzerine binmişti. Ana sıkıntı potayı savunamamaktı ki o noktada da Bayern Münih, üstesinden gelebilmenin en uygun olduğu rakiplerden biriydi. İlk 3 çeyrekte de Alman ekibine 47 sayı izni vermek bu açıdan da sahada gösterilen gayretin göstergesiydi. Ancak son periyosun hemen başında fark 15 sayıya çıktıktan sonra, Smits’in faul problemine girip kenara gelmesiyle birlikte boyalı alan hakimiyeti tamamıyla Bayern’e geçti. Larkin’in de çok erken sakatlanıp devre dışı kalmış olması, kırılma anlarında krizin tepe noktaya çıkmasının da başlıca sebebiydi. Dünkü ‘sıcak el’ Cordinier, rakibin 15 sayıdan geri gelip bir çırpıda farkı erittiği bu evrede, Dessert’nin acemilikleri de baş ağrıtırken takımı adına liderliği ele alması Efes’i ayakta tuttu. Fark 2 sayıya eridiğinde de son topu iyi savunup, Antalya’da hayati önem taşıyan bir galibiyete imza attı Efes…
Şimdi arka arkaya Barcelona, Monaco, Real Madrid, Valencia ve Zalgiris’le oynanacak birbirinden zorlu 5 maç bakliyor Efes’i… Bu 5 maçta alınacak sonuçlar belki de sezonun kalanı adına kaderini belirleyecek Lacivert-Beyazlılar’ın… Sonrası da kolay değil elbette… Ama savaşmak, mücadele etmek, her topun değerini bilmek, savunmada sertlik seviyesini dünkü ilk 3 çeyrek gibi hep yukarıda tutmak belirleyici olacak Efes için…
Gökhan Türe




Sezon başında çok ümitlenmiştim hızlı görsel zevki olan bir takım göreceğim diye ama nafile çok erken havlu attılar fiyasko ile sonuçlandı
Kim ne derse desin Efes, Aydın Örs ve Ergin Ataman zamanında altın çağını yaşadı gerisi başarılı olamadılar