Dünya varmış / GÖKHAN TÜRE

Şükürler olsun; bir maçı da gerilmeden, dilimiz damağımız kurumadan atlatmayı başardık!
İlk dört günü gerilim filmi gibi geçen Dünya Kupası'nda nihayet sırtımızı arkamıza yaslanıp 12 Dev Adam'ı rahat rahat izleme fırsatı bulduk.
ABD'den sonra Dominik Cumhuriyeti maçı da net bir şekilde gösterdi ki işin içine “stres” girmediği zaman Devler'in hali bir başka oluyor. Yüzlerden o gergin ifade gidiyor, hücumda top sabırla dönüyor, top kayıpları maç normlarına iniyor ve en önemlisi de şutlar “eller titremeden” giriyor! Keşke hep böyle “gerilmeden”, eli ayağına dolaşmadan soğukkanlı ve kendinden emin oynamayı başarabilsek. Ama ne mümkün! Gerginlik genlerimize işlemiş, sıyrılmak gerçekten zor.
Neyse; düne dönecek olursak Yeni Zelanda galibiyetiyle turu garantileyen Devler'in akşam Dominik'in karşısına stresten arınmış çıkacağını ve rahat olacağını hesap ediyorduk. Öyle de oldu. İlk periyotta rakibi tartıp, ikinci çeyrekte gaza bastık. Ender, Cedi ve Barış Hersek'in üçlükleriyle Orta Amerika ekibini önce salladık. Sonra da rakip pota altını ilk periyotta hallaç pamuğu gibi atan Ömer'in yerine oyuna giren Oğuz'un da onun kaldığı yerden devam edişiyle 27-10'luk seriyle bitiş düdüğünü erken çaldık. Öncekilerle kıyaslandığında adeta bir “antrenman maçı” havasında geçen mücadeleyi yüzümüzün akıyla kapadık. Açıkçası bu kadar stresten sonra böyle bir 40 dakikayı izlemeyi de fazlasıyla hak etmiştik!..
SAKİN KALMAK ŞART
Dünya Kupası'nda ilk tur gösterdi ki Devler'in rakibi kendisi!.. Sahada sakin kalıp, soğukkanlılığımızı muhafaza ettiğimizde çarklar işliyor. Ama ne zaman başlar öne eğiliyor, işte o zaman işler kötü gidiyor. Yeri gelmişten haklarını da teslim edelim. 14 ve 17 sayıdan geri geldiğimiz 2 maç, onların son 2 Eurobasket'te yaşadığımız çöküşten ders çıkardığını da gösteriyor. Bu takım, savaşım, mücadele ve direnç anlamında övgüyü de fazlasıyla hak ediyor. Bu atmosferi sağlayan coach Ergin Ataman da tebriği fazlasıyla hak ediyor.
SIRA KANGURU AVINDA
Şimdi, tıpkı bizim grubumuz gibi “arapsaçına” dönen D Grubu'ndan üçüncü çıkan Avustralya ile oynayacağız. Kadrolarında 5 NBA'li ile birlikte Beşiktaş'lı Ryan Broekhoff ve G.Saray'dan tanıdığımız Nathan Jawai var. Grupta Litvanya, Kore ve Meksika'yı yendiler, Slovenya'ya ve dün büyük bir sürprizle Angola'ya kaybettiler. Sağı solu belli olmayan bu “sağlam” rakip yenilmeyecek türden değil. Bu kadar savaşı atlattıktan sonra daha zoruna “antrenmanlıyız”. Yeter ki stres yapmayalım, inanalım ve böyle savaşmaya devam edelim.