Barcelona yenilgisiyle birlikte Fenerbahçe BEKO için artık Play-Off umutları mucizelere kaldı.

Sarı-Lacivertliler, kalan 4 maçın 4’ünü de kazansa bu da yeterli olmayabilir… Rus takımlarının ihracı, sakatlıklar derken üst üste gelen kayıplarla birlikte takım içinde moral motivasyonun da dibe vurduğu görmek mümkün… Saha içindeki mücadelede oyuncuların bu durumdan olumsuz etkilenmemeleri de imkansız… Ancak kenarda takımı yöneten coach Djordjevic’in de motivasyonunu yitirdiğini gözlemliyoruz ki işte bu kabul edilebilir gibi değil…

Takım mental olarak düştüğünde ayağa kaldırmak, onları şanslarının hala devam ettiği Play-Off yarışını kovalayacak direnci aşılamak elbette Djordjevic’in görevi… Ancak son birkaç maçtır onun da “fişi çektiğini” görüyoruz…

İspanya’daki iki maçta göze batan en belirgin detay, sağlamken zerre kadar katkı veremeyen Shayok’u, uzun süreli sakatlığın ardından “ısrarla” sahaya sürmesiydi. Shayok hiçbir şey veremedikçe daha fazla süre aldı, daha fazla süre aldıkça da zaten pamuk ipliğinde oyuna tutunan takımı daha da dibe çekti. Baskonia maçında İsmet Akpınar’ı dışarıda bırakıp Shayok’u tercih etti!.. De Colo’nun sakatlığıyla “mecburen” kadroya giren İsmet’in Barcelona maçında ayakta kalan tek tük isimden biri olması da bu büyük hatayı doğrular nitelikteydi. Shayok tel tel dökülürken, Melih’i de yanında oturtmayı tercih etti. Şehmus’a hiç süre vermemesi, Barthel ve Polonara’ya tahammül edip Floyd’u hiç düşünmemesi de cabası!..

 Vesely ve De Colo’nun sakatlığında arka arkaya 5 galibiyet alırken, daralan rotasyonda seçenekleri sınırlı olan ve bunu avantaja dönüştüren Djordjevic’in, bu iki yıldızın dönüşüyle birlikte seçenekleri fazlalaşınca eli ayağına dolandı. “Büyük takımın büyük coachu olmanın farkı” da bu noktadaki beceriye bakıyor…

ANADOLU EFES KAYBETTİ AMA

Anadolu Efes, AX Armani Milano’ya evinde kaybetti ve normal sezonu ilk 4 içinde bitirerek saha avantajını alma hesapları ortadan kalktı. Ve kalan maçlara bakıldığında sezonu 5. sırada bitirme ihtimalleri de oldukça yüksek… Ancak Milano için de bu galibiyetle birlikte ilk 3 içinde yer alma ihtimali de devam ediyor. Eminim, liderliği garantileyen Barcelona’nın altında sıralanan 3 takımın, Real Madrid, Olympiakos ve AX Armani Milano’nun “son tercihi” son şampiyon Efes’le eşleşmek olur. Bu noktada Efes’in de kendisine “ters gelen” AX Armani Milano yerine 4. sırada Olympiakos’u görmek ve Yunan ekibiyle eşleşmek eminim daha “işine gelecek” bir seçenek olur. Dolayısıyla Milano yenilgisini çok da kafaya takacaklarını düşünmüyorum.