Tanjevic yine yapacağını yaptı ve yabancı bir oyuncuyu kadroya dahil edebileceklerini söyleyerek bombayı patlattı.
Ve bir anda ne kadro seçimi, ne Rolando Blackmann ne de hazırlık kampı konuşulur oldu salonda. Herkes “yeni Türk”ün kim olacağını tartışmaya başladı.
En baştan söyleyeyim. Ben karşıyım milli takımda yabancı oynamasına. Bana çok saçma geliyor. Rusya'nın, Bulgaristan'ın, Polonya'nın veya herhangi bir milli takımın bunu yapmış olması beni hiç ilgilendirmiyor.
Milliyetçilik, kafatasçılık da değil bu… Günü kurtarmak için yapılan bir hamlenin benim gözümde hiç bir değeri yok. 6 yıldır bir oyuncu yetiştiremedik demeye getiriyorsunuz siz böyle yaparak. O zaman ben mevcut koşullarla mücadele etmek istiyorum Dünya Şampiyonası'nda…
Evsahibiyiz diye elbette en güçlü kadromuzu kuracağız. Ancak günü kurtarmak için getirilecek bir yabancı oyuncunun bize ne kadar bir katkısı olabilir ki?
Hele devşireceğim dediğiniz isim Preldzic ve Kinsey ise ben bunun karşısında dururum. İki oyuncu da çok önemli isimler. Çok kaliteli ve etkili oyuncular. Ama milli takıma seviye atlatabilirler mi? Ve gerçekten ihtiyacımız olan oyuncular Emir ile Tarence mı? Hiç sanmıyorum.
Haydi tartışalım…
1-2 ve 3 rotasyonumuzdaki isimlere bakalım; Engin-Ender-Kerem-Sinan-Cenk-Evren-Hidayet-Ömer Onan hatta Ersan…
1 numarada Engin-Ender ve Kerem Tunçeri var. Kerem sakatlıktan gelecek ancak kondisyon sorunu olmayacak. Bu alanda sıkıntı yok.
2 numarada keskin bir şutör yok. Hücumda böyle bir oyuncunun olması önemli bir tehdit. Ama bana göre takım oyununu sahaya yansıtan bir takımda, iyi bir hücum organizasyonuyla boş şut bulunabilir. Kendi pozisyonunu yaratacak oyuncu eksikliğimiz var ama bizim böyle oynama gibi bir zorunluluğumuz da yok. Hücumda organizasyonumuz kuvvetli olursa, uzunlarımız üzerinden oynarsak, penetre-pas olgusunu oturtursak… Kısacası organize ve planlı olursak bu sorunun üzerini kapatırız.
Polonya'da da biz bu “organizasyon” hatasını yapmadık mı? Hücumda Hidayet'e topu verip mucize yapmasını bekledik. O zaman da yazmıştım. Savunma iyi de hücumda bu demode, taktiksiz, plansız anlayışı bırakmamız gerek. Bana göre oyuncu bazında sorun yok. En temel problem hücumda rakibe göre strateji üretmememiz. Bu da Tanjevic'le ilgili kuşkusuz…
2 numarada Cenk ve Ömer Onan artan form grafiğiyle güven veriyorlar. Sinan, Hidayet, Evren ve Ersan da üç numarada kullanabileceğimiz isimler…
Ben sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Bir yabancıya ihtiyacımız olacağını da düşünmüyorum. Bu saatten sonra gelecek bir yabancı zaten “oynadığı kulüp takımına” ve “oyuncuya” fayda sağlar. Günü bile kurtarmaz.
Bırakın biz Polonya'da olduğu gibi mücadele edelim. Kendi oyuncumuzla. Ender'le, Kerem'le, Hido'yla, Cenk'le, Sinan'la, Ömer Onan'la, Engin'le, Evren'le… Hücumda da Orhun Ene ve Nihat İzic kolları sıvasın ve rakibe göre bir plan yapalım. Bakın o zaman her şey daha güzel olacak.
Ben kadrodan da takımdan da kendi oyuncularımızdan da çok mutluyum ve umutluyum.
CAN İŞBAKAN
