Cimbom pas geçti / GÖKHAN TÜRE

Serinin ilk maçında Arroyo'nun sakatlığı sonrası moral düşüş ve güç kaybı anlaşılabilirdi.
Ama aradan iki gün geçtikten sonra, Sarı-Kırmızılılar'ın dünkü “teslimiyetçi” görüntüsü açıkçası hiç ama hiç yakışmadı.
Tamam; Arroyo bu takımın çok önemli bir parçası… Ama yokluğunda onun açığını kapamak yerine sahada “matemini tutar” gibi yenilgiyi peşinen kabullenmek de nesi?..
Barcelona, “antrenman” kıvamında başladığı mücadeleyi yine “antrenman” tadında bitirdi dersek yeridir.
Daha ilk çeyrekte 11-8 geçilen 6. dakikanın ardından Tomic, Huertas, Papanikolau ve Oleson'lu 10-0'lık seri ve 21-8 kapanan ilk çeyrek, maçın kalanının aşağı yukarı nasıl seyredeceğini işaret etti. 2. çeyreğin başında 25-8 olan skorla birlikte G.Saray'ın, çift haneli skora ulaşması 12. dakikada Sinan'la mümkün oldu! (25-10). Aşırı top kaybı, 3 sayı yüzdesinin devrede 2/13 gibi düşük bir yüzdede seyretmesiyle ilk yarı sonundaki skorun 43-25 olması da gayet normaldi.
3. çeyrekte alan savunmasıyla defansif direniş kendini gösterse de hücumdaki tıkanıklığı açmak Ender'in tüm çabasına karşın mümkün olamadı. 25.12'de Erceg'le fark 11 sayıya kadar (46-35) indiyse de Sada, Oleson ve Dorsey'li 15-4'lük seriyle 29.3'te 61-39 öne geçen Barça, son periyoda da 61-41 önde girdi.
Son çeyrekte çığrından çıkan oyunda 32.30'da Tomic'le farkı 25 sayıya (70-45) çıkaran Barcelona kalan sürede bu farkın avantajını koruyup maçtan 84-63 galip ayrıldı ve seride durumu 2-0 yaptı.
İki farklı yenilgiye rağmen, Arroyo'nun geri dönmesi halinde, İstanbul'daki 2 maçta Cimbom'un müthiş seyirci baskısıyla seriyi çevirebilme şansının hala devam ettiğini de eklemeliyiz.