Serinin en kritik maçıydı; suyun akışının tamamen değişebileceği ya da akıntının hız kazanacağı bir gündü.
Hamle; Ahmet Çakı’dan geldi; haftabaşından beri takımla çalışan Jon Diebler, kadroda kendine yer buldu. Diebler’ın gelişi, Tyus’ı da tribüne gönderdi ve ortaya farklı bir Efes çıktı.
Bu dokunuş, haliyle oldukça riskliydi. Nereden baktığınıza bağlı. Çakı seriye enerji getirmek ve forvetlerden gelen istikrarsız katkıyı düzenlemek istemişti. Ancak bu kadar sert devam eden ve temasların, boyalı alan hakimiyetinin belirleyici olduğu seride Ahmet Çakı tehlikeleri göze almıştı.
Çünkü bu hamle bir anlamda aslanların önüne güzel bir parça et atmak gibiydi. İlk periyodun sonunda da Obradovic, Efes’in aldığı bu riski kullandı.
Diebler oyuna girer girmez toplar Datome’ye indi. Hücum ribauntlarına giren ve içeriyi karıştıran Dunston 2 faul alınca bu kez Tyus olmadığı için Ahmet oyuna girdi. Bu seviyede Ahmet de bekleneni veremeyince, net savunma ribaunlarını alan Fenerbahçe, Dixon ile tempoyu yükseltti. Artan tempoda Dixon dışarıdan üst üste sayıları bulup, Ahmet’in de ayaklarını yerden kesince 15-2’lik seri ile Fenerbahçe maçı kontrolüne geçirdi. İlk periyot dışarıdan 4/6 üçlük isabeti bulan Fenerbahçe, 6 asistle paylaşıp hiç top kaybı yapmadı.
Üstüne üstlük riske edilen Kalinic, ilk yarıyı 3/3 saha içi isabeti 2 asist ile tamamlayınca Fenerbahçe için ortada sorun kalmadı. Topsuz hareketlilik ile içeriye koşular yapan Fenerbahçe’ye karşı Efes’in baskı ve savunma çareleri sonuçsuz kaldı.
Adam değişen ve içeri yardımlar getiren, yani Euroleague’de kendisine neredeyse şampiyonluk getirecek olan savunmasını ortaya koyan Fenerbahçe’ye karşı Efes dışarıdan ilk yarı 1/9, maç sonunda 7/21’de kaldı.
Diebler 20 dakika süre alınca Birkan 11, Cedi 13 dakikada kaldı ve oyunu açması beklenen bu iki isim dışarıdan 0/5’da kaldı.
İlk periyotta kontrolü ele geçiren Fenerbahçe, oyunun her anında istediklerini sahaya yanısttı. İzin verdikleri Doğuş'un (Fenerbahçe'nin taktiği gereği. Ne var ki Doğuş şutu olmamasını yaptığı koşular ve akıl almaz atletizmiyle gizledi) 15 sayısı dışında ekstra bir yanıt almadılar. Efes’in Çakı ile üst seviyeye çıkan baskısına 23 asistle yanı verdiler. Driplingle değil pasla sorunu çözdüler. Karar vericiler; Dixon, Sloukas ve Bogdanovic 17 asist/4 top kaybı ile işi gördüler. Dışarıdan 14/23 ile şut attılar ki zaten 101 sayı ile bir final serisi maçını tamamladılar. Heurtel ve Granger oyuna hiç giremedi. Zaten oyunun dışında karar veren bu ikili 16 top kullanırken sadece 4 asist yapabildiler. Tempo istedikleri yere çıkmayınca sürekli karşılarında bir el gördüler. Çünkü Fenerbahçe baskıya uyumu sağlamıştı. Ve 2 günde bir maç yapılan final serisinde Efes'in baskısı ilk günkü kadar yüksek seviyede olamazdı.
Artık Anadolu Efes’in üst üste 3 maç kazanması gerekirken Fenerbahçe’nin 1 maç kazanması şampiyonluğu kazanmaları anlamına gelecek. Serinin en kritik virajında gövde gösterisi yapan Fenerbahçe için zirve çok yakın…
(Fotoğraflar: Fenerbahçe resmi sitesi)
