Darüşşafaka ve Tekfen arasında bugün Tekfen Tower'da imzalanan sponsorluk anlaşmasının ardından Darüşşafaka takım koçu Ahmet Çakı, Basket Dergisi'ne konuştu.
İşte Çakı'nın açıklamaları.
-Darüşşafaka, Doğuş sponsorluğuyla başarılı bir EuroLeague sezonun ardından geçtiğimiz sene de EuroCup'ı kazandı. Bugün ise yeni bir sponsorluk anlaşması imzalandı. Geçen seneki yapılanmalara baktığımızda bu seneki yapılanmanın farkı nedir? Genel anlamda hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Geçtiğimiz senelerdeki yapıyı tabi dışarıdan gözlemledik, bu sene ise içerisindeyiz. Tamamen farklı bir ortam ve kurum var. Organizasyon çok farklı, önceki senelerde daha Doğuş kontrollü bir organizasyon varken, bu sene Darüşşafaka Cemiyeti ve kulübün kontrolünde olan bir yapı var. Darüşşafaka'nın olduğu her yerde de biz uzun vadeli planlar yapmayı severiz ve kalıcı olmayı isteriz. Ama bu yıl özel bir durumumuz var, kendimizi ve ülkemizi EuroLeauge'de temsil etme şansımız olacak. Biz bu yolda Tekfen'in de desteği ve kendi imkanlarımızla olabilecek en mücadeleci takımı yaratmaya çalıştık. En büyük fark bu diyebilirim. Çünkü Doğuş sponsorluğuyla yaklaşık 20 milyon euro ile kurulan bir ekip ile o ligin en tecrübelilerini alma şansı vardı. Bizim kadromuz bu ligde yer almak için potansiyeli olan ancak henüz bunu gerçekleştirememiş oyunculardan oluşuyor. Bana göre tamamen farklı bir format. Biz tabi ki kendi yolumuza bakmaya çalışıyoruz, siz sorduğunuz için söylüyorum ama geçmiş senelerdeki yapılanmalarla kendimizi karşılaştırmıyoruz. Yaklaşık 2.5 milyon dolar civarında bir bütçemiz var, onun içerisinde uyumlu ve devamlılığı olan bir kadro kurmayı ve en iyi basketbolu oynamayı amaçlıyoruz. Kolay olmayacak işimiz ama sonunda iyi şeyler başaracağımıza, en azından sezon bittiğinde elimizde diğer sezona taşınacak bir şeyler olacağına inanıyorum.
-David Blatt gibi bir koçtan görevi devraldınız. Daçka içerisinden yetişen bir antrenörsünüz. Darüşşafaka'da bu yeni yapılanmada size güvenilmesi ve göreve getirilmeniz konusunda hisleriniz neler?
Çok iyi hissediyorum. Organizasyon Darüşşafaka'nın kontrolüne geçtiği zaman kulübün beni tercih etmesi açıkçası başka bir takımla görüşme halinde olmama rağmen buraya gelmemi sağladı. Dediğim gibi karşılaştırma amacında değiliz, bu da yanlış olur. Blatt'in bütçesi ile şu anki bütçemiz 10'da 1 oranında. Bunu da açık söylemek istiyorum, siz de biliyorsunuz, bütçe 20 milyonlara gelince genelde yabancı koçlar tercih edilir, bu noktalarda ise iş bize kalıyor. Ama Darüşşafaka'nın bakış açısının bu olmadığına inanıyorum, gerek yönetim kurulumuzun gerekse de başkanımızın. O yüzden ben iyi hissediyorum, hiç kıyasa girmeden, geçmişe bakmadan biz kendi planımızı yapıp yola çıktık. Bu yolda da birlikteliğimizi sonuna kadar devam ettirmemiz lazım. En çok ihtiyacımız olan şey bu.
-Toplantıda amacınızın Avrupa'da ve Türkiye'de iz bırakan bir basketbol oynamak olduğunu söylediniz. Gerçekçi bir bakış açısıyla bu sezon özellikle EuroLeague'deki hedefiniz nedir?
Yer olarak kafamda bir şey kurmuyorum. Çünkü şu an 6. veya 8. olacağız demeyi gerçekçi bulmuyorum. Hazırlıkların daha 3. haftasındayız. Ekonomik şartları değişmiş, sıfırdan kurulmuş ve EuroLeague tecrübesi çok az olan bir kadroyuz. Ama hedefsiz de olmaz, bizim hedefimiz her maçı kazanmak. Kalabiliyorsak 8. olmayı kim istemez. Ama bundan önce EuroLeague seviyesinde basketbol oynamayı başarabilen bir takım yaratmak istiyorum. Henüz bu seviyede değiliz, onu açıkça söyleyeyim. O seviyeye çıkabilmek için beraber zaman geçirmemiz ve oralarda maç oynamamız gerekiyor. Çünkü ne kadar konuşsakta, hazırlık maçları ile orası farklı. Bütün bunları bir araya getirince gerçekçi hedef söylersek bunun, olabildiğince çabuk bir şekilde ilk galibiyetimizi almak olduğunu söyleyebiliriz. Benim en büyük hedefim o. (Gülüyor)
-Son olarak, Darüşşafaka camaisı olan bir kulüp. Geçtiğimiz dönemlerde de özellikle öğrenciler burada her maça gelerek size destek verdi. Onlara yeni sezon için ne söylemek istersiniz?
Onlar için mücadelesinden gurur duyacakları ve sahada savaşan bir takım yaratacağımızın sözünü verebilirim. Bunu yarattığımızı düşünüyorum. Her şartta yanımızda olmalarını ve desteklemelerini istiyoruz.
Röportaj: Kaan Baytur / Basket Dergisi
