Anadolu Efes teknik kadrosu, serinin ev sahibi olduğu ilk iki maçında sahadan mağlubiyetle ayrılınca sil baştan yapmaya karar vermiş. Çok değil, Efes bundan iki hafta kadar önce Banvit serisinde de “sil baştan” demiş; Sasha Vujaçiç’i kadro dışı bırakıp Doğuş-Tunçeri-Kinsey ile topa baskı yapma kararı almıştı. Bu tercihin Beşiktaş’a karşı işe yaramadığı ilk iki maçta belli olmuştu. Zouros bir kez daha “sil baştan” yapıp Doğuş’tan vazgeçti, Lafayette’i ilk beşe aldı ve Baraç’ı kadro dışı bıraktı. Hedef hızlı şekilde yarı sahayı geçip çabuk baskete gitmekti. İlk çeyrekte bu işe yaramadı. Dokuz dakika boyunca yalnızca dört sayı atan Efes, hücumda üretmekte çok zorlandı. İlk yarıda 18 oyuncu değiştiren Zouros vazgeçmedi, denemeye devam etti ve aradığı oyuncuyu buldu: Sasha Vujaçiç. Devrenin sonunda oyuna giren Vujaçiç, Efes’in üretim sorununu ikinci yarıda çözebildi.
İkinci yarıda baskıdan da tamamen vazgeçti Efes. Üstüne üstlük topu çok kaybettiler. Üçüncü periyot içinde bulduğu ilk beş basket de smaçtı Beşiktaş’ın. Taraftar da Arroyo ile birlikte havaya girmiş, rüzgâr yine ev sahibinin lehine esmeye başlamıştı. 13 farkla önde olan siyah-beyazlılar, artık üçüncü galibiyete yakın gibi görünüyordu.
Ancak Sasha Vujaçiç reddetti. Periyodun sonundan itibaren 14-0’lık bir seri yakalayan Efes adına serinin dokuz sayısını üreten isim oldu Vujaçiç. Faul yaptırdı, serbest atış çizgisine gitti, üçlük attı ve topu çemberden geçirmenin bir yolunu buldu hep. Verimli bir alan savunmasına geçen Efes, halihazırda pota altında Kerem Gönlüm’ün savaşıyla yürüttüğü savaşta dışarıdan da destek bulunca öne geçti.
Yine de maçı kazanma şansı geldi Beşiktaş’a. İki sayı gerideyken, iki buçuk saniye kala Hawkins faul çizgisini ziyaret edecekti. Ancak ilkini istemeden, ikincisini isteyerek kaçırınca maç Efes’e gitti. Belki de tüm sezon boyunca en çok Hawkins’in o kritik faulleri kaçırma hakkı vardı. Salondaki binlerce Beşiktaşlı’dan çıt bile çıkmadı. Kimse ona darılmadı bile.
Final serisi artık meydan savaşına dönmüş durumda. Üstelik Efes, ordusuna Büyük İskender’i de kattı. Beşiktaş’ın “300 Spartalı” kıvamındaki grubu, her geçen gün güçlenen rakibini hafife almamayı öğrendi bu maç. Bakalım senaryonun geri kalanı nasıl yazılacak?
