A Milli Basketbol Takımı'mız, 35 yıldır her turnuvada karşılaştığı ama bir türlü deviremediği Yunanistan'ı bu kez affetmedi. 12 Dev Adam, Komşu'yu parkeye yapıştırırken C Grubu'nu lider bitirmeyi de büyük oranda garantiledi. Milliler böylece, ABD ile finale kadar eşleşmeyecek.
12 Dev Adam için Yunanistan maçı grubun finaliydi. Tanjeviç ve öğrencileri Ankara Arena'da nefis bir basketbol ziyafeti sunarak Yunanistan'ı parkeye yapıştırdı ve ilk turu lider bitirmeyi neredeyse garantiledi. Bu galibiyet Millilerimiz'e belki de final kapısını araladı. Zira Devler, finale gidene kadar ABD ile karşılaşmayacak ve diğer favorilerden Arjantin ile de en erken yarı finalde eşleşecek.
Yunanistan'ı basketbolda söz sahibi yapan unsur, son dünya şampiyonalarında sürekli yarı final görmesinin yanında biraz da güçlü lobisi. Bu lobi genelde hakem atamalarında etkili olduğu için Türkiye maçını da Finlandiyalı Carl Jungebrand yönetti. Yani Yunanlar kendilerine üç gün önce Porto Riko maçını kazandıran Fin hakemi grubun en önemli maçında da yanlarında görme sevincini yaşayarak 40 dakikaya başladılar. Jungebrand kim diye merak edenlere hatırlatmakta fayda var. 2001 Avrupa Şampiyonası finalinde 12 Dev Adam'ı Yugoslavya karşısında doğrayan ve son 10 yılda Eurolig maçlarında Türk takımlarının kabusu olan FIBA hakemi… Dün gece ilk periyot biterken Diamantidis'in attığı üçlüğü geçersiz sayarak seyircinin gözünü boyamayı başarsa da maziyi hatırlayanlar bu jeste kanmadılar.
Gelelim Yunanistan'ın masada 1-0 önde başladığı maça. Rusya maçını 2-1-2 alan savunmasıyla kazanan A Milliler, delici şutörleri olan Yunanistan'a karşı bu riske giremediler. Kerem Tunçeri, Zisis'i Ömer Onan da Spanoulis'i alarak Yunanistan'ın pas kanallarını tıkadılar. Boyalı bölgedeki uzunlarımız ise zaten rakipten kaliteli olduğu için 135 kiloluk dev Schostsanitis girene kadar sorun yaşamadılar. Onu durdurmak için Tanjevic üzerine çabuk ayaklarını kullansın diye Semih'i salıp kısa süreli bir alan savunması denedi. Nedense biz her turnuvada bu Yunanistan'la karşılarız ve işleri ne zaman düzeltsek Schostsanitis oyuna girer ve bizim takımın pota altını darmadağın eder. Ama bu kez Semih-Kerem Gönlüm ikilisi çabuk ayaklarıyla, Schostsanitis topu ne zaman alsa başında bittiler.
Maçın kırılma noktası, üçüncü periyotta Tanjeviç'in ilk iki maçta da denediği ama başarısız olduğu 4 uzunla sahada kalma hamlesiydi. Ama bu kez başardılar. Çünkü 4'lünün forvetleri olan Kerem ile Ersan sürekli değişerek rakibin dengesini bozdu. Ersan'ın sağ forvetten bulduğu iki üçlük de üstüne krema oldu ve son periyoda A Milliler 65-51 önde girerek maçı kopardı. Bu farkın oluşmasında Ersan'ın sayılarından ziyade Kerem Gönlüm'ün sahada kaldığı sürede yüreğini ortaya koyarak arkadaşlarını ateşlemesinin büyük etkisi oldu.
Final periyodunda da Ersan üçlükleri sokmaya devam etti. Zaten 40 dakikanın sonunda attığı hiçbir üçlüğü kaçırmamıştı. (6/6)
Hidayet dün hücumda etkisiz görünse de aslında savunmadaki gayretiyle kahramanlaştı. Hidayet takımın tartışmasız yıldızı olmasına rağmen oyunda aldığı rol ve kullandığı top sayısına bakıldığında tam bir işçi arı gibi. Zaten Milli Takım'ın başarısının sırrı da burada. O yüzden Hidayet'in attığı sayılardan çok oyundaki rolüne dikkat kesilmekte fayda var. Bugün sırada Porto Riko var. Sonrası mı? Bu yolun sonunda final var…



