Günlerdir hepimizi ekran başına çeken Gençler Avrupa Şampiyonası ikinciliğimizle sona erdi ve turnuvanın en iyi takımı olan İspanya şampiyon oldu. Milli Takımımız final oynayarak büyük bir başarı elde etti ancak iyi basketbol oynadığımızı söyleyebilmek çok mümkün değil. Acaba A Takım gibi düzenlere çok sadık kalmak yerine daha tempolu hücum etseydik, daha iyi oynadığımızdan söz edebilir miydik? Belki evet… Ancak o zaman da takımımızın neden finale çıkamadığını tartışıyor da olabilirdik.
REKLAM
ads by AdMatic
Oynadığımız basketbolu ve ikinciliğimizi bir kenara bırakalım… Bu oyuncuların ileride büyük oyuncu noktasına gelebilir mi? İsim vermeye gerek yok, içlerinden bir-ikisi BSL seviyesine gelebilir ama genel olarak çok fazla ışık veren oyuncu yoktu. Bu görüşümüz sadece bizim takımla ilgili de değil, bütün takımlar için geçerli. Avrupa'nın bu jenerasyonu bizlere çok şey vaad etmiyor. Bunu da pandeminin spora verdiği zararla açıklayabiliriz.
Yine de çok moral bozucu olmamalıyız. Sonuçta henüz 18 yaşındaki çocukları konuşuyoruz. Onların açıklarını kapatmak için önlerinde uzun süre var ama asıl sorun onların gelişimini sağlayabilecek kaç antrenör olduğu ve yönetimlerin derece yapmayı mı, oyuncu geliştirmeyi mi önceliğine aldığı… Başta şut mekaniği, savunmadaki çabuk ayakları hücumda da kullanabilme, özellikle ters eşleşmeleri cezalandırma becerileri, pas fundamentali, oyunu okuma hüneri… Yolları uzun… Bu takımla ilgili söyleyebileceğimiz en iyi şey ise oyuncuların savunmayı severek ve büyük istekle yapmaları idi… Zaten İspanya maçları dışında çaldığımız toplar olmasa finale de gelemezdik. Yürekle bir yere gelebilirsiniz ama buna basketbol becerilerini eklemek zorundasınız.
TRT'nin maçlarımızı yayınlaması, basketbolun toplumda daha fazla konuşulmasına neden oldu. Bunu sağlayanlara teşekkür ederiz…
Ama… Bir iş bu kadar uydur-kaydır yapılır… FIBA'nın youtube yayınının linkini alıp ekrana yansıtmakla iş bitmiyor. Çok iyi niyetle maçları anlatmaya merkezden çalışan spikerin yanına bir yorumcu koyamadılar… Maç önü ve sonrası röportajlar yapamadılar… Yağlı güreşten, okçuluğa yayın arabaları gönderirken, salona kamera göndermedikleri için ne TBF yetkilileri, ile ne staff ve oyuncularla konuşamadılar… Final günü hayatlarını pahasına demir parmaklıları aşmaya çalışanların görüntülerini getiremediler.. . Her şey bir yana değerli bir ikincilik kazanan milli takımızın ödül töreni başlamadan yayını kestiler.
Kaynak: Basketfaul
