Her zaman vurguladığım bir olgu, bir konsept, bir nicelik, nitelik, kısaca “Spor Kültürü” zayıflığı, zaafı olmaması ve olumsuzluğu önemli bir konuda, etik değerleri de hiçe sayarak bütün çıplaklığı, gerçekliği ile karşımıza dikildi.
Futbol, basketbol, voleybol branşlarında detaylarına kadar bilebildiğimiz, muhtemelen diğer branşlarda da olumsuz, hesapsız, kitapsız, hiç bir değer yargısına sığmayan antrenör değişiklikleri yapıldı ve yapılmakta. İşin kötüsü bu hiçbir esasa dayanmadan yapılan göreve son vermeler ve göreve getirilmelerle ilgili bir sürü de anlamlı, anlamsız, olumlu, olumsuz yorumlar yapılmakta.
Türkiyemiz'de yukarıda da belirtiğim “Spor Kültürü” olgusu olmadığından konuyu anlamakta ve anlatmakta güçlük çekiyoruz. Adam 3 ay önce sağlık sorunları yaşıyor sonra iyileşip takımının başına geçiyor ve sezonu bitiriyor. Kısa bir sürenin ardından yeni sezon için anlaşma yapıyor. O sırada kulübün sorumluları bir Alman antrenörle anlaşıyorlar. Daha sahaya inmeden gene sağlık sorunları nedeniyle hocayı Çeşme'ye köyüne gönderiyorlar. Kültür, terbiye, etik, saygı, sevgi bunun neresinde ? Gerçekten çok ama çok utanıyorum...
Adam zor şartlarda antrenör olmuş, o arada ötekisi de baş yönetici olmuş ve sekiz günde çırak çıkmış. Neyse antrenör küme düşecek takımı neredeyse play-off oynatacak hale getirmiş, 24 maçın 17'sini (Yüzde 70.8 başarı) kazanmış. Ardından teklif almış sonra görevine son verilmiş. Olsun yemek yedik, dost kalacağız demiş. Hepsine yuh ! Nerede spor kültürü, nerede emeğe saygı ve nerede etik değerler ? Utanıyorum…
Adam Belçika'dan gelmiş, emeğini ortaya koymuş, aynı sezonda bütün kupaları toplamış Avrupa ikincisi olmuş ardından Alex'in l memleketlisine yerini kaptırmış, kıstas nedir ? Ayrıca adam daha ne yapsın ? Utanıyorum…
Utanmadıklarım, hatta memnun olduklarım, sevindiklerim fakat gene de anlayamadıklarım da var. Arkadaşım, dostum en son 12 önce antrenörlük yapmış, yani o gün 8 yaşında olan çocuklar şimdi transfer piyasasının gözdeleri. Bırakın bu hesapsız, kitapsız işi yapan kulübü. Bu çağdaş, NBA scout'u arkadaşımız dahi bu görevlendirmeyi anlamakta güçlük çekiyordur. Ben çok memnun oldum ve uyarıyorum: Acaba o kulüp kapanma operasyonunun günah keçisi olarak bizim dostumuzu mu seçti ? Lütfen biraz saygı, biraz sanmimiyet…
Türk sporu daha nice “Spor Kültürü” eksikliği hikayeleriyle dolu. Artık ne diyelim. Bulutlar ağlamasa, ağaçlar yeşermezdi !!!!!!
