THY Euroleague’in 26. haftasında Anadolu Efes, Riga’da ev sahibi olduğu maçta Maccabi Tel Aviv’i 105-91 mağlup etti.
Karşılaşmanın ilk çeyreği 29-27 temsilcimiz üstünlüğüyle geçilirken Maccabi, ikinci çeyrekte 21-24 üstünlük kurmayı başardı ve ilk devre sonunda soyunma odasına 50-51 önde gitti. Üçüncü çeyrekte 9’da 4 üç sayılık atış isabeti bulan Anadolu Efes, karşılaşmanın kapanış periyoduna 77-75 önde gitti. Son çeyreğe iyi başlayan Anadolu Efes, boya alandan Tyrique Jones ve Ercan Osmani’yle bulduğu basketlerle farkı açmayı başardı. Son çeyrekte rakibine 28-16’lık üstünlük kuran Anadolu Efes karşılaşmayı da 105-91 kazandı ve ayrıca yeni başantrenörü Tomislav Mijatovic ile çıktığı 2. maçtan da galibiyetle ayrılmış oldu.
Böylelikle Anadolu Efes 26. maçında 11. galibiyetini alırken Maccabi ise 13 galibiyette kaldı.
Anadolu Efes’te Shane Larkin 22 sayı 4 ribaund 6 asist, Rodrigue Beaubois 20 sayı 2 ribaund 3 asistle oynarken Maccabi’den Wade Baldwin 26 sayı 2 ribaund 5 asist, Josh Nebo 11 sayı 7 ribaund 1 asistle karşılaşmayı tamamladı.
İlk olarak Site yönetimine saygılarımızla; bakın eski ve genç yazarlarınız “Togan Bey” , size göre çok daha cesur neler yazdı Erdem Hoca hakkında: “1- “Sen beni Ergin Ataman mı sandın?” ve malum el öpme vakası ile hoca kendi kredisini sezon başlamadan yedi.2- #EuroLeague’de 24 maçta 9 galibiyetle 16. sıraya çakılan bir takım.
3- Savunma verimliliğinde ligin dibi
Yıldız yönetiminde sorun yaşama (ego ve iletişim problemleri) ve her basın toplantısında benzer cümleler kurma 4-Sezon başında istediği transferleri yaptı. Sezon içi takviyeler de oldu. 5-Sakatlık sorunu yaşayan tek takım Anadolu Efes değildi. (Bkz; Pana, Oly, Fener vb.)6- Her şeyin ötesinde #EuroLeague’de Asvel ve Alba ayrı katerogide. Dolasıyla kalan 16 takım arasında *en kötü* takım Efes ise (mağlubiyetler, ikili averajlar, oyun yapısı vs.) bunun hesabı sorulmayacak mıydı?
SONUÇ; Bu listeyi daha da uzatırız ama Erdem Can – Efes ilişkisi TUTMADI.Can, çok iyi yerlere gelecektir ancak bir yerde olmuyorsa olmuyordur. Zorlamanın anlamı yok. Karar doğru. Hatta geç bile kalındı. 0-7 sonrası iş bitmeliydi” deyu yazdı…GELELİM BUGÜNE… Yine (olması gereken) Türk koçu korumak için başta bu site olmak üzere genel medya hep kadrodaki veteranlardan dem vurup kadro yaşlı bahanesi sundu ama yine kazanılan maç , yine oyunun yıldızları Babuş ve Pleiss…Yine diyorum Maccabi’de hangi oyuncuya bu ikisini değişirsin? Larkin maçı kazandırdı diyen acemiler olacaktır amma velakin Larkin sadece 1. ve 4.periyod oynadı işte onun yardımcıları Babuş ve Pleiss’dı , bu yüzden de son periyotta daha dinç gözüktü.Tomislav’dan bir Ataman ekolü gördük, Larkin iyi mi iyi! , çıkarmadı devam, iyi bir beş mi buldu , dinlenmek yok devam, maç sonu beşimiz fantazi değil oyunun gidişatına göre, kim 4 numara ? Willis ve Osmani dolayısıyla fantazi iki 5 numaraya gerek yok süreleri paylaştır devam et… İşte Ataman döneminden böyle faydalanılır.Sadece iki eleştirim var; 1-Babuş üçleyince oyundan bende almazdım ama savunmayı değiştirirdim ya Larkin’i ya da Clyburn’u verirdim bir süre Baldwin’e….2-Ücuncü periyotta takım çok yoruldu belki de çift haneye orda varacakken rotasyonda çok çok geç kaldı. Bunun dışında harikaydı aynı Ataman gibi rakibin yıldızı Baldwin’e kafayı takmadı atsın dedi peki kimi engelledi diğerlerini!(bknz Mola da Blatt üzerinde durması)Zaten Baldwin o kadar topla oynadı ki takımın geri kalanı çok soğudu ve şutlar kaçtı son periyotta. İkili averajı da alıp saçma sapan neden ile evimizde oynayacağımıza Riga ‘da harika bir galibiyet aldık torpilli Maccabi’yi karşı… Artık Real-Barca-Pana-Monaco ve Oly her maçı kazanacak bizde 1 deplasman mağlubiyeti dışında sürprize izin vermeyip play-in yapacağız…