Sabah gazetesinde yayımlanan 'Bayramda biraz spor yapalım' başlıklı yazısıyla (okumak için tıklayınız) sitemiz sahibi ve başyazarı Ahmet Kurt ve Galatasaray Medical Park coachu Oktay Mahmuti, aleyhinde bir yazı kaleme alan Hıncal Uluç'a jet yanıt geldi.
''Açtırma 'bayramlık' ağzımı'' diyen Ahmet Kurt'un yanıtı:
Vah 'zavallı' Hıncal'cık vah! Üzüldüm haline. Söylesene bana be koca adam: Ne zaman bitecek senin şu Cumhuriyet gazetesi kıskançlığın?
Be birader! Ben yirmi yılı aşkın süredir o gazetenin o köşesinde yazıyorum. Sen ise, yirmi yıl önce, yine senin tanımınla 'pembe fonda' yazı yazmayı seçip ayrılmışsın bu gazeteden. Bitmeyecek mi bu özlem?
Neymiş? Orada daha çok kişiye ulaşıyormuşsun.. Tamam! Ulaş… Tamam! Daha çok para al ve çevrendekilere daha çok para kazandır. Şanın yürüsün ama.. Kelimelerini dikkatli kullan. Yoksa.. Benim için Hıncal Abi değil yalnızca 'Hınç-al' olursun…
Bak Uluç!
Ben senin yazı tarzını bilirim. Kelimelerini seçerken ne kadar dikkatli olduğunu da bilirim. Yanlışlıkla 'kapa çeneni' veya 'zavallı' filan yazmazsın sen. Dolmuşsun.. Doldurulmuşsun… Ayıp ettin. Tuh sana!
Eski dost!
Eğer sen eleştirini saygı çerçevesinde yapmış olsaydın, ben de senin kıskançlık duygularına saygı gösterebilirdim. Söylemiştin ya bana.. 'Hep özledim o köşeyi' diye. Olabilir. İnsanlık halidir bu ama bilirsin: Tapusu yoktur bu köşelerin… Her köşeyi tutmak gibi bir tutkun olduğunu da biliyorum ama gel gör ki zaman akıp gidiyor beyim. Adını bile hatırlamadığım köşenin kıskançlığından bana böyle terbiyesizce saldırmandan hiç hoşlanmadım. Ayıp, çok ayıp!
Gelelim şu 'arkadaş koruma' konusuna.
Be adam! Sana mı kaldı Hürriyet gazetesinin yazarını Sabah'taki köşende korumak? Beni Orhun Ene ve Oktay Mahmudi' yi korumakla suçlarken sen kendi yaptığına bir bak önce: Bu yazıyla Hürriyet gazetesini de Ünal'ı da aşağılamışsın bence ama neyse! Onlar sana bir şey söyleyemez(!)
Hakaretlerine dolgu malzemesi yaptığın Oktay Mahmudi eleştirilerine gelince.. Bunları her yerde herkesle tartışabilirim ama seninle değil. Sen, o kulaktan dolma bilgilerini 'renkli' okurlarına sakla Hıncal Efendi!
Not: Çok üzüleceksin belki ama sana bu kez Cumhuriyet gazetesindeki köşe(n)mde (!) yanıt vermeyeceğim. Basketdergisi.com ile idare et şimdilik…
Ve işte Hıncal Uluç'a bir kaşık suda fırtına koparttıran Ahmet Kurt'un 'Anımsı-yorum' başlıklı yazısındaki ilgili paragraf.
'Galatasaray’ın son iki Avrupa maçını izlerken ‘keşke bunlar Uleb Cup’ta oynasalarmış’ diye düşündüğümü anımsıyorum. Sizce haksız mıyım? Avrupa Avrupa’dır. THY Eurolig’de üç takımımız olacağına, biri ULEB’de yol alsa fena mı olurdu? Bu kadroyu ‘yenilmez armada’ ilan edenler şimdi ne düşünüyorlardır acaba? Ah! Sakın kimse ‘ben demiştimci’ dostum Ünal Özüak ile aynı fikirde olduğumu düşünmesin. O tribünlere oynuyor. Ulusal takımda Orhun Ene’ye yaptığını şimdi Oktay Mahmudi’ye yapmaya çalışıyor: ‘Vur popülere, sen de popüler olursun’ taktiğidir bu. Hıncal Abi’sinin yoludur bu. Doğru mudur yanlış mıdır bilemem ama Makyavelistliğin ağa babasıdır bu!'
(Yazının tamamını okumak için tıklayınız)



