17 sayı geriden gelip, son periyottaki muhteşem oyun ile 6 farkla maç kazanmak… Doğrusu 'Kanarya'nın şampiyonluk iştahının açıklığı!..' ile izah edilebilir. İlk iki periyotta, Efes çok daha organize basketbol sergiledi. Ender, Kerem Tunçeri ve Rako'yu iyi kullanan Ergin, F.Bahçe gardlarına da göz açtırmadı. Bu özellikle, 2.periyotta daha net bir tablo olarak ortaya çıkarken, Efes'in dış şut isabetleri de, farkın artmasına yol açtı. F.Bahçe ise içeriden fena oynamamasına rağmen, buna dış şut ve serbest atış ıskaları ekleyince, skorda geri kaldı.
3.periyotta, Efes'in üçlük ustası Shumpert'a Rasim'i yapıştıran F.Bahçe, Efes'in dış şut yüzdesini düşük tutmayı planlıyordu. Ancak, sarı-lacivertliler, dışarıyı savunalım derken, içeriyi unuttu. Kasun 'Asist destekli' pota altı basketleriyle farkı daha da artırdı. Shumpert da, hücum ribauntlarıyla, F.Bahçe savunmasını hırpaladı durdu. 25. dakikada fark böylece 40-23 ile 17'ye çıktı. Sonra, Efes'in seri top kayıpları vardı. 4 'Panik atakta!' Sinan, Rako, Smith ve Kaya ile 'Top kaybı psikozu!'na giren Efes, farkın 'Patır-kütür!' düşmesine neden oldu. Bu anlarda, F.Bahçe savunması açık vermese, fark tamamen de kapanabilirdi. Son periyotta, takımı kısaltıp, hızlı hücumlara yönelen F.Bahçe, takımı mükemmel yöneten Greer'in sayıları, Vidmar'ın potaya yönelen uzun ve kısalara caydırıcı oyunu ile skor hakimiyetini ele aldı. Dün de gösterdi ki, ister güvenin, ister güvenmeyin, Vidmar kiralık olarak gidip, işi bayağı ilerletmiş. Hem savunmada, hem hücumda çok faydalı. Hele F.Bahçe'de çok beğendiğim Semih ile birlikte oynadıklarında, bayılıyorum. Semih ile daha uzun süreli oynasa, bu ikili 'Savunmayı geçilmez bir duvara' çevirir. Zaten ikisi de çok hızlı uzunlar. F.Bahçe, bu iki dev ile hızlı oyunlarda bile iş yapar. Preldziç ve Mirsad'ı da kutluyorum. Hepsi bir yana, F.Bahçe'de bu seride, her maçta olduğu gibi, bir yerden gelip, maç kazandıran bir kahraman çıkarıyor. Kaç maçtır, berbat oynayan 'Greer' son periyotun 'Terminatör'ü idi ve Efes'i yok edip, bitirdi.



