Her şeyin yolunda gittiğini düşündüğümüzde bile evsahibi, 6 NBA yıldızının yanı sıra ve Euroleague yıldızlarına sahip ve arkalarında 26 bin kişilik tarihi bir taraftar topluluğu önünde oynayan Fransa’ya yenilmeyi normal karşılayabilirdik. Her pozisyonda bizden güçlü ve atletiklerdi. Ama bu şekilde, utanç verici şekilde olmamalıydı. Gözlemlediğimiz kadarıyla dünkü hezimetin nedenlerini sıralayalım.
1- Almanya, İspanya’ya yenilmiş, biz kazansak da, kaybetsek de 4. oluyoruz. Neden gece saat 21.00’deki İzlanda maçını zaten yorgun olan oyuncularla oynuyoruz. Maç sonrası gece 01.30’da uçak var. Lille’e sabaha karşı varıldı. Zaten takım yorulacak. Bu biliniyordu, bir de as oyuncuları 45 dakika oynatarak biz yoruyoruz… Kritik ve hatalı bir tercihti…
2- Fransa maçına istediğimiz gibi başladık. Onlar durarak oynuyordu, biz de uyutuyorduk resmen. Sete set kalındığında etkili olamıyorlardı. Ama öyle basit top kayıpları yaptık ki, bomboş turnike attı Fransızlar. Bir değil, iki değil… Sadece Ersan ilk yarı elindeki 4 topu rakibe verdi. Bunların sebebi de yorgunluk!
3- İkinci yarıya biraz derli toplu başladık. Cedi’nin turnikesi ile fark 5’e inecekti. Hakemler Diaw’ın panyayı sallamasına gözyumdu, basketi vermedi. Ergin Ataman gereksiz teknik faul aldı, 5 sayıya inecek maç bir hücumda 11 oldu. Tabii ki mazeret değil ama zaten pamuk ipliği ile hayata bağlanıyoruz, bu kırılma anında mental olarak da zaten çok hazır olmadığımız maçtan düştük.
4- Koskoca ülkede birinci oyuncu kurucu bulamadığımız için Dixon’u devşiriyoruz. Bunu anladım da, Milli Takım’ın ikinci oyun kurucusu da yok. Fransa’da Diot sakatlandı, Heurtel’i Efes göndermedi, hala 3 üst düzey oyun kurucu ile oynuyorlar. Yunanistan, İspanya, Sırbistan’a özenmiyoruz bile artık. Onlarda 5- 6 tane var, bizde 1 tane yok. Her ne kadar formsuz ve mental olarak hazır olmasa bile Kenan tercihinin büyük bir hata olduğunu gördük.
5- Melih, Göksenin, Barış, Kartal her ne kadar iyi niyetli, yetenekli oyuncular olsalar da bu seviyeler için bir gömlek aşağıdalar. Oğuz ve Furkan turnuva boyunca neredeyse 0 katkı verdi. (Şans da bulamadılar). Dixon’u da çıkar, sadece 4 hazır Türk oyuncuyla koskoca turnuva bitmezdi, bitmedi de….