TÜRKİYE’DE gençlerin rol model aramasına gerek yok. 20 yıldır en iyisini parkede izliyorlar zaten: Haluk Yıldırım… Belki eski gücü ve çabukluğunda değil. Ancak oyun bilgisi, disiplini ve en önemlisi aklıyla halen verdiği çok şey var. G.Saray ilk çeyreği 26-20 geride kapattıktan sonra girdi Haluk. Hem de 4 numara olarak Kaya ile eşleşti. Savunmada yıpransa da hücumda Kaya’nın kendini takip edememesini çok iyi değerlendirip 3 dakikada 7 sayı atıverdi ve skoru dengeledi. 39 yaşında olduğuna inanmak zor.
Kusursuz 4 dakika
G.SARAY’IN bu seride bir avantajı varsa o da istikrarı. F.Bahçe Ülker daha yırtıcılığa dayalı bir oyun oynadığı, skoru değiştirebilecek çok sayıda oyuncuya sahip olduğu için zaman zaman oyun dengesini yitiriyor. Fazla silaha sahip olmanın dezavantajları da bu işte.
G.Saray’ın seride amacı dengeli oynayıp F.Bahçe’nin oyundan düştüğü dakikaları kullanarak oyunu yakın götürmek ve kazanma baskısını rakibin üstüne atmak. Böylece o ‘coşmuş’ F.Bahçe’yi hiç ortaya çıkartmamak. Bunun iki önşartı var. Bir oyunu kontrol etmek adına ribauntta yenilmemek ikincisi ise topa hükmeden isimlerin, başta Jerry Johnson’ın kontrol altında kalması.
Sarı-kırmızılılar dün istediği oyunu oynadı. Ribauntta yenilmedi hatta devrede 19-17 öndeydi bile. G.Saray her topu son top kadar değer vererek dikkatli oynuyor. F.Bahçe ilk dakikalardan sonra yırtıcılığının etkisi ile erken 1-2 atış kullandı, yıldızları 1-2 topta bireyselliği abarttı ve G.Saray kontrolü ele aldı. 23. dakikada 52-48 sarı-kırmızılıların üstünlüğü vardı.
İŞTE ne olduysa bundan sonra oldu. Her şey G.Saray’ın planladığı gibi giderken bir anda F.Bahçe patladı. Hem de ne patlama. Nadir görülecek türden bir basketbol sihri izledik 4 dakikada. Hırvat basketbolunun en önemli özelliği şutör yetiştirmesidir. Ama o 4 dakikayı ne Hırvat şut ekolü, ne F.Bahçe’nin coştuğunda gem vurulamayan bir çağlayana dönüşmesi açıklayamaz. Önce 3 tane Ukiç ardından 2 tane Tomas üçlüğü geldi bu 4 dakikada. 1 Ömer Onan hızlı hücumu ve 2 Lavrinoviç serbest atışıyla kaçırmadan 19 sayı attı sarı-lacivertliler. 4 sayı geriden 10 sayı öne geçmişler, G.Saray’ın durgunlaştırmayı başardığı su dağdan aşağı inen bir sele dönüşmüştü. Sonrası malum.
G.SARAY’IN asıl endişelenmesi gereken 2-0’lık skordan öte her şey istedikleri giderken bile F.Bahçe’nin çıkabildiği seviye. Düne bakınca aradaki kadro farkı strateji ve takım kimliğinin bile kapatamayacağı kadar büyük gibi görünüyor.
Biri atar biri bakar
F.BAHÇE dün 10/17 üçlük isabeti buldu. G.Saray ise 7/24’de kaldı. Zaten maçın kırılması da 3. çeyrekte Tomas ve Ukiç’den gelen üst üste 5 üçlükle olmuştu. Dünkü şut performansı ülkelerin basketbol ekolleri açısından da genelleme yapmaya uygun bir tablo veriyor aslında. En çok şut çalışan ve en iyi şutörleri yetiştiren iki ülke olarak bilinen Hırvatistan ve Litvanya’nın 4 temsilcisi Ukiç, Tomas, Lavrinoviç ve Jasikevicius toplam 9/10 üçlük attılar.