İLK iki maçtaki farklı skorlar Beko Basketbol Ligi final serisinin şu ana kadar çok tek taraflı görünmesine neden oldu. F.Bahçe Ülker pek çok alanda ağır basıyor ancak eğer G.Saray Cafe Crown bir şekilde seriye dahil olacaksa bunu evinde yapmalı. Yarın ve cumartesi oynanacak iki maçta 1 F.Bahçe Ülker galibiyeti bile serinin kaderini belirleyebilir.
1 Shumpert&Ermal EZİLMEMELİ
G.SARAY’IN en büyük sorunu pota altında. Takımda tek 4 numara Shumpert kaldı. Lavrinoviç’le eşleşmesinde çok ciddi bir fizik dezavantajına sahip. İki maçta 50 dakika oynayan Litvanyalı uzun 10/17 isabetle 29 sayı, 13 ribaunt, 5 asist yaptı. Takımın en büyük hücum silahı Shumpert onunla boğuşurken 7/23 isabette kaldı. Ermal’in de Oğuz ve Kaya’ya karşı fizik dezavantajı var. O da 6/20 atmış durumda. Üstelik bu fizik eksikliğinin yan etkileri var. Kısalar ribaunta yardım etmek zorunda ve bu sarı-kırmızılıların hızlı çıkıp kolay sayı bulmasına engel oluyor. Zaten hücum anlamında kısıtlı bir kadro için ölüm fermanı gibi bir kısır döngü bu.
2 Ateşe dayanıp kırılmamalı
G.SARAY’IN oyun planı belli. Mücadeleyi yavaşlatmak, oyunu uyutmak istiyorlar. Çünkü eğer bir avantajı varsa Aslan’ın o da istikrarı. F.Bahçe sahada benzin gibi alev alıyor zaman zaman. G.Saray ise uzun süre ısısını koruyan kömür gibi. Eğer benzin harladığında ateşe dayanabilirse uzun vadede avantajlı olacak ve baskı da zaman zaman hücumu kolay çarçur eden rakibinin üzerine geçecek.
İLK maçta 2. çeyrekte yaşandı F.Bahçe patlaması, ikinci maçta ise 3. çeyrekte. Ve ateşe dayanamadı G.Saray. O coşkudan nasıl çıktığını da iki maçta gördük sarı-lacivertlilerin. 4-5 dakikalık bölümlerde oyunu kırdılar. Şimdi rakip seyircisi önünde F.Bahçe’nin aynı şekilde parlaması, coşması kolay değil. Önemli olan G.Saray’ın kırılmayıp maçı sonuna kadar götürmesi.
3 Gardlardan verim almalı
ANCAK bunun için 3 önşart var. İlki ribauntlar. Tempoyu rakibe kaptırmamak için bu alanda yenilmemesi gerek. Ancak ribaunt için kısalar çok yardım ederse hızlı hücum sekteye uğruyor. A.İpekçi’de seyircisini havaya sokmak için kısaların daha az ribaunta yardım ettiği bir maç izleyebiliriz. Burada fizik dezavantajına rağmen uzunlar ayakta kalmalı.
G.SARAY’IN gidişatı yönlendiren oyun kurucularından verim alması şart. Çünkü istikrarı sahaya yansıtan, tüm oyuncuları devreye sokan onlar. İlginçtir ki ilk 2 maçta hata yapma potansiyeli çok daha yüksek olan Johnson başarılı performanslar sergilerken (toplam 8/13 isabet 30 sayı, 4 top kaybı), Tutku beklenen çizgiden uzaktı (toplam 3/8 10 sayı, 3 asist).
4 Daha iyi şut atmak ZORUNDA
SON olarak G.Saray daha iyi şut atmak zorunda. Burada da aslında dengesizliğin başlangıcı pota altındaki fizik üstünlükle ilgili. G.Saray’da kısalar içeriye yardım getirmek zorunda kaldıkları için dış savunmaya F.Bahçe kadar odaklanamıyor. İlk 2 maçta taraflar neredeyse aynı miktarda 3’lük kullandı (40-39) F.Bahçe’nin isabet sayısı ise neredeyse rakibinin 2 katıydı (19-10).
YİNE aynı yere çıkıyoruz. G.Saray uzunlardaki fizik dezavantajını yardımdan çok mücadele ile kapatmalı. Çünkü içerdeki savaşın yan etkileri yaralıyor G.Saray’ı.
ELBETTE tüm bu strateji baskı altında, yakın giden bir maçta F.Bahçe’nin teklemesi, parlayamadığı zaman ateşinin sönmesi üzerine kurulu. Final konsantrasyonunda bir F.Bahçe’yi parlamasa bile dengesizleştirmek, her şey yolunda giderken bile devirmek hiç kolay değil.