Bormio kampının daha üçüncü gününde apandisit ameliyatı oldu. Yaklaşık 1 hafta hastanede kaldı. Günlerce yemek yiyemediği için çok kilo verdi. Şimdi bir an önce eskiği sağlığına kavuşup 12 Dev Adam’ın parçası olmaya devam etmek istiyor. Geçen Dünya Şampiyonası’nda yıldızı parlayan Sinan Güler, hem ameliyat olduktan sonra yaşadıklarını, hem de Avrupa Şampiyonası ile ilgili düşüncelerini FANATİK’e anlattı.
Ani bir ameliyat geçirdin. O an neler hissetin?
“O kadar çok şeyi aynı anda hissediyorsun ki… Birincisi ailemden uzak olduğum için sıkıntılıydım. Onlar biraz daha panik olabilirlerdi, bunu düşünerek daha fazla üzüldüm. Zamanımın çoğunu onlarla bir şekilde iletişim halinde geçirdim. Hastalığımla ilgili söyleyeceklerimden birincisi babam geldiği için çok mutlu oldum. Beni yalnız bırakmadığı için ona teşekkür ederim. İnanıyorum ki imkan olsaydı ailemin geri kalanı da gelecekti. En azından aileden birinin benimle beraber olması iyi oldu. İkinci olarak milli takımın sağlık ekibinin bana gösterdiği ilgi ve alaka vardı. Bu bana çok moral verdi”.
Şu an ne durumdasın peki? Şampiyona’ya kadar hazır olabilecek misin?
“Bir kere doğru dürüst yemek yiyemediğim için vücudum kendini yavaş yavaş toparlıyor. Sanıyorum İstanbul’a döndüğümde koşulara başlayacağım. Ondan sonrası vücudumun nası tepki vereceğine bağlı. Sindirim sistemi bozukluğu ile ilgili bir ameliyat olduğu için, vücudumu çok iyi dinlemem gerekiyor. Fiziksel olarak iyi hissetsem de koşmaya başladıktan sonra neler olacak bilemiyorum. Takımdan da fazla ayrı kalmak istemiyorum. Onlar da benden 15 gün ileri gittiler. İstanbul’da 10 gün içinde takımla beraber antrenman yapabilecek duruma gelmek istiyorum”.
Gelelim Avrupa Şampiyonası’nda. Dünya ikinciliğinden sonra devamı gelecek mi sana göre?
“Bence benim durumumdan öte Kerem Gönlüm’ün sakatlığı takımı daha etkiledi. Umuyorum ki o da en kısa zamanda sağlıklı bir şekilde basketbola döner. Onun eksikliğini hissedeceğimiz kesin ama en azından izleyebildiğim kadarıyla çok iyi bir tempoda çalışıyoruz. Yapmak istediklerimiz Dünya ikinciliği ile sınırlı kalsın istemiyoruz. Herkeste o arzuyu, isteği görüyorum. Bu takımın şampiyonadaki hedefi madalya ve olimpiyat olacaktır. Bunu yapabilecek güçteyiz”.
Grubu nasıl değerlendiriyorsun. İlk tur ve çarpraz çok zor…
“Bu tarz şeylerle açıkçası çok ilgilenmiyorum. Geçen sene de zor grup dendi ama namağlup çıktık. Ardından Sırbistan maçına kadar hiç zorlanmadan kazandık. Türkiye’de oynamanın verdiği ekstra bir motivasyon vardı ama aynı zamanda takım olarak mükemmele yakın oynadık ve karşılığını aldık. Yunanistan, Slovenya ve Sırbistan gibi takımları yendik. Burada önemli olan şey bence sahaya çıktığımızda kendimizi nasıl hissettiğimiz olacak. İnanıyorum ki takım olarak geçen sene oynadığımız basketbolu tekrarlarsak, Avrupa’da durdurulmayacak bir takımız biz”.
Seyirciyle coşan bir takımız. Litvanya’da taraftarımız olmayacak. Bu durumdan çok etkilenir miyiz?
“Zaten 2009 Avrupa Şampiyonası’nda da bir topla madalyadan olmuştuk. Yunanistan maçında Printezis köşeden sokmasa, ya da Ömer abinin üçlüğü girse ki mükemmel bir maç çıkarmıştı o gün, biz üst üste Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda finali oynamış bir takım olarak buraya gelecektik. Polonya’da da destek yoktu. Her ne kadar başarısız gibi gözüksek bence ufak tefek detaylar bizi madalyadan etti. Artık bizim seviyemizdeki oyuncular için içerisi, dışarısı farketmemeli. Zaten Litvanya’daki takımlar aynı hedef için mücadele edecek. Çok güçlü takımlar var. Ben bu şampiyonayı ‘Gladyatörler savaşı’na benzetiyorum. Ayakta kalan devam edecek. Biz ayakta kalan olmak istiyoruz”.
Gökhan German / Ceylan Çetin
