Ülker, A Grubu’ndaki ilk maçında Alman ekibi Bayern Münih’i 74-67 yendi.
Maç sabahı Ekpe Udoh’un sakatlanması, temsilcimiz için büyük bir sıkıntıyı beraberinde getirdi. Çünkü kadrodaki tek gerçek 5 numara ABD’liydi, sakatlıktan yeni çıkan Antic, tam anlamıyla hazır değildi. Udoh’un yokluğunda Fenerbahçe, ne rakip pota altında alan açabildi, ne de kendi potasını savunabildi. Bu sıkıntı geçen yıl Obradovic’in uzunlarına güvenmediği maçlarda yaşanmıştı, bu kez ise neden sakatlıktı. Bayern savunması, içeriye kapanarak Fenerbahçe’ye bu alanda fırsat vermezken, kısaların penetreyi düşünmemesi rakip uzunların yıpranmasını engelledi. Öyle ki, Bryant gibi bir isim ilk yarıyı faulsüz bitirdi! Belki de bu savunmayı şutlarıyla açacak anahtar olarak gözüken Melih’in coachu tarafından hiç düşünülmemesi sıkıntıyı daha da artırdı. İlk yarıyı 24-16 iki sayı isabetiyle bitiren konuk ekip, boyalı alanı ele geçirip, farkı çift 15’e kadar çıkardığı devreyi 39-30 önde bitirdi.
Fenerbahçe’nin bu düzeni değişmesi için ya dışarıdan şut sokması, ya da agresifliği doruğa çıkarması gerekliydi. Çünkü gittikçe kapanan rakip savunma, Fenerbahçe’nin hücum temposunu çok düşürmüştü.
İbre bize döndü
Neyse ki 2. yarıda bu iki hamle birden geldi. Ribauntlarda ezici bir üstünlük kurmaya başladı Fenerbahçe, çünkü üçlükler geldi, bunlar alan açtı, penetreler yapılmaya başlandı, rakip savunma dağıldı. Bayern’in art arda üçlükleri ve hiç hesapta olmayan top kayıpları, yeniden Almanlar’ı 10 sayı öne fırlatsa da, Dixon’ın son saniye üçlüğüyle girilen 4. periyodun başındaki 8-0’lık seri, kontrolü ekibimize getirdi.
Ön alanda Melih ile Datome’nin yaptığı baskı, rakibin hücum düzenini bozdu, konuk takım son çeyrekte sadece 8 sayı buldu! İç sahada agresifliği maksimuma çıkarmak, bu krizden çıkmanın en iyi yoluydu, Fenerbahçe son periyotta ortaya yüreğini koydu. Önce Dixon, ardından Bogdanovic’ten gelen sayılarla da Almanlar’ın umutları son buldu.
