Türk Telekom'un kaptanı Alper Saruhan, diyabet nedeniyle spora küsmeyen aksine inatla bağlanan çok önemli bir isim…
Alper, Türk Telekom'un internet sitesine verdiği röportajda; diyabetle sporun beraber nasıl süreceğine yönelik önemli açıklamalar yaptı.
Dünya genelinde 366 milyon, Türkiye’de ise 2.5 milyon diyabetli olduğu düşünüldüğünde ve profesyonel bir sporcunun kariyerini bu hastalıkla barışık olarak sürdürebildiği de göz önüne alındığında Alper, önemli bir konuya işaret ediyor ve aynı zamanda da örnek oluyordu.
Basketbola nasıl başladın, basketbol olmasaydı hayatın nasıl şekillenirdi?
Kendisi de basketbolcu ve antrenör olan rahmetli dayım Murat Develi sayesinde başladım. Zaten ailem de sporu çok seviyor ve beni destekliyordu bu yüzden babamın hakkini ödeyemem. Ben hayatımla ilgili karar verme yaşlarındayken mutlu olacağım işi seçmeye karar verdim ve basketbolcu olabilmek için hayatımı şekillendirdim bu yüzden o hayatımda olmasaydı nerde ve nasıl olacağımı kestirmek zor.
Türk Telekom ile Ankara’ya kaptan olarak tekrar döndün, yeni takımın ve takım arkadaşların hakkında neler söyleyeceksin?
Tam 8 senedir doğup büyüdüğüm şehirden, Ankara’dan uzak bir profesyonel hayatım oldu. Ankara’nın en büyük ve en köklü takımı olan Türk Telekom’a geldiğim için çok mutluyum. Takım arkadaşlarımın çoğunu biliyor ve takip ediyordum. Beraberce güzel işlere imza atarız umarım.
Kariyerine doğduğun yerde Ankara’da başladın, Mülkiye’de beraber çalıştığın Koray Eş ile tekrar çalışıyorsun, neler hissediyorsun? O zamanki Koray Eş ile şimdiki Koray Eş’i karşılaştırabilir misin?
Elbette Koray Abi’nin hayatımdaki yeri büyük. Benim buraya geri gelmemdeki en büyük etkenlerden biri onun koç olması. Hayatımdaki hedeflerimi koymama başarılarımı elde etmeme vizyonumu genişletip doğru bir birey olabilmeme her zaman Koray abinin etkileri olmuştur. Umarım başarılı bir sezon geçiririz. Koray Abi her zaman gelişime açık ve hep daha ileriye gitmeyi bilen biri olmuştur.
Pınar Karşıyaka ve İzmir’in senin için ayrı bir yeri var. Geçtiğimiz hafta Pınar Karşıyaka ile karşılaştınız ve eski takımına karşı oldukça iyi oynadın. Maçta neler hissettin, neler söyleyeceksin?
Pınar Karşıyaka benim hayatımda büyük bir yer kaplıyor. Oraya aidiyet hissediyorum. profesyonel hayat duygusallığı kabul etmiyor. Oradaki seyircinin önüne çıkıp rakip formayla oynamak çok farklı bir duygu. O ortamı, salonu hatta potaları çok iyi tanıdığım için o maç benim için deplasman sayılmazdı. Çok keyif alarak oynadım açıkçası. Galip gelmek isterdik ama olmadı.
Diyabet ile savaşıyorsun, şekerin dışında ilacın basketbol. Bu hastalığa rağmen mücadele edip örnek oluyorsun, bize savaşını ve tavsiyelerini anlatır mısın?
Diyabet, 5 sene önce aniden başıma geldi. Sabah kalktığımda diyabet olmuştum ve hayatim değişti. Fakat toplumda insanlarda büyük bir on yargı var diyabet hastaları için. Bazı hekimler diyabet hastaları için profesyonel sporun zorlayıcı olduğunu düşünüyorlardı fakat benim doktorum Türk Diyabet Vakfı Başkanı Temel Yılmaz hep beni destekledi. Şu anda Türk olarak tek diyabetli basketbolcu ben varım. Bu durumum gençlerimize, bu hastalıkla yasayan ailelere ve evlatlarına örnek olmalı. Evet zorlukları var ama imkansız değil. Düzenli bir diyet ve hayat planlamasıyla diyabetle savaşmak mümkün. Ben her zaman bu durumda olan insanlara destek vermek için hazırım. Örnek olarak kardeşim de diyabet ve biz bu durumun el ele üstesinden geliyoruz.
Maç öncesinde yaptığın bir uğurun var mı?
Sadece dua ediyorum. tek uğurum bu diyebilirim.
Kariyerin boyunca yaşadığın ilginç bir olay var mı?
Karşıyaka ile Kıbrıs Rum kesiminde oynadığımız, haberlere dahi yansıyan maçta olaylar çıkmıştı. Çok enteresan bir tecrübeydi benim için.
Aklına ilk gelen; unutamadığın ve tekrar oynamak istediğin maç hangisi?
Türkiye Kupası’nda 5 yada 6 sene önce Oyak Renault forması giyerken finalde Türk Telekom’a kaybetmiştik. O maçı tekrar oynayıp kazanmak isterdim.
NBA’de oynasaydın hangi takımda oynamak isterdin?
Chicago Bulls
Efsane ilk 5 oyuncuyu sıralamanı istersek cevabın hangileri olurdu?
Michael Jordan, Bodiroga, Kobe Bryant, Harun Erdenay, Dennis Rodman
Futbolla aran nasıl?
Uzun zamandır futbol takip etmiyorum.
Bilmediğimiz bir hobin veya özelliğin var mı?
Enstrüman çalmayı ve yeni yerler keşfetmeyi çok severim fırsat buldukça da gezerim
Basketbol ve diyabet ile ilgili gençlere vermek istediğin bir mesaj var mı?
Tek bir şey var, eğer basketbolcu olmak istiyorlarsa inatçı olmalılar. Diyabet hiç korkulacak bir hastalık degildir. Diyabet, hastalara zorunlu hayat standardı ve kalitesi sunar.
Favori oyuncu: Ender Aslan
Favori antrenör: Phil Jackson
Favori tatlı: Fistikli Kadayif
Favori yemek: Deniz Böğrülcesi
Favori müzikler: Tüm müzik türleri
Favori kitaplar: Osho – Farkindalık, Ölmeden Önce Ölünüz
Favori film: Ölü Ozanlar Derneği
Favori oyunlar: Pes 2012, Red Alert, God Of War
Takımın en çalışkanı: Dee Brown
Takımın en komiği: Mustafa Baki Görür ve Can Uğur Öğüt
Takımın en çok konuşanı: Mustafa Baki Görür ve Polat Kocaoğlu
Takımın en sessizi: Tunahan Dikmen



