Geçen SEZON ‘en çok gelişme kaydeden 2. oyuncu’ olan ilyasova yeni yıla felaket girdi. medya ne olduğunu bulamasa da ersan, aralık’ta derdinden arınmış gibi.
Geçen sezon Ersan İlyasova için profesyonel kariyerinin belki de en başarılı dönemiydi. Hücumda dağınık ve topa hükmetmeyi seven oyun kurucu Brandon Jennings’in yanında oynamak hiç kolay değil. Hele ki sistem basketbolunda, yaratıcı değil bitirici rolde etkili olan Ersan gibi bir oyuncu için durum iki kat daha zor. Yetmedi Milwaukee sezon ortasında takıma bir başka dağınık ve topa hükmeden guard Monta Ellis’i de aldı. O iki kısayla Allah uzunlara sabır versin.
Ersan’a verdi o sabrı. Ribauntlara, ceza şutlarına konsantre olan Ersan sezonu 60 maçta %78 serbest atış, %49 şut, %46 üç sayı gibi harika oranlarla 13 sayı, 8.8 ribaunt ortalamaları ile bitirdi. Sezon sonunda da Ryan Anderson’ın ardından daha önce Hidayet’in kazandığı ‘En Çok Gelişme Kaydeden Oyuncu’ ödülü sıralamasında 2. olarak tamamladı.
%90.5 SERBEST ATIŞ!
Sezon sonunda kendisiyle ilgilenen diğer takımlar yerine Milwaukee ile 5 yıl ve 40 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Ama yeni sezona felaket girdi Ersan.
Kasım ayında oynadığı 13 maçta %35 şut, %21 üç sayı, 6.7 sayı, 4.8 ribauntta kaldı. Ve sıkı durun %47 ile serbest atış kullandı. Bucks bu sene de karışık. Jennings ve Ellis yine çok kendilerine oynuyor, üstelik kontratlarının son yılı olduğu için bunu abartmış durumdalar. Ancak Ersan bunu biliyordu ve bu rakamları takımın durumu ve kendi rolü ile açıklamak imkansız.
Hatta formsuzluk, bazı gazetelerin yakıştırdığı “Kontratı aldı, yattı” söylemleri bile bu rakamları açıklamaya, en azından o serbest atışları anlatmaya yetmez. Ki zaten Ersan’ın iş disiplinini bilen bizler için bir şeylerin ters gittiğini, kamuoyuna açıklamadığı bir şeyler olduğunu anlamak zor değildi. O her detayı en ince ayrıntısına kadar inceleyen Amerikan medyası ne olduğunu hiç bulamadı. Ersan da söylemedi. İlk beşteki yerini, dakikalarını kaybetti.
Ama Kasım ayının bitişi ile fiziksel veya zihinsel ne derdi varsa ondan arınmış görünüyor Ersan İlyasova. Aralık’ta 8 karşılaşmada %47 şut, %45 üçlük, 12.5 sayı, 6.6 ribaunt ve evet sıkı durun %90.5 serbest atış isabeti ile oynadı Ersan.
Derdi her ne ise atlatmasına çok sevindik. Çünkü artık uzun rotasyonu da iyice genişleyen bu takımda zaten dış faktörlerden gelen yeterince derdi var. Ama içinde yaşadığını çözmesi en önemlisiydi.
%50 kimi memnun etti?
AVRUPA Ligi’nin ilk turunda 3 temsilcimiz de 5 galibiyet 5 mağlubiyet elde etti. Bu derece herhalde buradaki ilk deneyimini yaşayan Beşiktaş’ı tatmin etmiş olsa gerek. 30 maçta 15 galibiyet.
ŞİMDİ Top16’da her şey sıfırdan başlıyor. Her takım oyununu bir hatta daha fazla kademe yukarı taşıyacak. Biz birkaç kademe gelişmek zorundayız. Çünkü eğer bu 15-15’lik performansa bir projeksiyon yapmak gerekirse Top16 bayağı zorlu geçecek demektir. Temsilcilerimizin bu performansından elenen takımlarla oynadıkları maçları çıkarıp, sadece Top16’ya yükselen rakipleriyle maçlarına bakarsak ilk turda 6 maçta 2’şer galibiyet aldılar. Yani 18 maçta ancak 6 galibiyet.
Ne dedin? Jordan Crawford
“Kaç tane şut attığımın, kaç top kaybı yaptığımın önemi yoktu. Sonuna kadar zorladım kendimi.”
(Washington’ın skoreri Jordan Crawford basketbola nasıl baktığını özetliyor. Verim kelimesini pek duymamış galiba. Takımın ligdeki konumunu çok iyi özetleyen bir bakış açısı.)
