Arroyo’nun sahada olduğu 19 dakikada skor 31-27 Galatasaray lehine. Onun olmadığı 61 dakikada skor 145-93 Barcelona lehine…
61 dakikada 52 sayılık fark var. Galatasaray, siyahla beyaz gibi Arroyo’lu ve onsuzken.
Türkiye Ligi ve Euroleague’de hedefleri olan bir takımın, bir oyuncuya bu kadar bağımlı olması çok kabullenilir bir durum olmamalı.
Galatasaray sezon boyu 5 yıllık sakatlığı bir senede yaşadı. Her açığı bir şekilde yamadı belki ama Arroyo’nun açığı çok büyük geldi, o delik kapanmadı.
En önemlisi, baştan teslim oldu Sarı-Kırmızılılar.
Kimse onlardan Barcelona’yı, hem de saha dezavantajı varken elemelerini beklemiyor. Ama biraz mücadele, biraz heyecan, biraz umut bekliyorduk açıkçası.
Ama olmadı maalesef. Galatasaray, daha maç başlamadan ‘nasıl olsa kazanamam’ düşüncesi ile çıkmış yola. Bu teslimiyetçi zihniyet, sezon boyu müthiş mücadele eden Cim Bom’a yakışmadı.
Arroyo yok ama sahada fark yaratmasını beklediğimiz, katkı vermesini umduğumuz, iki maçta 1/6 şut oranı ile sadece 2 sayı atan Markoishvili hiç yok.
Hairstone, Cenk, Sinan hatta Erceg bırakın normal performanslarının üzerine çıkmayı, yanına bile yaklaşamadı. Bu şartlarda Barcelona ile nasıl kafa kafaya oynayacaksın ki?
Şimdi İstanbul’da iki maç var. Arroyo oynarsa belki bir galibiyet gelebilir. Barcelona gibi bir takımı üst üste üç kez yenmek mucize olur. Ama Galatasaray’dan en azından bir galibiyet ve sonuna kadar mücadele etmesini bekliyoruz.