15 Aralık 2025, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaEUROLEAGUEFenerbahçe, Monaco deplasmanında ikinci yarı açıldı

Fenerbahçe, Monaco deplasmanında ikinci yarı açıldı

Euroleague’de temsilcimiz Fenerbahçe Beko, Monaco ile deplasmanda karşılaştı. Mücadeleyi Fenerbahçe 86-92 kazandı.

Maça hızlı ve agresif başlayan Monaco, üstünlüğünü ilk çeyrek boyunca koruyarak bölümü 21-14 önde tamamladı.

Fenerbahçe ikinci çeyrekte organize olmakta zorlanırken, sarı-lacivertlileri ayakta tutan tek isim 9 sayıyla Horton-Tucker oldu. Temsilcimiz ilk yarıda yaptığı 8 top kaybı nedeniyle hücum ritmini bir türlü bulamadı. Monaco’da ise Kevarrius Hayes’in 12 sayılık katkısı dikkat çekti ve Fransız ekibi devreye 46-38 önde girdi.

İkinci çeyrekle birlikte oyun tamamen tersine döndü. Agresif savunmasıyla ritim bulan Fenerbahçe, istediği basketbolu sahaya yansıtmaya başladı. Horton Tucker ve Khem Birch’ün etkileyici performansları geri dönüşün fitilini ateşlerken, Devon Hall’un da oyuna dahil olmasıyla sarı-lacivertliler öne geçmeyi başardı. Son 5 dakikada savunma disiplininden ödün vermeyen Fenerbahçe, karşılaşmayı 86-92 kazanarak parkeden galip ayrıldı.

Monaco adına Alpha Diallo 18 sayı 2 ribaund 1 asist, Mike James 20 sayı 3 ribaund 3 asist ile oynadı.

Fenerbahçe Beko adına Horton Tucker 24 sayı 4 ribaund, Khem Birch 15 sayı 7 ribaund, Devon Hall 12 sayı 2 ribaund 2 asist ile oynadı.

Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe Beko galibiyet serisini 6. maça çıkararak 9. galibiyetini aldı.

BENZER HABERLER

17 YORUMLAR

  1. Don’t underestimate the heart of a Champion
    Asla bir sampiyonun yuregini hafife almayacaksin.
    Rudy Tomjanovich
    Once eli klavyede maglubiyet bekleyen trolcuklere buyuk gecmisler olsun. “Yali Cocugunun Tebaalari” gurur duyuyor!!! Sozde avrupa fatihi evropada fislarken hem futbal hemi de basketbalda Kainatin En Buyuk Spor Cemaati olan FENERBAHCEMIZ TUM ULKEMIZI SEVINCE BOGDU. SEN COK YASA TZLI COCUGU, HALELUYA…

    • Yahu sen nasıl bir trol varlıksın senin gibilerin ne çevresine ne kendisine yararı olmaz da saçmalıklarınla burayı kirletme. Dünya üzerinden kafayı yeme derecesinde gerçeklerden uzaklaşmış tek taraftargrubu olabilirsiniz. Neyiniz büyük sizin, kendi kendinizi kandırmaya devam edin. Basketbol forumunda başka sorlardanörnek verme ama madem veriyorsun önce sennerdesin diğerleri nerde öğren öyle konuş. Senin gibiler yüzünden tututğunuz takım da lekeleniyor nefret kazanıyor. Size bu takımı tutmak için nasıl kibrli olunur nasıl gerçek dışı kendi evreninde yaşanır kılavuzu mu veriliyor nesiniz siz ya

      • Sevgili Eyüp ve eski dost Cheshire… Takılmayın bu trole… Evet yoğunluktan çok maç kaçırdım amma velakin dün FB’nin son 5 dakikasına yetiştim ve gerçekten güzel oynadı takım… Burda Saras , her ne kadar Spanulis kendi ayarında olmasa da, şapka çıkartılacak bir yönetim sergilemiş… Zaten Laso haberinde yazacağım… Trole gelirsek , o zaten iyi gün dostu hepinizin malumu, her haberi fanatizme ve bitmeyen kompleksine bulaştırmak için ekmek banar gibi banıyor… Geçen ne alaka ise Goksenin haberine ” sen Sırbistan’da açılan pankarta birşey yazmadın” deyu saçma sapan bir yorumda bulunmuş köşeye sıkışınca!!! Amma velakin işin asıl noktası bu!!! Çünkü kendi de biliyor yazdıklarının hiçbir değeri olmadığını , senden benden yorum gelirse o haberin değerinin artacağını çok iyi biliyor!!! Ki ben maçı izlememiş, çok yerinde yorum yapan kardeşimiz Ziya’nın bir yorumuna beğeni atmışım!?!?! Ama illa bende yorum yazacağım! niye? çünkü kendisinin bir ağırlığı yok… La üstat Erhan Afyoncu, işi gücü bırakıp sitemizde bu konu ile ilgili mükemmel yorum yapmış… Üstüne ne haddimize artı birşey yazmak… Haddini bilmezsen işte yazdıklarının bir değeri kalmaz… Sevgiler arkadaşlar…

  2. Buralarda sabah aksam laf ureterek bu ozel kulubu ve takimi kucultmeye cabalayanlar var. Biz taraftariz siz kimsiniz, Saras kim ataman varken gibi sacmaliklarla kucucuk dunyalarinda kimseyi inandiramadiklari zaferler!!! kazaniyorlar. Ama iclerinde sporun ruhu olamadigi icin dun aksamki mactan sonra dilsiz seytan kesiliyorlar, bizim de icimiz mutluluktan eriyor. Mesela cumle alem topu 6 ay boyunca kampa girip seminer duzenleseler dunku galibiyeti aciklayamazlar. Kainatin En Buyuk Spor Cemaatinin Basketbal Cenahi son 13 dakikada skor 67-50 iken, ucluk iskalama rekorlari kirilirken, hasta Tarik, caylak Brandon ve Bacot, yasli Melli, yarimbacak Khem ile evroligin en formda takimini nasil 42-19 puskurterek rahat rahat yenebiliyor? Cunku hepimizde onlarda asla olamayan bir kac sey var: RUH, AGLAMADAN MUCADELE, GELENEK, DOGRU KARARLAR, SARAS gibi. En cok sevindigim ise yillardir atip tutanlara bile soylecek laf, atacak palavra birakilmamis olmasi. Iste buna paha bicilemez, biz ya da onlar bu alemde bocek gibiyiz, olsak ne olur olmasak ne olur? Her sey sahada basliyor ve orada bitiyor, olmasi gerektigi gibi…

  3. Ya arkadas insan bir defa yanilir, bir defa da dedigi cikmaz. Ben bir sampiyonun yuregini asla kucumseme diyorum zavalli meczup bana trolsun diyor, ben laflar bos gereken her cevap sahada veriliyor ve dun aksam verildi diyorum meczup kere meczup bana gerceklerden uzaklastigimi soyluyor. Burasi zavalli fikirlerle dolu ama artik bu “ordinaryus meczup” seviyesinde. Bu fanatizm vandallarda ve holiganlarda bile yok, embesil sazan acikta veriyor, Fenerbahce basarisina o kadar dayanamiyor ki viyaklayarak agladikca agliyor, tek yapabildigi hakaret. Napsin zavalli? Sozde avrupa fatihi, yarim milyar euroluk fiyasko futbol takimi nal topluyor, erkek ve kadin basketbolu 10 yildir Fenerimi yenemiyor, ikinci takimi efes dokuluyor ve son kalesi gerginspor 50.000 000 avro butcesiyle onune gelene yeniliyor… Eee meczup ders cikarip “ya ne yapsak uc dort kulubun yapamadigini tek basina yapan bu kulupten daha iyisini yapalim” der mi, tek bildigini tekrarlar: ben coplukteyim sen de yanima gel… Hakaretle adam olunsaydi simdiye dunyanin en gelismis ulkesiydik ama ne care bu zavalli kafa sayesinde sarimsagi cin’den, patatesi suriye’den ithal ediyoruz!!! Bana hava hos, boylesi zavalli rakibim varsa bana da guzelce yaslanip keyfini cikarmak kaliyor… Aynen su an yaptigim gibi!

    • Dostum kimse birşampiyonun yüreğini küçümsemiyor, maç sonrası koşa koşa gelip yok klavye başında yenilgi bekleyenler deyip kendi hayal dünyanda bir düşman yaratıp kendin cevap veriyorsun, Ataman falan diyerek alakasız işlere giriyorsun, yalı çocuğu vs deyip futbol fanatikliğini buraya taşıyorsun. Maçlarla ilgili tek bir teknik yorum yaz(a)mayıp “dinyinin in biyik klibi” diye kendin çalıp oynuyorsun. Bir psikoloğa mı görünsen artık? Bir Efes Pilsenli olarak FB ile gurur duyuyorum ve benim gibi düşünen insan sayısı çok fazla. Senden rica ediyorum artık bu abestle iştigal yorumlarını yazma, yemin ediyorum bıktırdın. İngilizce deyimiyle “get a life!!!”.

      • Cok guzel, ikazlarin icin tesekkur ederim. Simdi hic usenme, soyle goz ucuyla bize soylenenlere bir bak. Her zaman herkesin yapmaya calistigi gibi adaleti tek tarafli yontma! Ben bunlari kendim uydurup kendime mi cevap veriyorum? HAYIR. Bak bir kac basamak yukarida dedigimin ispati var, yillardir edilen hakaretler, yalanlarla suslenmis asagilamalar var. SIMDI SANA SORUYORUM: EV SAHIBI SUCLU DA HIRSIZIN HIC MI SUCU YOK? BIZE BU HAKARETLERI EDENLER MASUM DA TEK SUCLU BIZ MIYIZ? BIZE “YALI COCUGUNUN TEBAALARI” DIYENLER NORMAL, BUNA CEVAP VEREN BIZ MI ANORMALIZ? SENIN YAPMAYA CALISTIGIN GIBI ADALET TEK TARAFLI BIR KAVRAM MI? MESELA YUKARIDA BANA KISISEL OLARAK YAPILAN HAKARETLERIN BASKETBOLLA NE ALAKASI VAR? ONLARA SOYLEYECEK TEK LAFIN YOK MU? ARTIK SENIN GIBILERDEN, PSIKOLOG TAVSIYELERINDEN (KI DUNYADA COOOK UZUN ZAMANDIR BOYLE BIR KAVRAM YOK, DOGRUSU PSIKOTERAPIST) BIKTIK USANDIK. BANA TAVSIYE VERECEGINE AYNAYA BIR BAKTA KENDINE TAVSIYE VER!!! SEN ONCE “GERCEK ADALET” NE DEMEK ONU OGREN, DAHA KENDI SOKUGUNU DIKMEKTEN ACIZSIN BANA DIKIS MI OGRETIYORSUN?
        Before you become a judge, you must be a “MAN”.
        Hadi gule gule, bir daha da gorusmeyelim…
        NOT: Sirada “Basketbol” dersin var, dikkatli oku emi!

        • Yahu benim seninle didişmek gibi bir derdim yok, söylediklerimin de arkasındayım. Eksiği var fazlası yok.
          Sana veya takımına biri bir şey yazdıysa o an cevap ver arkadaşım. Her maç sonrası paragraflarca geçmişte yazılan yorumlara atıfta bulunmanın anlamı nedir? Kafayı taktığın bir iki kişi yüzünden şizofrence kendin çalıp kendin oynuyorsun. Maçı izlememişim bir kaç teknik analiz okuyayım diyorum senin “dınyanın ın bıyık klıbı” goygoylarını, hayali tartışmalarını, futbol holiganı sığlığındaki mesajlarını görüyorum. Yeter artık, nesini anlamakta zorluk çekiyorsun yazdıklarımın?

          • Söylenenlerr bak diyorsun da sayfada bir senin yorumun bir de Eyüp beyin haklı serzenişi var. Sanki millet sana bir sürü yorum yapmış gibi bir sürü mesaj. Bu bile nasıl bir dünyan olduğunu ortaya koyuyor. Sadece bu sayfaya bakıp seni hiç okumamış biri bile yazdıklarıma hak verir.

          • Ha bir de tribunden davulcuyla onun yalakalarini da cagirin, ucunuz benle ugrasamiyorsunuz…

  4. Coook uzun zamandir basketbolu izliyorum. Ozetlersem basketbolu temel iki doneme ayirabilirim, ilki sabit, neredeyse hareketsiz yetenege bagli donem, ikincisi ise atletik, kosan, yeni kavramlarla guclenen bugunku donem. Sozunu ettigim ikinci donem -kendi benzetmemle- mikroplar ve antikorlar arasindaki savas gibi; savunmalar guclendikce hucumcular da bunlara karsi yeni yollar buluyor, side-step, eurosteps gibi. Bir cok otoritenin fikrime katilacagi basketbolun ilk buyuk kirilmasi Charles Barkley ve Kevin Johnson ile basladi. Barkley 1.98 cm. boyuyla hem 5 numara oynadi, hem top getirdi hem de 3’luk atti. Bu basketbolda konvansiyonel donemin artik bitisini, nukleer doneme gecildiginin habercisiydi. Bir oyun kurucu olan Kevin Johnson ise daha acayibini yapti, -yine kendi benzetmemle- “POWERGUARD” donemini baslatti. 1.85 cm. boyuyla gitti Hakeem The Dream Olajuwon (2.13) uzerinden smac yapti. O gunden beri basketbol oyun kurulumunun ekseni kaymaya basladi. Efsane Kareem Abduljabbar’in dedigi gibi: Bugun olsa ki.imizi banktan kaldiramazdik… Multipower (cok yonlu guc) sahibi oyuncular basketbolu degistirdi ve degistirmeye de devam ediyor. Bence en iyisi de bizde: ALPEREN. Tum bu gerceklerden bihaber, basketbolu bir playstation oyunu sananlar ezberledikleri: 1 numara yok! 5 numara yok gibi sacma yorumlarla basketbolu anlamadiklarini her gun ispatliyorlar, zira eger artik “Nukleer Donemde” 1 numaran yoksa eski doneme ait 2-3-4 ve 5 numaralar da yok. Bir donemi domine eden Golden State takiminin 1 numarasi kimdi hatirlayan var mi? Curry’mi? Klay’mi? yoksa Draymond Green mi? Iste Saras basketboluna ve dunku maca bu bakis acilarindan bakmak gerekir. Saras bence bu donemi en iyi bicimde ozumseyen bir koc. Bunun bir cok nedeni var, once inanilmaz dominant bir oyuncuydu, nba’da bile kendini ispatlamisti. Sonra basketbola ait guclu fikirleri var olan bir koc, sahada yaptiklarinin deneysel bir karsiligi var. Bu yuzden hic kimse gectigimiz yil gariban Fenerbahce’nin nasil sampiyon olabildigini, F4 yapan takimlar icinde en dusuk butceyle bunu basarabildigini anlayamadi ve anlatamadi. Dunku maca gelirsek, “Oyuncularim maci kazanir” felsefesiyle “Oyun maci kazanir” felsefesi karsi karsiya geldi. Ayni zamanda “Atarim kazanirim” felsefesi ile “Hem tutarim hem atarim” felsefesi karsi karsiyaydi. Bir de bana gore nba cikisli havali halli savunmayi gereksiz goren Theis ile Avrupa cikisli (Usak) nba tedrisatindan gecmis “TEKBACAKLI” diye alay edilen! Khem Birch savasi vardi. Ve bu savasi agir bir sekilde Birch kazandi. Maci Deli Dumrul Mike James degil, torpulenmis egosuyla Baldwin kazandi yani SARAS FELSEFESI fransa devletinden sonra Monaco’nun en bariz dusmani oluverdi. Macin kirilma ani ise vurguladigim “Bir Sampiyonun Yuregi” oldu. Saras jokeri cekti, kalirsa 5-6 yil kimsenin durduramayacagi THT’ye “SALDIR” emri verdi, o da yari saha cabuk hucumlari (Half court transition) ile monacoyu sarsti. Basketbol savunma ve hucumdan olusan ikizler degildir. Hucum ve savunma ayni vucuttan cikan cift basli bir canavardir. Ve Fenerbahce o andan itibaren “Gercek Euroleague Savunmasi” nedir bunu sahaya koydu, ancak dagilmis monaconun duzenli bir orduya verecek tek cevabi Meshur James Zorlamalari olabildi. 13 dakikada 17 sayi fark kapandigi gibi macin sonu da rahat geldi. Kisisel bakisima gore (Playstationcular dikkatle not alsin) Fenerbahce’nin 1 numarali Oyun Kurucusu Nicolo Melli’dir. Dikkatle izlenirse kimin atacagina hep o karar verdi. Spanulis’in en buyuk hatasi Melli’yi savunmak icin herhangi bir hamle yapmamasiydi. Herseye ragmen yuzde 23 ile ucluk, yuzde 62.5 ile serbest atis kullandigi bir geceyi monaco ikiliklerini yuzde 41 ile sinirlayip kendisi yuzde 61 ile ozellikle boyali alani domine ederek, kazanarak anlatmaya calistigimi ispatladi. Eger Fenerbahce’yi yenecekseniz;
    1- Kavgaya hazir,
    2- En sertinden Euroleague Savunmasi yapmaniz gerekir. Fenerbahce versatil bir takim, bir maci 90 atarakta 55 atarakta kazanabiliyor. Zira onun zor gunler icin bankasinda biriktirdigi savunmasi var. Eger iyi yolda olan Bacot ve euroleague gercegini ozumsemis Brandon en gec mart gibi konuya isinirsa F4 ve tekrar sampiyonluk hayalden oteye gecer. Bizim elalem gibi sokaga atacak paramiz, boyna yeni oyuncu alacak halimiz yok.

    BU YAZIYI AKLINCA BANA HAKARET EDEREK “Maçlarla ilgili tek bir teknik yorum yaz(a)mayıp” diye nitelendiren “Cheshire” adli yorumcuya ithaf ediyorum.
    Burada yazan herkese de meydan okuyorum: Basketbolu daha iyi bilen varsa beri gelsin daha iyisini yazsin da GORELIM BOYUNU. Ustelik bu yazdiklarim kendi oz fikirlerimdir, oyle mac ve mac sonrasi yorumcularindan calinmis fikirler de degildir!
    Cheshire’e bir de abi tavsiyesi: BUYUK LOKMA YE AMA ASLA BUYUK KONUSMA!!!

    • Dostum kendine düşman yaratmaktan vazgeç, FB’li olmayan herkesi ama herkesi FB düşmanı diye yaftalamaktan vazgeç, sana hakaret ettiğim/etmeye çalıştığım sanrısından sıyrıl. Yukarıda yazdığın gibi maç analizi vs yapabiliyordun da neden saçma mesajlar atıp benim gibi basketsever kişilere işkence ediyorsun? İnsanları, neden dünyanın en büyük klübü gibi göreceli bir kavram üzetinden irrite ediyorsun? Madem en büyüksün neden futbolda şampiyon olamıyor klübün kaç yüzyıldır, neden CL’ne katılamıyor klübün diye sorarlar sen de oturduğunla kalırsın! Senin deyiminle büyük lokma olayı yani, kapiş? Bir iki haklı eleştiriyi kaldıramıyorsan yallah TRT Çocuk yorum sayfasına!

      • Artik kesinlikle inaniyorum, bu ulkede biryerlerde “Rezil Olma Meslek Okulu” var ve sen de oradan mezunsun. Paris olimpiyatlarina tam 135 ulkeden daha fazla sporcu yollamis, Kadinlar ve Erkeklerde Avrupanin En Buyugu olmayi basarmis “TEK KULUBU”, Dunya Sampiyonu bir atleti, Dunya rekortmeni ve sampiyonu bir yuzucuyu, defalarca Dunya ve Olimpiyat Sampiyonu olmus kadin boksorleri, Dunya Sampiyonu olmus Kurekci ve Yelkenciyi, Avrupa ve Dunya Kulupler Sampiyonu Kadin Voleybol Takimini, ayni sezonda 5 ana spor dalinda Sampiyon olarak Guinness Rekorlar Kitabina girmis bir Kulup icin “Goreceli” kavramini kullaniyorsan derhal acilen tedaviye ihtiyacin oldugunu haykiriyorsun demektir. GERCEKLERI, OLANLARI INKAR ETMEK CIDDI BIR HASTALIKTIR. Hepiniz sunu demeyi OGRENECEKSINIZ: Rekabetten korkmuyorum, daha iyisini yapacagim!!! Yoksa kucucuk beyinlerinizden cikan sacmaliklarin zerre kadar onemi YOK. Kimse, hele senin gibiler bana ne yapacagimi SOYLEYEMEZ, okumazsin olur biter! Bak gercekler ortada, basketbol anlattim, hem de en ust perdeden. Neden bana basketbol argumaniyla cevap veremiyorsun? TRT cocuk yorum sayfasi fikrine bayildim zira orada siz entel gorunumlu cahillerin toplaminin zekasindan daha fazla zekaya sahip cocuklar olduguna eminim. TATAVAYI KES!YUREGIN VARSA BASKETBOL KONUSTA GORELIM BOYUNU.

  5. Ah zavallı ve ezik Eyüp- Mertoooş Babişşş- Cheshire nam YAZICILAR… Aranıza devletimizin yaptığı staddan topladığınız amigoları da katarak, LONDON CALLİNG kardeşimize sallayıp duruyorsunuz. Sallamak ne demek, hakaretleri, küfürleri, o ergen ağzı ‘atara atar gidere gider’ gibi arabesk üretimleri yapan sizler, kalkmış London Calling’e ahlak dersi ve akıl vermeye kalkıyorsunuz. Yıllardır burada; tanısın tanımasın önüne gelene saldıran, gel-gitleri yüzünden benim taktığım ismiyle Mertooş Babişş’i sırf G.Saraylı diye görmezden gelen ezikler, o berbat Türkçeniz ile yorum yapmaya kalkıyorsunuz. Felsefi tek kitap okumadığına inandığım tipler (Kalemlerinden anlıyorum) mahalle ağzıyla argümanlar üretip akıl vermeye çalışıyorlar. SORMAK İSTİYORUM! 1- London Calling’in yazılarını okumak zorunda mısınız? Sizleri okumanız zorunda bırakan etken nedir.? Böyle bir mecburiyet olmadığına göre ya “ÇOK BEĞENİYORSUNUZ” ya da “NE YAZMIŞ DİYE MERAK EDİYORSUNUZ” ya da “ONA HAKARET ETMEK İÇİN DONE TOPLUYORSUNUZ” … Yoksa bir insan bu yazıları neden okur. OKUMA! Sizleri zorlayan mı var? Ben okuyorum çünkü London Calling’in yazılarını çok ama çok beğeniyorum. Yaptığı yorumlara hemen her yazısında katılıyorum. Yazmayı çok sevdiğim halde, demek istediğimi uzaklardan anlayıp benim yerime de yazan London’a buradan şükranlarımı yolluyorum..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler