Fenerbahçe BEKO, üst üste iki yenilgiyle gelen ‘duraklama’ dönemine Real Madrid deplasmanında son verdi, ikinci çeyrekten itibaren ‘fabrika ayarlarına’ dönüp müthiş savunma ve ‘Nigel Hayes Davis faktörüyle’ galibiyeti söktü, aldı.
Sarı-Lacivertliler, Real karşısında da ‘eyvah, yine mi?’ dedirten bir başlangıç yaptı aslında… İlk 6 dakika 22 saniyede 2 saha içi isabet bulabilen Kanarya, önce Sertaç, ardından da Marjanovic’i denedi, verimsizlik seviyesi ‘kangrene dönüşen’ 5 numaralı pozisyonda… Her ikisinden de istediğini alamayıp maç 20-10’a gelince de ‘son çare’ olarak Khem Birch’e döndü coach Jasikevicius… Maç da orada döndü… Birch, oyuna girdiği andan itibaren hem savunmaya verdiği enerji hem de topladığı ribauntlarla oyunun akışını değiştiren isim oldu. Birch’ün kıvılcımını ateşe dönüştüren ise son 2 maçın suskun ismi Nigel Hayes Davis’ti. Fenerbahçe’nin ikinci çeyrekte savunmayı ‘duvar kıvamına’ çekmesiyle birlikte ‘yaratıcılık’ konusunda bu sezon Campazzo dışında ön plana çıkan isimi olmayan Real’i adeta ‘kapana kıstırdı’… Enerjisini savunmadan alan bir takım Kanarya… Bunu da ikinci çeyrekte hücumda topu çok iyi paylaşıp doğru tercihleri bulmada ısrar ederek, Baldwin, Tarık, Zagars ve Colson’ı da Hayes-Davis’in yanına koyunca momentum da tamamıyla Sarı-Lacivertliler’in eline geçti. 20-10’dan sonra gelen 13-0’lı seri galibiyetin habercisi gibiydi. 13.03’te Nigel’ın üçlüğüyle maçta ilk kez (20-23) öne geçti, bir daha da arkasına bakmadı… Real, koca ikinci periyotta 7,5 dakika 4 sayıda kaldı bu defa… Farkın 9 sayıya kadar tırmandığı 2. periyot sonunda devreyi 6 sayı önde kapayan Fenerbahçe BEKO, ikinci yarıda da savunmada geri adım atmadan seviyeyi korumayı, hücumda da yine top kaybını minimize edip, doğru seçimlerle ilerlemeyi, topu daha çok Nigel ve Baldwin ile buluşturmayı tercih etti. Kısacası ‘maceraya’ değil ‘garantiye’ gitti hep Sarı-Lacivertliler… Baldwin, Tavares’le eşleştiğinde bunu olabildiğince cezalandırdı. Ancak Nigel Hayes Davis, başka bir seviyedeydi dün… Real Madrid’in çoğunlukla Campazzo ile forse ettiği oyunda yaptığı her hamleye karşılık verdi ABD’li şutör… Tarık’ın üçlüğüyle başlayan üçüncü periyotta da, yine son çeyrekte de farkı 14 sayıya çıkaran ilk baskette de Fenerbahçe, ‘bugün beni yenemezsin’ mesajını verdi, durdu rakibine… Zaten son periyodun başında farkı 16 sayıya tırmandıran üçlüğü ‘balyoz’ etkisi yarattı tribünlerde de… Hele maç bitiminde bulduğu üçlükte yükselen uğultuya verdiği reaksiyon ‘maçın hareketi’ niteliğindeydi. Sonuçta 13. dakikadan, maçın sonuna kadar hükmetti oyuna Sarı-Lacivertliler… Madrid’den çok ama çok önemli bir galibiyet çıkarırken, Sarı-Lacivertli takımın kötü geçen iki maçın ardından özüne dönmesi sevindiriciydi. Bu takım, savunma ile var oluyor… Bundan taviz verince işler ister istemez yolunda gitmiyor. Hele de ‘bariz eksikler’ (sakat guardlar ve yeni bir uzun oyuncu) varken hiç lüksü yok… Zor maçlar peşi sıra bekliyor… Geri adım atmak yok…
OLMUYOR, OLACAK GİBİ DE DURMUYOR!
Anadolu Efes, iki gün önce savunma zaafları bulunan, özünde iyi bir hücum takımı olan Bayern Münih’i ‘atarak’ yenmişti. Zaman zaman kriz yaşayıp rakibine çift hanelerden geri dönüş fırsatı tanısa da hücum performansıyla tekrar öne çıkıp, sadece 4-5 dakikalık savunma gayretiyle kazanmayı başarmıştı. Ancak dün Kaunas’ta benzer bir senaryonun mümkün olmadığı, Bayern maçındaki 101 sayılı görkemli hücum performansının, ligin, özellikle de kendi evinde en iyi savunma yapan ve bunda süreklilik sağlayan bir takım olan Zalgiris’e karşı ‘para etmeyeceği’ aşikardı. Ne yazık ki; Efes maça sanki Zalgiris’le değil de Bayern ya da Alba Berlin’le oynuyormuşçasına ‘yumuşak’ başladı. Zalgiris’in sert savunmasına karşı el üstü zorlama atışlar dışında hiçbir şey üretemedi… Üretemedikçe zaten sıkıntılı olan savunmada iyice aksadı. 27 sayı yediği ilk periyodu 10 sayı geride kapattıktan sonra özgüveni tavan yapan Zalgiris, ribaundları toplayıp, baskı ile Efes’i hataya zorlayıp 15.38’de Francisco’nun üçlüğüyle farkı 22 sayıya (41-19) çıkardı, bir daha da arkasına bakmadı. Efes, 15 dakikada içine düştüğü girdaptan çıkmak için çabaladı durdu… Ama nafile… Zalgiris oyunu istediği gibi yönlendirip, kazanmayı başardı. 14 maçtan 7 galibiyet çıkarabilen Efes’in bu savunma seviyesiyle hedeflerini tutturması zor görünüyor…
Lastiği sizin lastikçide tamir ettirdik