Akatlar’da oynadığımız Ülker maçlarından biriydi.
O zaman Ülker, Fenerbahçe olmamış,
Hidayet Türkoğlu da NBA’ye gitmemişti daha.
Maç da
El Amin'in son saniyede orta sahadan attığı basketle kazandığımız maç ha!
Maç da maç yani.
Pekiiii Ülker’in koçu kim o dönem.
Ergin Ataman.
Hava atışıyla başlayacak maç.
Hakemler yerini almış,
Ama salon yıkılıyor.
"Alen sahaya üçlü çektir Kartal’a"
Salon dışındayım,
Ve türlü sebeplerden dolayı gelemiyorum.
Engel var anlayacağınız.
Ben gelmedikçe doz daha da artıyor.
"Alen gelmezse bu maç başlamaz."
Neyse uzun etmeyeyim,
Aslında uzun da! Ben kısa tutayım.
Tam hava atışı yapılacak,
Zincirleri kırıyorum,
Bin bir meşakkat
Geçiyorum sahanın ortasına,
Sağ olsunlar hakem arkadaşlar anlayış gösteriyor.
Oyuncular ha keza.
Öyle ki yıllar sonra,
Şimdi basketbolun başındaki sayın Hidayet Türkoğlu'yla bir kafede karşılaştığımızda
O günü aynı heyecanıyla yad ediyoruz.
Zira klasikleşmiş ve parmakla gösterilen bir sahne var ortada,
Kimseye zararı olmayan, görsel bir şov.
O ana herkes tanıklık etmek ister kanımca.
Bir kişi hariç.
O anda benchin tahtalarına vuran
Taraftarı galeyana getirmeye çalışan
"Böyle şey olur mu" diye
Hakemlere isyan eden…
Tahmin ediyorsunuz her halde.
Sayın Ergin Ataman’dan bahsediyorum.
O gün salonun ortasına gelmemin
Şahsımla pek alakası olduğunu sanmıyorum.
Beşiktaş taraftarının o güne ait,
Bir baş kaldırışıydı çektireceğim üçlü.
Onu kabul etmedi içi bence.
Ben onun içinde hiçbir zaman
Beşiktaş sevgisi olduğuna inanmadım zaten,
Beşiktaş’la beraber kupalar kazandığında da
Tribünler "Beşiktaş'ın çocuğu" diye haykırdığında da.
Geçmişte yaşanılan bu hadiseyi, gözler önüne sermemdeki sebep de
Benim nasıl bir hissiyatta olduğumu anlamanıza yardımcı olmak.
Akıp giden zaman içinde,
Yanılmadığımı daha iyi anlıyorum.
İşte daha geçen hafta.
Beşiktaş yılın takımı seçiliyor,
Her yerden tebrik yağmuru var.
Yine bir kişi hariç.
Malum şahıs sosyal medyadan bir dolu
Voleybol ve basketbol takımlarının dünya klasmanlarındaki başarısını sıralayıp
'Yok! Siz yine Beşiktaş'ı seçin' minvalinde bir yazıyla sonlandırıyor içindeki haseti.
Beşiktaş'ı seçenlere gönderme ve ironi yapıyor kavlimce.
Ama yaptığı düpedüz çekememezlik.
Önce tebrik edip,
Sonra tenkit etse yine gam yemeyeceğim.
Direkt infaz yani.
İçindekini hemen dökmüş satırlara.
Ama yoook!
Suç yine bizim taraftarda!
Her önüne geleni bağrına basıp, şarkı yazarsan…
El oğlu…
El oğlu yazar kardeşim yazar!!!
Kaynak: Akşam