Fenerbahçe, Avrupa Ligi'nde 14 aydır yenilmediği Ülker Arena'da üst üste 20. galibiyeti aldı ve Real Madrid önünde 1-0 öne geçti. Sloukas ve Bogdanoviç 17'şer sayıyla hücumu sürükledi
Direne direne kazanacağız. Vesely'nin yokluğunda Fenerbahçe'nin bu turu geçmek için sahip olduğu her şeyi sahaya koyması şart. Hücum anlamında Real Madrid'le yarışmak kolay değil. Ama Fenerbahçe Avrupa Ligi'nde 14 aydır bu salonda her maçını kazandıysa bu her defasında rakipten daha kapasiteli olduğu için olmadı. Dünkü gibi tüm oyuncuları, salondaki her seyircisi, her şeyiyle kazanmaya inandığı, asla geri adım atmadığı için.
Dün çok kötü başladı her şey. Evinde oyuna ağırlık koyarak başlamak isteyen Fenerbahçe kabus gibi hücum etti. İlk 5 dakikada kullandığı ilk 8 atışta tek isabet buldu, 2 sayı üretebildi. Evinde ne kadar hayalkırıklığı yaratan bir başlangıç. Ama bu hayalkırıklığı oyundan düşmeye neden olmuyor asla. Fenerbahçe'yi özel kılan da bu zaten. Aynı sürede sadece 3 sayıya izin verdi temsilcimiz. Hemen ardından Bogdanoviç bireysel olarak sorumluluğu ele alınca takip eden 7 dakikada 19 sayı buldu, savunma düşmedi ve 21-11 öne fırladı.
3. çeyrekte bu defa Fernandez ve Reyes devreye girip 12 olan farkı kapatıp, Real öne geçtiğinde de hayalkırıklığının ve yorgunluğun direncini düşürmesine izin vermedi Fenerbahçe. Yine direndi. Tam ritmini buldu gibi görünen Real'i felç etti ve en kritik noktada 8 dakikada sadece 6 sayıya izin verdi.
Direnmek iyi ama bir noktada ekstra bir katkı verecek yeni bir el arıyordu. O el de Sloukas oldu. Sezonun önemli bölümünü sakat geçiren Yunan oyuncu en büyük maçta 7/8 isabetle 17 sayı üreterek en skorer isim oldu.
Fenerbahçe Final Four için ilk adımı attı. Ama daha önemlisi ne olursa olsun Ülker Arena'da asla geri adım atmayacağını bir kez daha gösterdi. Şimdi yarın ikinci ve belki de turu müjdeleyecek adım için sahaya çıkacak.
Kaynak: yeniyuzyil