BİR tarafta yalnızca iki deplasman galibiyeti almış, Wolters’ı kaybederken Brown’u lisansı yetişmediği için parkeye sürememiş ve
Cenk Akyol’dan yoksun
Beşiktaş, diğer tarafta ise can damarı Vesely’den yoksun F.Bahçe… Ev sahibi takım maça ritmi dikte ederek başladı. İlk çeyrek F.Bahçe, topu iyi paylaşıp iyi yönlendirdi ve tempoyu belirledi. İlk çeyreğin başında Datome’nin 3 faulle kenara geldiği maçta, Beşiktaş’ta kontrolsüzlük başroldeydi. Siyah-beyazlılarda ilk çeyrek bulunan 14 sayıdan 11’i Culpepper’dan gelirken hücumdaki diğer çözüm arayışları çare olamadı. F.Bahçe 2. çeyrekte de dış atışlarla skor bulmaya çalışırken, Beşiktaş’ta ise Culpepper skor üretmeye devam etti.
RİBAUNTLAR ise belirleyici bir diğer unsurdu. F.Bahçe ilk yarıda 10’a 25’lik üstünlük yakaladı. Dixon ilk yarıda aldığı 9 ribauntla neredeyse tek başına Beşiktaş ile yarıştı. Siyah-beyazlıların alan savunması F.Bahçe’yi durdurmadı ve devre 49-33 bitti.
2. yarıda ise F.Bahçe dışarıdan sayı bulmaya devam etti, Beşiktaş’ı
oyun dışına itti ve istatistikler anlamsız bir hal aldı. 3. periyotun sonunda fark 31’e çıkarken Dixon 25 dakikada 23 sayı 12 ribaund ve 10 asistle triple-double yaparak benchteki yerini aldı.
BEŞİKTAŞ için play-off yolunda kalan her maç altın değerinde. Zira siyah-beyazlı camia olumsuz sonuçlar devam ettiği takdirde iki yıl üst üste play-off dışında kalmayı kabul edebilecek gibi görünmüyor.