Son yılların en sert ve rekabetçi sezonunu yaşıyoruz. Maçların büyük çoğunluğu play-off sertliğinde geçiyor. Batı’da Golden State, Phoenix ve Jazz ilk üç sırayı kaptı. Onları takip eden Memphis, Clippers, Dallas, Denver, Lakers, Minnesota, Portland ve Kings doğrudan da play-off yapabilir, play-in de oynayabilir. Aralarındaki fark o kadar yakın çünkü. Doğu’da ise çok daha büyük bir çekişme yaşanıyor. Nets onca sorununa rağmen Durant’ın sırtında lider ama çok da rahat değil. Bulls, Giannis’in toparladığı Bucks ve Heat doğrudan play-off için güçlü aday durumunda. Detroit ve Orando dışındaki takımların en azında play-in şansı var. Çok fazla sakatlık yaşayan Sixers sağlıklı kalabilir bir de Simmons takasını yapabilirse orta sıralardan kopup zirveyi zorlayabilir. Gelelim geçtiğimiz haftanın dikkat çekici gelişmelerine;
Ömer Indiana maçındaki gibi oynamalı
Temsilcimiz Ömer Faruk Yurtseven, Bam Adeboyo’nun yokluğunda beklediğim gibi formayı kaptı. Koç Eric Spoelstra Adebayo’nun oynamadığı ilk Cleveland maçında temsilcimize 4 dakika vererek kısa beşi bir denedi ama gibi bu taktik tutmadı. Ömer, bir sonraki Indiana maçında 19 ardından oynanan Bucks maçında 23 dakika süre buldu. Indiana maçında % 75 şut yüzdesiyle 12 sayı 5 ribauntluk katkıyla gayet iyi iş çıkardı. Maçın ardından Koç Speolstra, Ömer’in gelişiminden memnun olduğu yönünde açıklama yaptı. Bir sonraki farklı kaybettikleri Milwaukee Bucks maçında ise 4 sayı 4 ribaunt 2 asistte kaldı. 98 doğumlu basketbolcumuz tamamen boyalı alandan skor bulmaya çalışıyor. Süre aldığı maçlarda üç sayı denemedi. Kendine güveni geldikten sonra dış şut yeteneğini de gösterir. Ancak şu an için temkinli olmasında yarar var. Ömer için bu maçlar çok önemli fırsat bir o kadar da sınav. Indiana maçındaki gibi daha aktif olmalı. Daha enerjik oynamalı. Koç Spoelstra formayı isme değil performansa vermekten çekinmeyen biri. Geçmiş yıllarda Goran Dragic ve Andre Igoudala’nın sürelerini kısıp yaz liginden takıma kattığı Kendrick Nunn ve Duncan Robinson’a +20 dakika süre vermişti. Ömer Faruk ışığı verirse onu da rotasyona dahil eder. Ancak Ömer’in Indiana maçındaki performansı sergilemesi gerek.
Rekora 18 galibiyet kaldı
San Antonio Spurs yarışın dışında geleceği hedefleyen bir görünümde. Spurs yönetiminin bu sezondan genç çekirdeğin daha fazla sorumluluk alması. Bunu da kısmen başardılar. Dejounte Murray takımın lideri oldu. Bayağı da gelişti. Keldon Johnson, Devin Vassell, Jacop Poelt belli oranda gelişme kaydedin diğer isimler. Ancak Texas ekibi bütün bu gençleşmenin yanında sezonun kalan maçlarında en az 18 galibiyet elde etmeli. Çünkü sezon sonu emekliye ayrılması beklenen Gregg Popovich tamamı San Antonio Spurs başantrenörü olarak 1318 maç kazandı. Şayet sezonun kalan kısmında 18 maç daha kazanırsa 1336 galibiyetle 1335 maç kazanan Don Nelson’u geçerek NBA’in en çok maç kazanan koçu unvanını alacak. Hayatını San Antonio Spurs’a adayan bir çalıştırıcı “en çok kazanan koç” unvanıyla uğurlanmalı. Sırp asıllı koçun gelişmelerinde büyük katkısı olduğu Spurs’lü gençler bunu hocalarına borçlu.
Frank Vogel ya hamle yapacak ya kovulacak
Los Angeles Lakers’ta işler hiç iyi gitmiyor. Takım savunma yapamıyor, kadro keskin şutörlerle dolu olmasına rağmen üç sayı atamıyor, bir uyum yakalanamadı. Kolay maçları kaybediyorlar, farklı önde götürdükleri maçlarda bile skoru tutamayıp kaybediyorlar. Bakmayın galibiyet yüzdelerinin % 50 olmasına. Daha zorlu maçlar ve deplasmanlar başlamadı. Şayet bu gidişat sürerse o maçlar sonunda daha da alt sıralara düşerler. Takımın geneli minimum kontratlı olduğu için Westbrook ve Talen Horton Tucker dışında takas edilecek oyuncu yok. Westbrook bu formu ve 40 milyon dolarlık maaşıyla zaten takaslanamaz. Tucker için de büyük bir parça alamazlar. Zaten takımda savunma yapan tek kısa. Kadro değişmeyeceğine göre takım içinde değişiklik yapılmalı. Russ’la olmuyor. Rondo istikrarsız ama o oynadığında Lakers hücumu akışkan oluyor. Şutörler kolay şut imkânı buluyor. Russ 35 dakika oynuyor ama ne eski deliciliği, ne de orta mesafeden alıştığımız etkili oyunu yok. Savunma yapamıyor ayrıca durağan oynadığı ve şut atamadığı için Lakers hücumu tıkanıyor. Vogel şayet görevde kalmak istiyorsa radikal bir karar almalı. Westbrook’un süresini sınırlayıp hatta oynatmamak en akılcı hamle. Rondo, Tucker ve Lebron’un hücum yönlendirdiği bir sistemi denemeli. Zaten her türlü başarısızlığın faturası ona çıkacak. Oturup başına geleceği bekleyeceğine en azından hamle yapmış olur.