ING Basketbol Süper Ligi’nde beşinci hafta geride kalırken, “Acaba bu sezon baş antrenör değişimi yaşanmadan tamamlanabilecek mi?” sorusunun yanıtı ne yazık ki ‘Hayır’ oldu.
Sezonun ilk firesi Bursa’dan geldi. Aynı şehir takımları arasındaki mücadelede, geçen hafta Aliağa Petkim deplasmanında ağır bir yenilgi alan Frutti Extra Bursa, Tofaş’ı farklı mağlup ederken, bu yenilgi, Tofaş’ın deneyimli coachu Orhun Ene’nin de son maçı oldu. Ene’nin beş yıldan bu yana sürdürdüğü görevinden ayrılma kararı sonrası kulübün resmi sitesinden Ene için video görselinin de yer aldığı bir veda mesajı yayınlandı. Dolayısıyla 2020-21 sezonunun coach düzeyinde ilk ayrılık haberi de Bursa’dan gelmiş oldu. Ene’nin “Duygusal ve anlık değil, sonuçlardan bağımsız, profesyonelce alınmış bir karar. Takımı daha ileriye götüremeyeceğimi düşünüyorum” açıklaması da, kulübün veda mesajı da ayrılığın da sevdaya dahil olduğunun en güzel göstergesi… Genelde bu gibi durumlarda hep iki tarafın ya da taraftarlardan birinin diğerini suçladığı gergin atmosferler hakim olur duruma… En azından bu ayrılık çok da görmeye alışık olmadığımız türden; medeni… Bu açıdan iki tarafı da tebrik etmeli…
Gelelim maça… Frutti Extra Bursaspor’da, bir hafta önce Aliağa Petkim deplasmanında 108 sayı yiyerek 28 farkla kaybettiği maçın ardından en dikkat çekici durum savunmaya gösterdikleri özendi. Tofaş gibi kapasiteli bir takımı 70 sayıda tuttular. Can Maxim Mutaf, çizginin gerisinden 4/5 isabetle oynarken, Malik Newman’ın 27 sayı, 3 ribaund, 6 asisti Bursa ekibine galibiyeti getiren en önemli faktördü.
Haftanın en flaş galibiyetinin altında ise Gaziantep Basketbol’un imzası vardı. Galatasaray Doğa Sigorta’yı evinde mağlup etmeyi başaran Gaziantep’in 27 asist ürettiği bu maçta Can-İsmail Cem ikilisinin 17 asistle katkı vermesi, Jaiteh’in yine boyalı alanda rakibe ezici üstünlük kurması, Tomas, Kelly ve Simpson’ın skor üretiminde standartlarını yukarı çekmesi sonucu belirledi. Galatasaray cephesinde ise tıpkı önceki hafta Lokman Hekim Fethiye mücadelesinde olduğu gibi sorun yine savunmadaydı.
Fenerbahçe BEKO için Euroleague’de işler yolunda gitmese de ING Ligi’nde moral motivasyonu yukarıda tutacak galibiyetler gelmeye devam ediyor. Onlar da bir hafta önce Frutti Extra Bursa’yı farklı yenen Aliağa Petkim’i 11 oyuncusundan da skor bulduğu mücadelede 93 sayı bularak rahat yendi. Aynı şeyi, Beşiktaş karşısında zaman zaman sıkıntı yaşasa da kazanan Anadolu Efes için de söyleyebiliriz.
Haftanın bir diğer ilgi çekici mücadelesi ise Pınar Karşıyaka ile Darüşşafaka Tekfen arasındaydı. Üst üste yenilgilerin ardından geçen hafta galibiyet yüzü gören Daçka, yabancı oyuncularından randıman alma konusunda sıkıntılar yaşıyor. Kaf Kaf’ta Raymar Morgan, Sek Henry ve Amadou MBaye fark yaratan isimler olurken, Yunus, Semih ve Metecan’ın desteği galibiyete yetti. Bu maçın ilginç tarafı ise, Darüşşafaka’nın genç ismi Efe Sarıca’nın, Pınar Karşıyaka’nın baş antrenörü olan babası Ufuk Sarıca’ya rakip olmasıydı. Maç öncesi kenara gelip babasının elini öpen Efe, karşılaşma bitiminde ise bu kez galibiyetten ötürü tebrik etti.
Bahçeşehir Koleji, sezona etkileyici bir başlangıç yapan Büyükçekmece Basketbol karşısında son çeyrekteki 30-16’lık seriyle haftanın en farklı galibiyetini elde ederken, İsmet Akpınar, Rıdvan Öncel, Erkan Yılmaz ve Burakcan Yıldızlı’nın, farklı galibiyetin kilidini açan isimler olmaları sevindiriciydi. İsmet, 7/11 üçlük isabetiyle 21 sayı bularak mükemmel iş çıkarırken, bu haftanın en göze batan isimlerinden biri oldu.
Türk Telekom, sakatlık sıkıntıları yaşayan HDI Sigorta Afyon Belediyesi’ni rakip sahada zorlanmasına karşın yenerken, Sam Dekker ve Kyle Wiltjer ikilisi maça damgasını vurdu.
Geçen hafta sezonun şu ana kadarki en sürpriz sonuçlarından birini alarak, Galatasaray Doğa Sigorta’yı uzatmada mağlup eden ligin yeni ekibi Lokman Hekim Fethiye Belediyesi, bu kez OGM Ormanspor deplasmanında devresini 18 sayı geride kapadığı mücadeleyi kaybetti. Lokman Hekim Fethiye’nin coachu Alkım Ay’ın maç sonu yaptığı ‘Voleybol maçını kazandığı için OGM Ormanspor’u tebrik ederim’ açıklaması gündeme oturdu. Ay, hakemlerin temasa izin vermeyerek kolay faul çaldığından yakınırken, ceza alma ihtimaline rağmen eleştiri yapmaktan kaçınmadı. Maç içinde hakemlerle arasında nasıl bir diyalog geçti, bilemeyiz. Gönlüm, maç sonu açıklamalarında düzgün bir üslupla eleştiri hakkını kullanan Ay’ın ceza almasından yana değil. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor ki, herkes bir değil ve tüm antrenörler (ya da idareciler) hoşlarına gitmeyen bir durum söz konusu olduğunda konuşmaya ve kendine özgü bir üslupla eleştirmeye kalkarsa kriter ne olacak?.. Ligin marka değerini koruma amacı güden ‘ceza’ uygulaması bu bakımdan hoşumuza gitse de gitmese de caydırıcılık taşıyor. Ay’ı tenzih ederek söylüyorum; özellikle de ‘kaybettiği maçtan sonra hakemi eleştirerek hedef değiştirme’ eğilimi ülkemizde ne yazık ki hala oldukça yaygın…