Sarı-Lacivertli forma ile sayısız şampiyonluk yaşayan Fenerbahçe BEKO’nun ve Milli Takım’ın yıldız şutörü Melih Mahmutoğlu, COVID-19 virüsü nedeniyle verilen arayı Basketdergisi.com’a değerlendirdi.
29 yaşındaki tecrübeli oyuncu, liglere verilen arayı, Euroleague’deki hedeflerini ve zorunlu tedbirlere uyum sürecine dair düşüncelerini Gökhan Türe’ye aktardı:
‘YUMURTA KIRMAYI BİLMEZDİM, YEMEK YAPIYORUM!’
1)Ara sürecinde nasıl vakit geçiriyorsun? Adapte olmakta güçlük çektin mi?
“Alışkın olmadığımız bir durumla karşı karşıyayız. Sürekli yoğun bir sezon geçiren insanlarız. Maçlar, idmanlar, deplasmanlar, kamplar derken bu süreç bizi ister istemez etkiliyor. Olabildiğince evde çalışmaya devam ediyorum. Tabii ki bu hiçbir zaman salonda yaptığımız takım idmanlarıyla eşdeğer değil. Ama yine de vücudumu her şekilde hazır tutmaya çalışıyorum. Hem sabah hem de akşam evde idman yaparak. Bisiklet, koşu ve farklı hareketler yaparak vakti geçiriyorum. Tabii burada önemli olan sağlık. Sağlık da her şeyin önünde geliyor. Ben de bu süreci evde kalarak, sağlıklı kalarak, farklı şeyler yaparak geçiriyorum. Yemek yapmayı da öğrendim. Farklı tariflere bakarak sağlıklı yemekler yapmaya çalışıyorum.”
2)Bu süreçte aranın iyi olduğunu farkettiğin ev işleri nelermiş?
“Bu süreçte gerçekten yemek yapmakla aramın iyi olduğunu öğrendim. Yemek yemeyi severdim. Ama gerçekten hiç yemek yapmazdım. Yumurta kırmayı bile bilmeyen bir insandım. Ama şu anda farklı farklı yemekler yapmaya çalışıyorum. Sağlıklı atıştırmalıklar yapıyorum. Yemekte daha iyiyim. Temizlik konusu fena değil diyebilirim. Mecbur kalınca temizliği de öğrenmiş oldum. Dolayısıyla ‘ev erkekliği’ ile aramın iyi olduğunun da farkına vardım.”
3)Yeni bir hobi edindin mi?
“Yemek yapmak herhalde yeni hobim oldu. Tarif kitaplarına bakıyorum. İnternetten yeni yeni farklı farklı tariflere bakarak yemek yapmak hoşuma gidiyor. Damağımın alışık olduğu yemeklerin olduğu tarifleri daha çok tercih ediyorum.”
4)Antrenman açığını nasıl gideriyorsun?
“Kondisyonerimiz İlker Belgutay ile sürekli temastayız. Programlar yapıyoruz. Özellikle sabahları bisiklet ve koşu ile vücut dayanıklılığı ve direncini yukarıda tutmaya dayalı bir program uyguluyoruz. Maç ve idman temposunu yakalamaya çalışıyoruz. Akşamları da vücut ağırlığını kullanarak lastikle çalışıyorum. Dolayısıyla evde olabildiğince zinde kalmaya çabalıyorum. En büyük eksikliğimiz topla idman yapamamamız. Ama bu konuda şimdilik yapabilecek bir şeyimiz yok.”
5)Sence ligler yeniden başlar mı, başlamalı mı?
“Ben aslında liglerin yeniden başlamasını pek sağlıklı bulmuyorum. Çünkü sezon ortasında verilen böyle bir aranın ardından yeniden başlamak ciddi sakatlıklara yol açacaktır. Bunun bilincinde hareket edilmesi gerekiyor. Tabii gönül ister ki başlayalım, güzel şekilde bitsin. Sonunda hakkaniyet olsun. Ama sağlık her şeyin önüne geçiyor. Sezon ortasında böyle bir aranın ardından istediğiniz kadar hazırlık süreci verilirse verilsin ben oyuncuların hazır ve iyi durumda olacağını düşünmüyorum. 2-3 aylık aranın ardından 2-3 haftada tam anlamıyla hazır olmak çok zor. Kaldı ki haziran, temmuz aylarında nasıl oynanacak, bu da büyük bir soru işareti. Ben büyüklerimizin bu konuda doğru kararlar alacağını düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz.”
‘YABANCI SAYISI DÜŞERSE BU BENİ MEMNUN EDER’
6)Eğer gelecek sezon bütçeler genel anlamda düşerse daha çok Türk oyuncunun süre aldığı daha az yabancılı bir lig mantıklı olur mu?
“Gelecek sezon bütçelerin düşeceği konuşuluyor. Yabancı oyuncularla ilgili belirsizlikler konuşuluyor. Bu konular hakkında görüş belirtecek durumda değilim. Ben oyuncuyum, Fenerbahçe’nin evladıyım. Bu takımın kaptanıyım. Fenerbahçe forması için ne gerekiyorsa saha içi ve dışında her zaman yapmaya hazırım. Ben Fenerbahçe’nin menfaatleri için buradayım. Yabancı kuralına bakış açım belli. Ben zaten hep Türk oyuncuların daha fazla oynamasından yanayım. Yabancı oyuncuların fazlalığından yana değilim. Türk oyunculara verilen süreler bu sezon arttı. Ve Türk oyuncuların ne kadar iyi iş çıkardığını da herkes gördü. Eğer şartların getirisiyle köklü bir değişiklik olur da yabancı sayısı düşerse ve daha az yabancılı bir sistem olursa bu beni memnun eder. Tabii ki kaliteli yabancı oyuncuları ayrı tutuyorum. Ama Türk oyuncularla aynı ayarda olmayan yabancıların gelmesine karşıyım. Bunların daha fazla süre alması da canımı sıkıyor.”
7)Yeni durumun sana öğrettiği ya da kattığı en önemli şey nedir?
“Hep söylüyoruz. Tekrar etmekte fayda var. Sağlık her şeyden önemli geliyor. Bütün uyarıları dikkate almak, sağlıklı kalmak bizim birinci kuralımız. Sosyal mesafeye dikkat edip sağlıklı kalmak, hijyene dikkat etmek ve en önemlisi de olabildiğince evlerimizde kalmak çok önemli. Evlerimizde kaldığımızda yapabileceğimiz çok şey var. Evet, havalar güzelleşiyor. İnsanın canı dışarı çıkmak istiyor. Ama bu kurallara uyduğumuz, evde kaldığımız taktirde sürecin daha çabuk geçeceği ortada. Corona virüsü yenmek için bunu yapmak zorundayız.”
‘PLAY-OFF’A 8. GİRSEK BİLE ŞAMPİYON OLABİLİRİZ’
8) Bu sezon Euroleague’de beklentilerin altında gidiyordunuz. Bu aranın size yansıması nasıl olur?
“Evet; bu sezon Euroleague’de istenen seviyede değiliz belki şu anda. Ama tabii sezon devam ediyordu. Play-Off’a kaldıktan sonra her şey olabilir. Biz her şeyi başarabilecek bir takımız. Play-Off’a sekizinci sıradan girsek dahi şampiyon olabilecek kapasitemiz, gücümüz var. Ama tabii ki böyle bir zorunlu ara verdik. Bu aradan tüm takımlar olumsuz etkilenecektir. Gerçekten geleceğe yönelik net bir şey söylemek çok zor. Ülkesine dönen yabancı oyuncular geri gelir mi, gelmez mi? Bunların belirsizliği netleşmeden konuşamayız.”