G.Saray daha geniş, daha oturmuş kadrosuyla kağıt üzerinde favori çıktı maça. Ama daha inanmış, daha isteyen taraf olan Beşiktaş mücadelesi ile parkede çok daha büyüyen taraftı
DERON Williams ve Semih’in NBA’e gidişinden sonra 180 derecelik bir dönüşle tempolu bir hücum takımından, savunma takımına evrilmeye çalışan, bunun sancıları yetmezmiş gibi eksilen kadrosuna takviye yapmaya uğraşan bir Beşiktaş var sahanın bir yanında. Diğer tarafta takım dengesi ve kolektif oyunu oturtmuş, geniş kadroyu sonuna dek kullanmayı başaran bir G.Saray. Yetmezmiş gibi Mehmet ve Kemp’i de bu maç için sakatlıklara kurban vermiş, ana rotasyonu 6 oyuncuya inmiş durumda siyah-beyazlıların. Maçtan önce bu tabloya bakınca kağıt üzerinde çok ağır favori G.Saray. Peki mücadele, istek ne kadarını kapatabilir bu dezavantajların?
-DÜN mucizevi bir akşam yaşadık. Kağıt ve parke üzerinde oyunun ne kadar farklı olabileceğini bir kez daha yaşadığımız çok özel günlerden biriydi dün. O kadar sorun yaşayan Beşiktaş baştan sona hakim bir oyunla G.Saray’ı devirdi. Daha hava atışı ile daha istekli olan tarafın siyah-beyazlılar olduğu belliydi. Ender ve Furkan’la Beşiktaş’ın enerjisini biraz olsun dengeleyen sarı-kırmızılılar ilk 10 dakikayı başa baş geçti ve 24-22 önde de kapattı ama sonrası hiç de “Beşiktaş yorulacak, G.Saray dengeli oyunla öne çıkar” beklentilerine uygun gelişmedi.
ÜSTÜNE BİLE GELEMEDİ
-6 kişiyle yorulacağına sürekli sahada daha enerjisi yükselen takımdı Beşiktaş. Savunma takımına evrildiklerini o ilk 10 dakikadan sonra hiçbir çeyrekte 15’in üzerinde sayıya izin vermeyerek gösterdiler. Rakiplerini o kadar bozdular ki son 3 dakikaya kadar sadece 2 kez serbest atış çizgisine gidebilmişti sarı-kırmızılılar. Beşiktaş’ın üstüne bile gelemedi G.Saray.
-SAVUNMA temelli bu takımın yeni liderini Hawkins olacağı belliydi. Dün de kaptan 21 sayı, 4 ribaunt, 6 asist, 2 top çalma ile takımın lokomotifi oldu. Fazla vagon yoktu belki arkasında ama dün 6 parçalık tren rayların tek hakimi oldu.
